KAKTÜS VE İNTİKAM

8.Hayalet Tanık

Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın ♥️♥️

Her seçiş ,bir vazgeçiş derler.Bugüne kadar seçtiklerinizin vazgeçtiklerinizden daha iyi olmadığını farkettiğiniz oldu mu?

Ya da seçmek istediğiniz kişi tarafından vazgeçildiğiniz?

Umarım olmamıştır, umarım olmaz...

🌵🌵🌵

Bir kaldırımın üzerinde oturmuş arkadaşının evliliğine ağlıyordu genç kız..Kardeşi bildiği arkadaşının sırları ve acılarına yuva olan kalbine vura vura ağlıyordu..Neden Meyra'nın acılarını bilen tek kişi Şimal olmalıydı ki?

Neden en yakınları olan Sidar bile bilmezken , bir yalan uğruna ölen Pars herşeyi biliyordu.Yoksa o da mı Işığım dediği Meyra'nın acılarına katlanamamıştı.

Eli kolu bağlı olan kız, şimdi evlendirme dairesinin en köşesine gidip , hıçkıra hıçkıra ağlayacak kadar çaresiz olmamalıydı.Tek yapabildiği Sidar'a konum atabilmekti.Ondanda bir saattir cevap gelmemişti.

Şimal kendini bildi bileli ailesiyle sorunları olan, bunları çözmek yerine üzerini kapatan birisiydi.. Zoraki bir birliktelik yaşayacağı için sevmekten çok uzaktı.Ama Meyra ona gerçek dostluğun ve fedakarlığın ne demek olduğunu öğretmişti.Hatta Şimal için tokat yemişti..

Şimal bu dostu için elinden gelen her şeyi yaparken tek birşeyi yapamamıştı.O da Zümra'yı kaçıramamıştı.Ömür boyu çekeceği vicdan azabı yakasındaydı.Belki kaçsalardı , bu evlilik olmazdı.Kadere inanıyordu ama bu durumu kabullenemiyordu da..

Birden tam tepesinde beliren bir gölgeyle, başını kaldırdı.Ağlamaktan kızaran gözleri zorlada olsa Sidar olmasını umduğu kişiye baktı.Ama yanlış kişiydi .Bu kişi Meyra'nın kaçmasına engel olanlardan ikincisiydi..
Esat KARALP...

Tam tepesinde durmuş elleri cebinde bir şekilde Şimal'i izliyordu.Genç kız
"Ne istiyorsun?"diyene kadar  da bakmaya devam etti.

"Daha ne kadar burada bekleyeceğimiz sorusuna bir cevap."

Şimal başını eğerek "Anlamadım?"dedi.

Esat onun titreyen ellerine baktığı için bu soruyu biraz geç cevapladı.
"Gideceğini söyledin ama hala burada ağlıyorsun .Bende mecburen seni bekliyorum."

Şimal kaşlarını çattı."Niye bekliyorsun?"

"Çünkü benim çok akıllı arkadaşım senin de kötü durumda olduğunu söyleyip , eve sağ salim gittiğinden emin olmamı istedi."

Şimal saçmalık dolu cümleleri dinledikten sonra Esat'a baktı.
"Hayır diyemedin mi?"

"Sen Meyra'ya diyebildin mi?"

Şimal ondan bu kadar nefret ederken , Esat'ın hazır cevap oluşu yüzünden gözlerini kaçırdı.

"Beklemene gerek yok,çünkü Sidar'ı bekliyorum."

Esat ona bakarken oldukça ifadesizdi.
"O dayılanmayı seven dayı bozuntusu şehir dışına çıkmıştı ne ara döndü?"

Şimal bu sefer ağzı açık bir şekilde ona döndü.Acaba kendisini mi kandırıyordu?

"Ne zaman?"