25

1 0 0
                                    

Alaz ve ben karakoldaydık. Benim odamda çalışıyorduk. Tabii ki Zehra'yı kurtarmak için de bir şeyler düşünüyorduk ama cinayet davaları dosyalar falan işlerimiz birikmişti.

Ofladım ve kafamı dosyalardan kaldırdım. Alaz dikkatle dosyaları inceliyordu. Biraz durdum ve onu izledim.

Bir insan çalışırken ancak bu kadar yakışıklı olabilirdi. Of ben ne ara bu kadar sevmiştim bu çocuğu? En son nefret ediyordum. Şimdi yan yanayken bile kalbim çok hızlı çarpıyor. Hatta kalbim götümde atıyor resmen.

Alaz büyük bir ciddiyetle incelediği dosyadan kafasını kaldırdı ve bana baktı.

" Niye öyle bakıyorsun bakalım?" , dedi.

Gülümsedim. " Nasıl bakıyorum?" , diye sordum. Onu taklit ediyordum.

" Böyle işte gülümseyerek" , dedi. O da beni taklit ediyordu.

" Aşığım sana " , dedim. Sırıttı pis köpek hem de en güzelinden sırıttı.

" Duygularımız karşılıklı güzelim" , dedi ve masanın üzerindeki elimi tuttu.

Tabii birkaç saniye boyunca aşık aşık bakıştık. Sonra odaya biri girdi. Hem de zart diye.

Gelen tabii ki kumam Çağdaştı. İkidir hatta üçtür bölüyordu bizi.

" Kusura bakmayın acil bir şey olduğu için öyle girdim " , dedi.

" Önemli değil kardeşim. Ne oldu?" , dedi Alaz.

" Beni aradılar ve parayı getirince beni Zehra'ya götüreceklerini söylediler. Adresi ve saati daha söylemediler" , dedi Çağdaş.

" Kesin bir bokluk var bu işte " , dedim. Alaz bana döndü.

" Kesinlikle" , dedi Alaz ardından Çağdaş'a döndü. "O yüzden sen tek başına gitmeyeceksin" , dedi.

" Nasıl yani siz de mi geleceksiniz?" , dedi Çağdaş.

" Biz uzaktan takipte olacağız. Adamları o şekilde enseleriz" , dedi Alaz.

" Yani ben gideceğim siz de uzaktan takip edeceksiniz adamlar beni götüreceği an adamları yakalayacaksınız doğru mu anladım?" , dedi Çağdaş.

" Aynen öyle " , dedi Alaz.

" Geriye sadece saati ve yeri söylemelerini beklemek kaldı o zaman" , dedim ve oturduğum sandalyeye yayıldım iyice.

" Evet " , dedi Alaz.

Aradan birkaç saat geçti hâlâ bekliyorduk. Tabii ben böyle düşününce hemen Çağdaş'ın telefonuna mesaj geldi.

Konum göndermişlerdi şu an gelmesini istiyorlardı. Hep beraber karakoldan çıktık. Çağdaş kendi arabasına binmişti biz de Alazla benim arabama binmiştik ve Çağdaşı uzaktan takip ediyorduk.

Konuma gelmistik. Biz Alazla arabamızı biraz uzağa park ettik ve arabadan inip çalıların arkasına saklandık. O sırada Çağdaş elinde çantayla depoya girmişti.

Çağdaş'ı aramıştık ve telefonunu cebine koymuştu. Böylece içeriye ne zaman gireceğimizi anlayabilecektik.

" Ooo hoş geldin Çağdaş" , dedi adam. Telefondan sesi biraz hışırtılı gelmişti.

" Hiç hoş bulmadım. Zehra nerede?" , dedi Çağdaş.

" Sakin ol canım ama. Birazdan kavuşacaksınız" , dedi adam.

" Neden ikiniz de silah tutuyorsunuz şu an bana" , dedi Çağdaş.

Demek ki iki adam vardı ve ikisi de silahlıydı. Alaza baktım o da bana döndü.

Five YearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin