Mihrimah: çok teşekkür ederim Asena.
Asena: Önemli değil sultanım.
Mihrimah: Ben gideyim artık, sende dinlen olur mu?
Asena: Elbette sultanım.
Mihrimah'ın odadan çıkmasını bekleyen Asena, Mihrimah çıktıktan sonra Ritu'ya seslendi.
Ritu bir anda ortaya çıktı ve ne olduğunu sordu.
Asena: Şehzade Mustafa ve Mahidevran ne zaman gelecekmiş?
Ritu: 1 hafta içerisinde geleceklerini duydum prensesim.
Asena: Pekâlâ planı biliyorsun değil mi?
Ritu: Evet prensesim.
Asena: Tamam çekilebilirsin.
Ritu eğilerek ortadan kayboldu. Sanırım özel güçleri falan var yok oluyor. Şaka şaka sadece hızlı.
Asena ise biraz uyumaya karar verdi. Hamileydi çocuğu olacaktı. Asena bunu istemiyordu. Çocukları sevmezdi.
~Tam 5 gün sonra; Mahidevran ve Mustafa geldikten bir gün sonra.~
Hürrem Asena'yı odasına çağırmıştı. Son kez planları hakkında konuşacaklardı.
Hürrem Asena'ya Mustafa hakkında bilgi verdi. Ritu da onları gizlice dinliyordu.
İlk olarak Mustafa'nın haremine girmeliydi. Bu iş çok basitti. Ritu keskin yüz hatları olan, hafif çekik gözlü, esmer tenli. Çok güzel mavi gözleri de var.
Rusya'da doğup büyümüş ancak esmer biraz garip gelebilir.
Neyse Asena Mustafa hakkında bilgi aldıktan sonra Hürrem'in odasından ayrıldı. Artık kendi hizmetinde cariyeleri vardı.
Normal bir insana garip gelebilir, nede olsa peşinde iki insan dolaşıyor. Ancak Asena için gayet normaldi. Çünkü zamanında arkasından 5 kişi geliyordu.
Malum bir prensesti. Burada pek değeri bilinmiyordu. Zaten bütün gün boş boş oturuyordu. Eskiden olsa has bahçede Aidan'a ders verirdi.
Sultan Süleyman'ın emriyle başlamıştı ders vermeye. Ancak gebe kaldıktan sonra yasaklanmıştı.
Çocuğun düşme tehlikesi varmış.
Asena haremin girişine gelmişti. Odasına gitmek için oradan geçiyordu ki bir cariyeyi görene kadar.
Süslenen püslenen cariye ona pis pis bakışlar atıyordu. Birde üstüne yanında Sümbül Ağa vardı.
Cariye Asena'nın yanına geldi ve konuştu.
Elena: Noldu tatlım? Sanki bi yüzün düştü.
Asena: Ne için?
Elena: Ah ne safsın, bu gün halvet var halvet! Bil bakalım kim halvete giriyor? Tabikide ben.
Asena: Ha-ha-ha güleyim bari. Senin o fare suratını beğenen varmı ki de halvete çağırmış?
Elena: Ne diyorsun sen hatun-
Asena: Sultan diyeceksin! Unutma karnımdaki can hanedan mensubu!
Kız da olsa erkek de olsa şehzadenin evladı! Eğer bana bir daha saygısızca bir ithamda bulunursan burada seni yaşatmam! Hatta ne duruyorum? Bekle sen, neler oluyor.Elena: Sümbül Ağa duydun mu bana ne diyor. Tehtit etti beni!. Deli bu!
Sümbül:-eliyle susmasını işaret ederek- sus, sus!
Asena: Ne dedin sen!?
Asena'nın tam anlamıyla gözü dönmüştü. Bu kadarı fazlaydı. Bir hışımla kızın saçına elini doladı. Kız kurtulmak için eğildiğinde ise dizinin arkasına iki tekme attı.
Elena diz üstüne çökmüştü, en son hamle olarak; Asena kızın kafasını yere vurdu. İki kere falan, kızın kafası kanlar içindeydi. Asena'nın elleri hala kızın saçlarındaydı. Elini saçlarından çekip ekledi;
Asena: Sümbül Ağa, götür şunu. Gözüm görmesin, ha birine birşey anlatacak olursan seni daha beter ederim!
Sümbül Ağa: H-he-hemen su-sultanım.
Asena:*Korkudan sultanım dedi salak. Neyseki kimse görmedi*
Asena kimsenin görmediğini düşünse de. Hürrem yukarıdan onu gururla izliyordu. Yanında da Gül ağa vardı.
Asena: Öf hamile halimle beni yoruyorlar. Ne benim bu çektiğim? Hayır Sümbül bu yalanı nasıl yemiş? Bu akşam halvete ben çağırıldım. Allah'ım sabır!
Asena kendi odasına doğru ilerledi. Biraz dinlenmeliydi. Yorulmuştu. Ne de olsa gebeydi...
Selamlarrr biraz beklettim ancak artık her hafta sonu bir yada iki bölüm gelecek. Lgs senem oldugu için ders çalışmam gerekiyor daha fazla. Ayrıca vote sınırı koyacağım malesef. Şu anlık vote sınırı 7 daha sonra arttıracağım.
Yıldızlar parlatilsin yorumlar atılsınnn ✨💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Haseki Olunur?/Aidan Ryan Gallagher.
Fanfiction"Bu patatesler niye küçük alındı yine!?" "Onlar daha ucuzdu." "Noah! biz sarayda yaşıyoruz! Bunların parası bizden çıkmıyor!" Hikaye 1800'lü yıllarda geçmektedir. Normalde 1500'lü yıllarda yaşayan Hürrem Sultan ve Kanuni Sultan Süleyman, onun sarayı...