Duman"Benim adım, Serdar Tezcan dolandırıcılar kralıyım" Serdar, gömleğinin yakalarından tutarak önümüzde saçma sapan bir şekilde döndüğü zaman onun bu aptal haline göz devirmiştim.
Erol'un, davetli olduğu partiye bir iti yakalamak için onu görevlendirmiştik ve müdür de fırsattan istifade bunu bizzat ama bizzat Erol'dan istemişti.
Dün onu bir sonraki buluşmaya kadar görmemeyi umuyordum ama bugün bu parti işi patlak verdiği için Erol kalkıp buraya kadar gelmişti.
Ne kadar da iyi bir beyefendiydi (!)
"Çok iyi olmuşsunuz dolandırıcılar kralı." Erol saatine bakmayı kesip doğruca Serdar'ın gözünün içine bakarak konuştuğu sırada ikisinin bu halinden rahatsız olarak yerimde kıpırdanmıştım.
"O sizin güzel görüşünüz Erol bey." Serdar, yarım ağız sırıtarak Erol'u onayladığı zaman sıkıntı ile oflayıp Tucen'e bakmıştım ama Tucen'in gözünden çıkacak shipperci kalpleri görür görmez bu ortamdan koşarak kaçasım gelmişti.
Zaten Tucen beş saniyede herkesi shipleyecek beyin yapısına sahipti, bu hallerine şaşırmak aptallık olurdu.
Erol, buraya geldiği zaman birkaç tane takım elbise getirmişti ve yanında da saat, küpe, kolye tarzında ıvır zıvırladı da eklemeyi unutmamıştı.
Buradaki Erol'un görevi, Serdar'ı yanında baloya sokmaktı ve onu geceye hazırlamamak olduğu için burada ikisinin flörtünü izlemek zorunda kalıyordum.
Serdar, Tucen ve ben aynı odayı paylaştığımız için ben de şu an bu olayın bir parçası sayılırdım ve bu üçü biraz daha böyle yakın davranmaya devam ederse kan çıkarmam an meselesiydi.
Zaten olayın içinde ben de vardım ama müdür, Erol'un bizzat olduğu bir olayda beni arka planda tutmak için elinden geleni yapmıştı, Tucen'in de beynine kolayca girebildiğim için onu da devre dışı bırakmıştı. Geriye bir tek Serdar kalmıştı ve Erol'a fazla yakın davranıyordu.
"Ben kahve alacağım, işiniz bittiği zaman bana söylersiniz." yaslandığım masadan doğruluğum zaman beni takan sadece Tucen olmuştu.
Erol ise Serdar'ın dibine girmiş kol düğmelerini takmaya uğraşıyordu Serdar da maşallah pür dikkat dibine girmiş adama hipnoz olmuş gibi bakıyordu...
Bu görüntüyü kim olsa yanlış anlardı ve ben biraz daha burada durursam ciddi anlamda kafayı yiyecektim.
/
/
/Erol beni kolumdan tutup arşiv odasına soktuğu zaman kolumu sert bir biçimde ondan çekmiştim.
Hangi akla hizmet böyle bir şey yapabilirdi ki? Hem ne ara o Serdar itinden ayrılabilmişti?
"Ne istiyorsun?" Tek kaşımı kaldırıp, ellerimi belime koyduğum zaman Erol cıklayıp bana doğru bir adım atmıştı.
-Bilmeden bir şey mi yaptım? Benden kaçıyorsun?
Erol bir de masum masum sorduğu soru benim daha çok sinirlenmem neden olmuştu...
"Sen kimsin de ben senden kaçacağım be?" Anında moodum değişip ona karşı cırladığım zaman bana otuz iki diş sırıtıp güldüğü zaman çatık kaşlarım anında düzleşmişti.
Gülüşü çok güzel gelmişti bir an...
Aklıma birden bire Serdar ile yakınlaşması geldiği zaman onu iyice kendimden ittirerek uzaklaştırdığımda odadan çıkmıştım.
Gidip Serdara biraz daha kur yapsaydı beyefendi.
*****
Aaa kıskandı mı ne 😋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle Polisi / bxb
Non-FictionBir polis, peşinde olduğu mafyaya aşık olsaydı ne olurdu? Eğlence amaçlı yazılan kurgu.