(Hiç kimsede görmediğiniz muhteşem yüzyıl ile harmanlanmis Aidanli hikayemize devam ediyoruzzzzz)
Gecenin devamında ne olduğu tahmin edilebilirdir heralde🤫🤫🤫
Neyseh devam.
Asena gözlerini yavaşça açtı. Ne yaptığının farkındaydı, korkuyordu. Hamile kalmaması lazımdı Şehzademiz daha sancağa çıkmamıştı. Eğer hamile kalırsa çocuğu alınırdı. Daha da kötüsü saraydan atılırdı.
Aidan hala uyuyordu. Asena da sesini çıkarmadı, Aidan'ı izlemeye başladı. Baktıkça daha yakışıklı geliyordu gözüne.
Sanırım aşık olmuştu. Saçma o aşka inanmazdı, özellikle ilk görüşte aşka. Nerden bilsin böyle biriyle karşılaşacağını.
Bilemezdi tabii, Rusya'da kalsaydı onu tanıyamazdı. Belki de gayrimeşru olması onun için bir şanstı? Kim bilir? Belki de talihsizlikti.
Derin düşüncelere dalmışken Aidan hareket etti. Asena da panikledi tâbii.
Aidan: Sakin ol.
Asena: Siz uyanık mıydınız?
Aidan: Sen uyandığından beri evet.
Aidan gözleri kapalı bir şekilde konuşuyordu. Asena ise onun yeşil gözlerini görmek için can atıyordu.
Asena: Hmm öylemi? Neden yarım saattir uyuyorMUŞ gibi yaptınız o zaman?
Aidan: Ne yapacağını gözlemlemek istedim.
Asena: Öyle mi uygun gördünüz?
Aidan: Evet öyle uygun gördüm. (Kıkırdıyo bu arada ruhsuz değil.)
Asena: O güzel gözlerinize hasret kaldık be şehzadem.
Aidan bunun üzerine gözlerini açtı ve ekledi;
Aidan: Erkek gibi konuşuyorsun.
Asena: Neresi erkek gibiymiş.
Aidan: Hatunlar ve sultanlar "be" gibi şeyler söylemezler. Söylendiği taktirde ayıplanırlar.
Asena: Peki siz ayıpladınızmı?
Aidan: Hayır, benim yanımda istediğini söyle.
Asena: Neyse ben gideyim artık şehzadem.
Aidan: Daha karuz kesicektik nereye?
Asena: Ne?
Aidan yine o güzel kıkırdamasını sundu ve açıkladı;
Aidan: Şaka şaka, kahvaltı edelim öyle gidersin. Dünden beri ne meraklısın gitmeye.
Asena: Haa tamam anladım. 4 yıldır burdayım ama hala öğrenemediğim şeyler var. Özellikle şakalar.
Aidan: Annem de babamla ilk tanıştığında böyleymiş. Tek fark o geleli 1 ay falan oluyormuş. Hatta babama "sabah şerefleriniz katırlı olsun" demiş sanırım.
Asena: En azından ben demedim. Rezil olurdum yoksa.
Aidan: Eh olacak o kadar. Babam da normal karşılamış zaten.
Asena: Sultan Süleyman'ı hiç görmedim. Katı biri olduğunu söylüyorlar.
Aidan yataktan kalkmış kapıya doğru ilerliyordu, bir yandan da Asena'ya cevap veriyordu.
Aidan: Görünüşü öyledir ancak kendisi öyle değil. Gayet iyi bir adamdır. Birde şu Firuze olmasa.
Asena: Evet, halledeceğinizi söylemiştiniz, ne yapacaksınız?
Aidan: Düşüneceğim birşeyler. Sen takma kafanı.
Aidan kapıya yaklaşıp çaldı. Dışarıdaki bekçilere birşeyler söyledi ve geri geldi. Sanırım kahvaltı istemişti.
Asena ise kıyafetlerini giymek üzere kalkmıştı. Kış ayları olduğu için hava soğuktu. Yataktan çıkmak bir eziyetti onun için.
Bide yarı çıplak olunca daha da eziyet oldu. Zar zor da olsa giydi kıyafetlerini. Aidan ise zaten giymişti.
Asena yatağı düzeltmeye gitti. Aidan da ona yardım etti...
..Hürrem sultana bakalım..
Hürrem: Gül ağa Asena nerde?
Gül ağa: Sultanım tahmin ettiğiniz gibi hala Şehzademizin adasında.
Hürrem: Belliki oğlum meftun olmuş kendisine.
Gül ağa: Muhtemelen sultanım. Lakin gebe kalırsa ne yaparız?
Hürrem: Asena akıllı kız ne yapıp yapmayacağını bilir. ( sanki prezervatif var o zamanlar isteyince gebe kalıp istemeyince kalınımıyormu?)
..Asena'ya geri dönelim..
Asena: Şehzadem ne zaman sancağa çıkacaksınız?
Aidan: Yakın zamanda çıkacağım. Neden sordun?
Asena: Olurda- gebe kalırsam diye.
Aidan: Merak etme az kaldı.
Asena: Ne kadar az ama?
Aidan: Ne meraklısın sende. Hafta falan var.
Asena: Oh tamam.
Aidan: Rahatladın mi şimdi?
Asena: Hemde nasıl.
Sümbül Ağa: Şehzadeeeemmm.( Dizide uzatarak söylediği için uzatıyorum bende)
Aidan: Kahvaltımız da geldi. Buyur sümbül ağa.
Sümbül Ağa: Kahvaltınızı getirdimmm.
Aidan: Bırakın şöyle.
Aidan eliyle minderleri işaret etti. Cariyeler de gösterdiği yere bıraktı ve çıktı.
Aidan: Otur bakalım.
Asena: Şehzadem mazur görün ama kahvaltıda ciğer mi yicez?
Aidan: Evet neden?
Asena: Ben etlerden haz etmem de.
Aidan: Eeee- ne yemek istersin söyle
onu hazırlatayım.Asena: Yok Şehzadem, ben yemesemde olur siz aç kalmayın şimdi.
Aidan: Öyle olurmu hiç. Şöyle birşey hazırlasınlar. Değil mi Sümbül Ağa?
Sümbül Ağa: Tabiki şehzaaademmm.
Asena: Eh iyi madem, şey varmı bal, pekmez yada tahin?
Sümbül Ağa: Var var hepsi var.
Asena: Hepsinden getirin o zaman.
Sümbül Ağa: Sehzaademm?
Aidan: Duydunuz işte getirin.
Sümbül Ağa: Hemen Şehzaaademm.....
C
anım okuyucularim bugün erken atayım dedim yarın bir bölüm daha atacağım ama belki gece bir tane daha gelirrrr.
Bir bölüm daha bitirdikk. Normalde sancağa çıkacak şehzade farklı bir saraya gönderilir ancak ben biraz değiştireceğimmmm.
Yıldızları parlatmayi ve yorum yapmayı unutmayinnn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Haseki Olunur?/Aidan Ryan Gallagher.
Fanfiction"Bu patatesler niye küçük alındı yine!?" "Onlar daha ucuzdu." "Noah! biz sarayda yaşıyoruz! Bunların parası bizden çıkmıyor!" Hikaye 1800'lü yıllarda geçmektedir. Normalde 1500'lü yıllarda yaşayan Hürrem Sultan ve Kanuni Sultan Süleyman, onun sarayı...