1.5

121 21 45
                                    

Şey eheheh

☺️




Saat öğlen ikiyi gösterirken dört genç ders programına göre uzaktan eğitimlerini almaya devam ediyorlardı. Dersleri matematikti ve alışılmışın aksine oldukça sessiz ve sakin geçiyordu. Sanırım bunun sebebi sabah gelen görevliydi. Kontrol için gelen görevli hala eşlenmediklerini gördüğünde prosedür adı altında uzun bir konuşma yapmıştı. Zaten bu durum oldukça zordu. Neden bir de sürekli birilerini gönderip darlıyorlardı ki.

Evet, devletin bir yere kadar düzeni sağlama çalışmalarını normal karşılayabilirlerdi ama bu uzun süreyi kendileri vermişlerdi. Şimdi daha bu sürenin başlarındayken gelip darlamaları onları sıkıyordu, özellikle de bu karmaşık zamanlarında. Suna ve Osamu için ise bu kafaya takılacak bir şey değildi. Eşleşmemelerinin tek sebebi güzel bir tatil yapmaktı. Beraber aynı evde olmaktan, çalışmak zorunda olmamaktan ve normalde dert edindikleri hiçbir şeyi düşünmüyor olmaktan fazlasıyla mutlulardı.

Sakusa ve Atsumu geride bıraktıkları birkaç gündür iletişimlerini düzeltmek için adımlar atıyordu. Normalde sürekli kavga eden bu ikili dün akşam havadan sudan sohbet edecek seviyeye bile gelmişti. Hoş, muhabbetler birbirini açınca her şeyden soyutlanıp iyi vakit geçirdiklerinin pek farkına varamamışlardı ama olay bundan ibaretti. İlerleyen bu süreçte aslında birçok ortak zevk ve özelliklerinin farkına varıyorlardı. Başta ikisininde büyük voleybol tutkusu hararetli bir sohbetin kapısını açmıştı.

Atsumu sevdiği şeyler hakkında konuşmayı çok severdi. Sakusa, o kadar konuşmayı sevmese de onunla paylaştığı bu anılardan hiç şikayetçi değidi. Hatta ve hatta sohbeti uzatmak için çabaladığı da saklanılamaz bir gerçekti.

Her şey yavaş yavaş düzelecekken bir an da bu tarz olayların patlak vermesi hoş olmuyordu. Şu an ruh eşi olma evresinden çok uzaklardı. Sadece daha iyi anlaşıp iki yakın arkadaş gibi olmaya çalışıyorlardı. Sonuç olarak insanın hayatını paylaştığı kişi bir eşten çok daha fazlasıydı. Duygularını kendilerine bile ifade etmekte zorlanan bu ikili için fazla bile çabalıyorlardı. Dışarıdan gelen bu etki ve baskılar hoş değildi.

Evet, belki çok bir baskı söz konusu değildi, adam sadece işini yapıp prosedür konuşmasını yapıp gitmişti ama bu ikilinin ilişkisi -maalesef- pamuk ipliğine bağlıydı. Sorun tamamen bazı şeyleri göz ardı ederek yavaş adımlar atmak için çabalayan bu ikiliye sürekli sunulan gerçeklerdi.

Osamu bu sessizliğin sebebini bildiğinden çok da şaşırmamıştı. Öyle ki aptal ikiziyle sürekli bu konuyu konuşmaktan gına gelmişti. Sanırım bu duruma şaşıran tek topluluk, dördüncü senesine kadar eğitim verdiği bu çocuğun ilk defa ders anlatmasına izin vermesinden kaynaklı öğretmenleriydi.

Saatler birbirini kovalarken dersleri sonunda bitmişti. Osamu ve Suna derin bir nefes verip oynaşmaya dönerken Sakusa ve Atsumu çiftinde gerginlik devam ediyordu.

(Program spiker konuşması gibi oldu aq bu)

Bir türlü cesaretlerini toplayamasalarda artık her şeyi açıkça konuşmaları gerektiğinin farkındalardı. Alttan alttan birbirlerine karşı attıkları adımlar onları yakınlaştırsa da yeterli olmayacaktı. Atsumu'nun bu konular hakkında konuşup fikir ve destek aldığı kişi ikiziydi. Bazen mantıksız, bazense kurtarıcı şeylerden bahsediyordu. Sakusa da ise durumlar biraz farklıydı. Hayatı boyunca bu ve buna benzer hiçbir konuda kimseye danışmayan Sakusa, ilk defa babasını akıl danışmak için aramıştı. Adam her ne kadar oğlunun bu davranışına şaşırsa da, içinde büyüyen sevinç ve gururu uzun süre unutmayacağı kesindi.

Sakusa'nın ebeveynleri de daha önce tanışmadan birleşen çiftlerdendi. Yine de babasının söylediğine göre çabucak kaynaşıp birbirlerini tamamlamışlardı. Zaten kim sevmezdi ki ruhunu tamamlayanı, ona sonsuz ve karşılıksız sevgi verecek kişiyi. Dünyaya kör olmuş, kalbi taşlaşmış insanlar dışında kim redderdi ki bu büyük nimeti. Yalnızca bazı zamanlar bunu kabullenmek biraz zor oluyordu. Hayatın karşına çıkarttığı şeyler hiç beklemediğin ya da ayak uyduramayacağın şeyler olabiliyordu maalesef.

Normal hayatlarında fazlaca cesaretli olan bu ikili maalesef ilişkileri konusunda fazlaca çekingen ve korkaktı. Öyle ki biri tarafından gaza getirilmedi ya da iteklenmediği sürece pek adım atma taraftarı olamıyorlardı. Osamu'nun gazı sayesinde başlayam bu olayları Sakusa'nın babası devam ettirecek gibi görünüyordu. Öylesine yaptıkları sohbetlerin birinde Atsumu'nun bilim kurgu filmlerine bayıldığını öğrenmişti. Bunu kullanarak iletrlemeyi düşünüyordu. Dün geceden beri yaptığı film araştırmalarının sonunda puanı oldukça yüksek bir film bulabilmişti.

Boğazını temizleyek sessizliği bozdu ve hızlıca söze girdi "Hey Atsumu film izlemeye ne dersin? Dün karşıma güzel bir film çıktı" Aklını dağıtmak isteyen beden için bu güzel bir fırsat gibi görünmüştü. Oturduğu yerden kalkan Atsumu bedenini esnetip mutfağa doğru ilerledi. "Mısırlar benden. Sen de şu filmi açta bakalım dediğin gibi güzel miymiş" Sakusa yaptığı imayla gülüp, peşinden ayaklandı. "Gün sonunda beni övmeye hazır ol" Sonuçta o kadar araştırmıştı!

Kısa sürede her şey hazırlanmış film izlemek adına salona geri dönmüşlerdi. Sakusa üçlü koltuğun kenarına oturup kolunu uzattı ve rahat bir pozisyona geçti. Atsumu koltuğun diğer kenarında duran pikeyi alıp orta kısma oturdu. Adım atma sırası onda olduğunun farkındaydı. Bu yüzden ikinciye düşünse asla yapmayacağı bir şey yaptı. Sakusa'nın kendine taraf olan kolunu kaldırıp altına girdi. Sırtını siyahlının göğsüne yaslayıp ayaklarını koktuğun boş tarafına uzattı. Çift evi olduğundan çift kişilik olan koca pikeyi de üzerlerine örttü.

Yaslandığı bedenin kasıldığının farkındaydı. Bunu kolayca hissedebiliyordu ama yaptığı şeyler çok normalmiş gibi devam etti. İşini bitirince kafasını kaldırıp siyahlının gözlerine gözlerine alttan alttan bakarak "Hadi başlatsana" dedi. Sakusa hemen kendine gelip kumandaya uzandı ve filmi başlattı. Filmin ilk 20 dakikası ikisi içinde oldukça gerici geçti. Fakat Sakusa, bunu düşünerek bir yerlere varamayacağını bildiğinden aynı Atsumu'nun yaptığı gibi normal bir şeymiş gibi davranmaya devam etti.

Sonrası ise ikilii için oldukça eğlenceli geçmişti. Film hakkında yorumlar yapıyor, bazı yerlerde heyecanlanıp, bazı yerlerde güülüyorlardı. Hatta bir ara Sakusa hastalığına rağmen burnunu Atsumu'nun ipek gibi saçlarına yaslayıp öylece filmi izlemeye devam etmişti. Atsumu ise bundan hiç şikayetçi olmamıştı. Filmin sonuna geldiklerinde, önce kısa bir kritik yapmışlardı. Sakusa için bu önemliydi. Sonuçta o kadar araştırmıştı! Atsumu'nun ise heyecanı sesine yansıyan övgüleri onu fazlasıyla memnun etmişti. Hayır kesinlikle mutlu olmamıştı(!), bu sadece zafer memnunniyetiydi.

Bir yandan konuşmaya devam ederken bir yandan film aralarında eklenen abur cubur ve atıştırmalıkların bıraktığı dağınıklığı topluyorlardı. Film konusu kapandığında bir süre de yarın yapılacak ders hakkında konuştular. Sakusa pek takmasa da aynı şey Atsumu için geçerli değildi. Yatana kadar derse girmek istemesiğine dair söylenip durmuştu.

İşleri bitince salona geri dönmüşlerdi. Atsumu yatağını açmış öylece pikesinin üstüne yatıp video izlerken, Sakusa tekli koltukta sosyal medyada geziyordu. Ortama hakim olan tek ses arada kulakları dolduran Atsumu'nun kıkırtılarıydı. Sakusa uykusnun ağır basmaya başladığını fark ettiğinde telefonunu kapatıp ayaklandı. Yatan bedenin yanına ilerleyip üzerine doğru eğildi ve kulaklıklarından birini çıkarttı. "Ben yatıyorum. Sen de çok geçe kalma, dersimiz erken saatte" Atsumu normalde kendisine karışıldığı için ortalığı ateşe falan verebilirdi ama oldukça uysal davranmıştı.

"Tamamdır. İyi geceler"

Sakusa çıkarttığı kulaklığı geri taktıktan sonra doğruldu ve salonun çıkışına ilerledi ve gözden kaybolmadan mırıldandı. "İyi geceler"

Peki size bu gün her zamankinden farklı olan bir şey daha söyleyeyim mi? Normalde olsa bu tarz yakınlaşmaları gece yatmadan sürekli düşünen ikili bu sefer akllarını fazla kurcalamasına izin vermediler. Bu bir kabulleniş miydi? Ya da bu duruma giderek alışıyorlar mıydı? Onların aklından geçen şeyleri bilemeyiz belki ama son zamanlarda olan ilişkilerinin her zamankinden daha güzel olduğu yalanlanamaz bir gerçek.







Birileri beni taşlamadan kaçıyorum

Mesai çıkışı düzenlenmiştir. Yazım yanlışı ve mantık hatası olma olasılığı çok yüksektir.

Tel'annas💫💫

Soulmate [Sakuatsu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin