Five Years

19

Çağdaş enistemin bulduğu cafeye gittik. Dışarıdan gayet güzel gözüküyordu. İçeri girdik içerisi geniş ve ferahtı.

Çağdaş ve Alaz kılıklım bir adamla konuşuyorlardı. Muhtemelen cafenin sahibi. Alaz kılıklım bana baktı birazcık bakıştık. Bakışmamızı bölen şey yoktu tabii ki ikimizde gözlerimizi kaçırdık.

Zehra Çağdaş'ın yanına durdu. Ben de Alaz kılıklımın yanına durdum. Tekrar göz göze geldik çok güzel bakıyordu. Şu an gerçekten onu öpebilirdim ama ortam pek müsait değildi.

Sevgilin bile değil totos ne öpmesi? , dedi iç sesim.

Harbiden sevgilim değildi. Eh ben mi ilk ondan hoşlandığımı söyleyeceğim canım o söylesin bana ne.

Düşünmeyi bıraktım ve Zehra'yla Çağdaş'a bakmaya başladım.

" Tanıştırayım dükkanın sahibi Mehmet bey. Bu kız arkadaşım Zehra o da arkadaşı Yağmur" , dedi Çağdaş eniştemiz.

Zehra kızardı bi çıtır tabii " Memnun olduk" , dedi. Beni kast ederek.

" Ben de memnun oldum " , dedi adam. Çok gereksiz bir şekilde gülümsedi gevşek gevşek.

Adam sanki biraz saçma bakıyordu. Zehra'yı ve beni süzüyordu bastan aşağı. Biraz daha durursak üstüne atlayıp orangutan sudan gelene kadar pataklayacaktım. Orangutan tabii ki sudan gelmeyecekti.

Alaz kılıklım da adamın bakışlarını fark etmiş olacak ki elimi tuttu ve kulağıma eğildi " Adam birazdan elimde kalacak" , dedi.

Şu an ne dediği umurumda değildi sadece elimi tutmasına odaklanmıştım. Kalbim götümde atıyordu yani.

Çağdaş eniştem de adamın bakışlarını fark etmiş olacak ki Zehra'nın elini tuttu.

" Çok memnun olmayın bence " , dedi eniştem.

Adam hâlâ saçma gülümsemesiyle Zehra ve bana bakıyordu.

" Anlamadım " , dedi adam.

" Anlatalım o zaman " , dedi eniştem ve yumruk attı adama.

Alaz kılıklım da ona katıldı ve ikinci yumruğu attı. Alaz kılıklım ve eniştemi açılın ben doktorum edasıyla ittirip adama tekmeyi koydum.

Adam neye uğradığını şaşırmıştı " Sizi polise şikayet edeceğim süründüreceğim sizi " , dedi. Ben bu dediğine kahkaha atmaya başladım. Hatta hönkürme moduna geçiyordum ki polis olduğum aklıma geldi.

" Biz polis memuruyuz zaten geri zekâlı" , dedim adama.

" Size dükkan falan yok vermiyorum" , dedi adam saçma bir cesaretle.

" Alan yok zaten" , dedi Zehra.

Sonra hep beraber cafeyi terk ettik. Mal adam yani resmen gözleriyle taciz etmişti bizi. Bir de polise şikayet edecekmiş götüm.

" Başka dükkan bulmuş muydunuz?" , diye sordum.

" Evet bir tane daha bulmuştuk hem de devren satılık şimdi ona bakmaya gidelim" , dedi Çağdaş eniştem.

" Hadi gidelim" , diyerek onayladı Alaz kılıklı.

Alaz kılıklının arabasına bindik hepimiz ayrı ayrı gitmemek için. Çağdaş ve Alaz kılıklı öndeydi biz de Zehracığımla arkaya oturmuştuk.

" Keşke adamı biraz daha dövseydik ya içimde kaldı" , dedi Zehra.

" Sen hiç vurmadın ki tabii içinde kalır" , dedim ben de.