48

3.6K 230 283
                                    

Seda'yı yatağına sırt üstü uzanmış bir şekilde, Onur ile hafta sonu çıkacakları randevu hakkında hevesle konuşmasını dinlerken ister istemez ben de gülümsemiştim. 

Hilal'e konumumuzu attıktan sonra Seda daha fazla trip atmasın diye konuyu değiştirmiş, hafta sonu ne yapacağını sormuştum.

Cümbür cemaat oturduğumuz o gün Seda'ya olanları anlattığımda ısrarla "Bizimle kal o zaman." dediğinden teklifini kabul etmiştim.

Ama Seda ailesiyle kaldığı için onlara fazla rahatsızlık vermemeliydim, iki hafta kalıp tekrardan Bora'nın yanına geçmeyi düşünüyordum.

Bora her ne kadar gitmeme mırın kırın etse de evden çıkmadan önce kulağına "Geri dönene kadar beni iyice özle, ödülünü alacaksın." diye fısıldayıp göz kırptığımda eline oyuncak tutuşturulan bebek gibi bir anda susmuştu. 

O anki surat ifadesinin zihnimde canlanmasıyla kendi kendime sırıttığımda zil çalmıştı.

İkimiz de aynı anda başımızı kapıya çevirip ardından birbirimize baktıktan sonra hızlıca doğrulup kapıyı açan Pelin Teyze'nin yanında yerimizi almıştık. 

"Hoş geldin yavrum, aç mısın?" diyerek her zamanki karşılama cümlesini kurduğunda gülmüştüm, bu esnada Seda konuşmuştu. "Anne, bir dur sen de gelir gelmez darlıyorsun kızı." dediğinde ayakkabılarını çıkaran Hilal "Hoş buldum, yok aç değilim teşekkür ederim." deyip gülümsemişti.

Pelin Teyze Seda'yı takmadan direkt Hilal'e yönelik konuştu. "İyi madem, acıkırsan mutfak şurada. Çekinmeden bir şeyler atıştırabilirsin." dedi ve eliyle mutfağı gösterdikten sonra salonda izlediği programı daha fazla kaçırmamak için hızla gözden kayboldu.

Aklıma annemin de bir zamanlar böyle olduğu geldiğinde kısa bir an yüzüm düşse de hemen kendimi toparlayıp halihazırda merakla beni izleyen Hilal'e bakıp sırıttım. 

"Geç odaya, anlatacağım." dediğimde hevesle başını sallayıp Hilal'e kollarını göğsünde birleştirerek trip atan Seda'nın koluna girdi ve "Tribini yesinler senin, hadi gidelim." diyerek kolunu çekiştirdi. 

Seda da bunu bekliyormuşçasına güldü ve kolunu Hilal'in omzuna atıp birlikte odaya geçtiler. Kafamı iki yana sallayarak ben de peşlerinden odaya girdiğimde kendimi yine yatağa atmıştım.

"Anlat hadi, ne yapacağız?" diyerek halıya oturan Hilal'e bakıp doğruldum ve planımı anlatmaya başladım.

"Şimdi.."

Hilal'den

Yiğit ile birlikte kantine girdiğimde etrafıma bakıp Eylem ve Seda'nın oturduğu masayı bulmaya çalıştım.

Saniyesinde Eylem ile buluşan gözlerimle ona "Bunu cidden yapmak zorunda mıyız?" bakışı attığımda Eylem baş parmağını havaya kaldırıp beni onayladı ve "Sen bana güven." bakışlarıyla karşılık verdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra oturdukları masanın yanında bulunan boş masaya kurulduğumda Yiğit de gülümseyerek karşıma oturdu.

Kızların karşısına oturduğum için kantin kapısı arkamda kalmıştı ama sorun değildi çünkü Akın içeriye girdiği gibi bana mesaj atacaklardı.

Dün Eylem'in anlattığı plan başta işe yarayacakmış gibi gelse de uygulamaya geçeceğimiz vakit tereddüte düşmüştüm.

Ya beni başkasıyla birlikte sanıp benden uzaklaşırsa ne olacaktı?

Cidden beni kıskanarak yanıma gelir miydi?

Hiçbir fikrim yoktu ama yine de denemek istiyordum. Onunla karşılaşmamak için verdiğim onca çabadan sonra bunu yapmak komik olacaktı ama bulunduğumuz belirsiz durumdan bıkmıştım.

Asosyal Komşu | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin