6. bölüm düşler ve gülüşler

42 6 2
                                    

En son üstümü değiştirdim ve ohan  çağırdı bende gittim daha hava kararmamıştı balkonda beni bekliyordu yağmur yavaşlamıştı içeri girdiğimi fark etmemişti yanına giderken bir şeyler mırıldandığını duydum yanına geçmeden önce biraz dinlemekten zarar gelmez diye düşündüm.

"deli sevdaymış yolu bilmezmiş zora gelmezmiş ay inanmıyorum " yanına geçerek devam ettim "sevmişim boşuna bakmadan yaşına darısı başına ay inanmıyorum" bana bakıp gülümsedi, yanına oturdum "hafızan kuvvetliymiş lordum" gülümsedi "öyledir biz lordlar istediğimiz sürece her şeyi kolayca aklımıza kazırız " yağmur tamamen dinmişti sarayın içinde daralmaya başladım "ben biraz ormanlarda gezineceğim" gülümsedi "eşlik etmemi istermisiniz leydim orman ıssızdır" "teşekkür ederim lordum çok naziksiniz ama kendi başımın çaresine bakabilirim" bana yaklaştı kalbim çok hızlı atmaya başladı "ondan şüphem yok leydim ama yinede bir şey olursa seslenmeniz yeter" "tabi"" dedim ve sakince ayağa kalktım arkamdan kıkırtılarını duydum.

kendi odama geçtim ve bulduğum yürüyüş pantolonunu beyaz gömleği ve ne olur ne olmaz diye kemerime bir hançer sıkıştırdım  ve dışarı çıktım.

buraya geldiğimden beri aklım hep bizimkilerde oğuz samet eren ne yaptılar acaba onlarda burdalar mı yoksa onlarda mı hatırlamıyor beni içimden karos a seslendim "karos"  "efendim varisim"  "ben ormandayım yanıma gelirmisin" karos bi anda yanımda belirdi önümde eğildi ve benimle beraber ormana doğru yürümeye başladı şuan en güvendiğim kişi en yakınım oydu.

"karos benim dünya da çok yakın arkadaşlarım vardı yani biliyor musun buradalar mı" "bir bilgim yok leydim ama isterseniz hemen gidip öğrenebilirim" "hayır bu biraz daha bekleyebilir tabiyi ki de onları çok özledim ama bu kadar karmaşayı çözmeden onları bulamam" hava kararmaya başlamıştı ormanın iyice derinlerine girdiğimde bir ğacın altına doturdum dizlerimi bağdaş yaptı karos da çok yorulmuştu dizlerimi işaret ettim ilk anlamaz gözlerle baktı sonra elimle gelip kafasını dizime koymasın istedim "olmaz varisim bu doğru değil" "karos-" "hayır leydim benden bunu istemeyin lütfen" "karos bu bir emirdir şimdi geliyorsun kafanı dizlerime koyuyorsun" derin hırıltılı bir nefes verdi "peki leydim" kafasını dizlerime koydu ve dinlenmek iiçin gözlerini kapattı   tüyleri yavaş yavaş gri ye dönüp parlamaya başlamıştı.

içimden bir şarkı mırıldanırken karos konuşmaya başladı "sizi ohan lord ile şarkı söylerken gördüm leydim sesiniz çok güzeldi neden içinden mırıldandığın şarkıyı söylemiyorsun" "siz bu diyarda alışık değilsinizdir bizim şarkılarımıza" "olsun sen yinede söyle leydim" 

"olmuyor böyle günüm gecem bir çile yağmurun sesine senden bahsedeyim

sen canımı en çok yakansın en kıymetli zamansın güzelsin ya elbet eminim sen banasın

dur yanıma öyle yanaşma doğruyu söylemem inanma severim seni yine elbet sen buna aldanma"

arkamdan bir ses geldi

"gel yaralarını ben sarayım ömrümü ömrüne katayım  bir gün gülersek eğer  yoluna güller katayım dur yanıma öyle yanaşma doğruyu söylemem inanma severim seni yine elbet sen buna aldanma"

gece mavisi gözlerini gördüm tam konuşacakken parmağını dudaklarıma bastırdı öbür eli ile omuzlarıma gelen saçlarımı hafifçe geri attı yaklaştı ve fısıldayarak  devam etti

"ah canımı yakıyor"

sonra parmağını dudağımdan çekti ve göğsümdeki yaranın üstüne  narince dokundu 

"ah beni öldürüyor ah canımı yakıyor ah beni öldürüyor"

kalbim durdu evet hızlı atmadı sanki durdu ilk defa yaşıyorum böyle bir şey sanki hız treninin tepesinde iken birden yere inmek gibi kalbim durmuştu

"gel yaralarını ben sarayım" 

sustu bende sustum gözlerini kapattı bende kapattım tarif edilmez mest edici bir kokusu vardı  kalbinin sesini duydum kalbimin sesini duydu bütün her şey durmuştu sanki sadece kalp atışlarımız vardı. gözlerimiz kapalı sadece nefes alıp verişlerimiz ve kalp atışlarımız  tam elimi onun göğsünün üzerine yerleştirecektim ki elimi tuttu dudaklarına götürdü hafifçe dudaklarına değdirdi kulağıma "yaranın şifası yaraya sebep olandır"  diye fısıldadı günler önce yaşlı kadının söylediği gibi ve bir anda yok oldu onun tenimdeki yerini  rüzgar doldurdu. gözlerimi açtığımda ne o gece mavisi gözleri vardı nede kokusu kalmıştı. 

karos da dizlerimde yoktu hava iyice kararmıştı "karos neredesin" diye seslendim yanıma geldi "buradayım leydim" şuan karos a hiç bir şey soramam "hadi saraya gidelim karos".

saraya gider gitmez odaya girdim banyo yapıp kendimi yatağa attım.

bunlar gerçek miydi gece mavisi gözler çok tanıdık düşündüğüm kişi olamaz değil mi

yaramı nerden biliyor peki yaşlı kadının bana söyledikleri. uyumaktan daha makul bir seçeneğim yok.

lord iris     

kendimi yatağıma attım gözlerimi kapadım ve o anları tekrardan düşündüm  saçlarının kokusu hayal gibi bir an dı bun yaptığıma inanamıyorum.

üstüm başım saçlarım darmadağınıktı hemen kendime kırmızı bir şarap koydum tuvalimi ve boyalarım hazırladım aynı şekilde çizdim bir elim saçlarını arkaya atmış kafam boynuna yaklaştırmışım bu denemeyi bir çok kez yaptım kadehimi alıp balkona nefes almaya çıktım

sonra devam ettim bir elim göğsünün üzerindeki yarada  o ağaca yaslanmış yandan çizdiğim için kalbinin olduğu yeri transparan çizdim, kıyafetlerinin altından kalbi parlıyor ve bir pamuk ipliği onun kalbi ve benim kalbime bağlı. istediğim gibi olması için çok çalıştım ve bitti gün yavaş yavaş doğmaya başlamıştı ve son dokunuş olarak sağ alt köşeye GEL YARALARINI BEN SARAYIM yazdım.

umarım bu yaşadığım şeylerin hiçbiri rüya değildir. 

düşündükçe yüzümdeki tebessüm büyüyor tuvali örtü ile kapattıktan sonra şarabımın son yudumunu içtim ve kendimi yatağa attım.

gözümü kapattığımda hep gözümün önüne geliyor banyodan çıktığında giydiği o bordo gecelik her şeyi ile çok güzeldi uzun saçlarını özlemiştim güzeller güzeli sesi o gri gözleri.

onunla ilgili umutlarım hiç bitmedi her seferinde kaçıp unutmak istesemde başaramadım resim odasına girdiğimde bütün resimlerde o vardı mutfağa girdiğimde onunla ilgili kurduğum  hayaller aklıma gelirdi bende umudumu hiç kesmedim bugün ki şarkıda da diyordu ya eminim sen banasın  emindim o benimdi aksini hayal bile edemezdim.

gülerken gözlerinin içi de gülüyor şarkı söylerken içindeki huzuru hissedebiliyordum.

şimdi onu daha çok özledim kokusunu tekrar almak için her şeyimi verebilirim keşke zamanı geri alabilsem.



krallığın büyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin