9

244 16 8
                                    

Ayaz mutlulukla gülümsedi bu teklife. Kendinin kulanılacak bir silah olarak görülmesi umrunda değildi. Albay ona temizlikten bahsetmişti ve Ayaz temizliği çok severdi.

"Çok isterim." Dediğinde Albay gülümsedi.

"Komutanlara haber vereceğim ama bugün başlama. Toprak komutan ile onun evine git dinlenin. 2 gün sonra burada ol."

Karşısındaki komutan ve genç yorgundu. Biri bir yıldan uzun süredir görevde, diğeri ise bir yıldan uzun süredir sivil olarak terörist avlıyor ve sevdiğinin acısını çekiyordu. Vatan her şeyden, herkesten önce gelirdi. Bu yüzden istemişti Ayaz'ı. Ona, Vatanı için sevdiğini unutturmalıydı.

Herşeyi Toprak Komutan ile görevde olan Bekirden öğrenmişti. Bazı geceler kızı rüyasında görüyor ve adını sayıklıyordu. Bu durum ne kadardır bilmiyordu lakin buna birinin dur demesi gerekiyordu.

Bu görevi ise Toprak Komutana verecekti.

Ama o şuan bunu bilmiyordu ve bilmesine de gerek yoktu.

Askeriyeden çıkarken çoğu kişi onlara-daha doğrusu Ayaz'a- bakıyor bir yandan da kendi aralarında konuşuyorlardı.Ayaz aylarca terörist avladığından olsa gerek duyuları gelişmiş ve herşeyi hemen fark eder olmuştu.

Arabaya binip eve doğru yol aldılar.

"İyisin değil mi? Yaran acıyor mu?"

"İyiyim, acımıyor."

Toprak kafasını sallayıp onayladı.  Bir yandan arabayı sürüyor bir yandan da kafasını cama yaslayıp dışarıyı izleyen gence bakıyordu. Gencin gözleri görevdekine nazaran daha açıktı. Dağda iken gözleri tıpkı gece mavisi gibi oluyordu. Şimdi ise tertemiz bir okyanus gibiydi.

Bir süre sonra Ayaz'ın yorgun gözleri kapandı.Toprak sağa çekti ardından da el frenini çekti. Kahve gözleri, gencin parlak ve dolgun dudaklarına takıldı. 

Fazla yakışıklı, diye geçirdi içinden.

Keskin yüz hatları, sert bakışları,kaslı vücudu,açık ten rengi,simsiyah saçları,estetik gibi duran burnu, dolgun ve parlak kırmızımsı dudakları ve buz gibi gözleri.Bu görünüşün altında büyük bir hikaye yatıyordu.Toprak ne kadar zorlarsa zorlasın asla tam güvenini kazanmadan o hikayeyi öğrenemeyecekti.

Toprak telefonunu açtı ve rehbere girdi. Aklındaki ismi görünce sırıttı ve tıkladı. Bir kaç saniye sonra açıldı.

"Neredesin Toprak!"

Kadının sinirli hali bile Toprak'a huzur veriyordu.

"Görevdeydim birtanem, ne yapayım.."

"Görevde olsanda köşe bucak gezip arardın beni. Dökül çabuk!"

"Ya vallaha görevdeydim sonra birazcık olaylar oldu ama anlatcam sana söz."

"Hii sana bir şey olmadı değil mi? İyisin? sağlığın yerinde?"

"Ya canım ne kadar soru sordun. İyiyim bana hiçbir şey olmadı zaten bir kaç hafta sonra gelirim. Çocukları özledim."

Kadın yapmacık bir sinirle konuştu.

"Ha beni özlemedin yani?"

"Seni özlemez olur muyum annem. Tabiki de özledim."

"Eh tabi en çok beni özleyeceksin yavrum. Validenim ben senin."

Arkadan eşya dökülme sesi gelince annesi derin bir nefes verdi.

Savaşın Gölgesinde - Gay (Toprak'ın İsmi Değişti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin