4

7.7K 47 1
                                    


Diğer bölümü atlamayın lütfen.

******

Erol

Garson Bey'in, önüme koyduğu sütlü kahve ile oturduğum yerde dikleşip kısa bir teşekkür etmiştim.

Günlerdir yiğenimin yüzünden uykusuzdum ve bir de annemin bu aralar yine üzerime gelmesi hayatımın tuzu biberi olmuştu.

Ah sanırım üvey annem demeliydim...

Bunun pek bir önemi olmsada yine beni döverek, şiddet eğilimini üzerimde uygulayarak büyütmüştü. Ona bu yüzden borcum vardı ve yaptıklarını haklı bir neden olarak göremiyordum.

Yine de beni büyütmüştü.

Kahvemin soğumasını beklerken arkama doğru yaslanmıştım. Üvey annem sürekli sıcak şeyleri üzerimde test ettiği için sıcak şeylerden oldum olası korkardım ve bu yüzden vücudumda yanık izleri ve sigara söndürme izleri vardı.

Sıcak bir şeyi soğumadan asla dokunamazdım ve çoğu şeyin tadını da sırf bu yüzden yiyemiyordum.

Soğuk kahve mi alsaydım diye düşünürken kafeden içeri Duman girdiği zaman kaşlarımı çattım, bir de bu belam vardı tabii.

Bakışlarını kafede gezdirip benim üzerimde sabitlediği zaman yanıma doğru gelmeye başlamıştı.

Resmen bana çip takmış gibiydi ve başına ne gelirse gelsin asla uslanmıyordu.

Ben onun yüzünü görmekten bıkmıştım ama o benim kuyruğum gibi olmaktan bıkmamıştı.

Artık her yerde ama aklınıza gelebilecek her yerde karşıma çıkmaya başlamıştı ve ben artık şaşırmıyordum bile. Hatta bu biraz beni korkutuyordu çünkü duş almaya bile korkarak giriyordum.

"Benimle geliyorsun." Duman yanıma gelip emredici bir tavır ile konuştuğu zaman yüzüne bakmaya başlamıştım.

Ya aptaldı ya da canına susamış biriydi ve ben bu durumdan sıkılmıştım. Evet onu birkaç ay önce bir partide öpmüştüm ama isteyerek yaptığım bir olay değildi.

Doğru düzgün bu olayı bile hatırlamıyordum ve bu olayı kendisi bana söylemişti. Bunun için ondan özür dinlemiştim hatta mahçup olduğum için hediye bile göndermiştim ama bunu bile yanlış anlamıştı.

"Oturmaz mısın? Bir şeyler ısmarlayayım." Efendiliğimden ödün vermeyerek konuştuğum sırada sinirden ya da başka bir şeyden kızarmış yüzüne baktım.

-İstemez, seninle konuşmam gerek.

İstemeye istemeye yanıma oturduğu sırada üstünde hâlâ dumanları tüten kahveme bakmıştım.

Bu aralar yiğenim ben de kaldığı için onunla ilgilenmek zorundaydım ve işlerim daha çok ağırlaşmıştı. Ah bir de karşımdaki adam sürekli bana ayak bağı olduğu için hiçbir işimi doğru düzgün yapamıyordum.

"Neymiş?" Sesimi meraklı çıkarmamaya özen göstererek sorduğum soru ile burnundan solumaya başlamıştı.

Onu neyin bu kadar sinirlendirdiğini bilmiyordum ama yakın zamanda bu adam elimde kalacaktı.

"O partide kardeşim bizi o şekilde görmüş ve seni de parmağındaki yüzük yüzünden nişanlım sanarak anneme söylemiş, babam da seninle tanışmak istemiş ve bizimkiler ikimizi yemeğe davet ediyor. Bana yardım etmen gerekiyor, bu işe senin yüzünden bulaştım." Dişlerini sıka sıka konuştuğu sırada bıkkınlık ile iç çekmiştim.

Bir nişanlı olmadığımız eksikti o da bugün olmuştu çok şükür...

Mahalle Polisi / bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin