Adsız Bölüm 16

415 19 16
                                    

nişoya vardıkımda tamer'imi görüş açımda yakalayamamıştım. falımda oluştuğunda edindiğimiz muhabbet çok keyifli geçmişti şimdi gerçeki yaşanacaktı. dışarıdan titrik anzer horonu olarak görünse de ben heycandan titremek yapıyordum. onu o kadar çok özlemiştim ki yokluğu beni bir öşşek arısı gibi sokuyor anafilaktik şok getirtiyordu. bolom aramıza girmese idi anzer balımla bûs eyleyecektik(osmanlıca olarak öpmek). herneyse diyip kafamı sallatırdım. artık kendime acımasyon yapmamaya ve nişoyu gezmeye niyet ettim.

iki üç adım atmamla güçlü bir kol beni kavrayıp sokmuştu.                 ara sokağa. gömlediğim ütüm bozulacak ve tamere sevimli görükmeyecekim diye panik atak yaptım. tamerim için ütülediğim gömleği başkasına kırıştırtamazdıjm.

arkamı dönmemle dilan hanımı görmem şok getirti. o da beni görünce iknici bir şok getirtmişti. "seni koltuk altı mis kokulu kocam sandım pardon." dedi. "calm down baby biraz quality" diyip kalça sallattırdım. onu bir an önce atlatmam icab ediyordu. vaktim dadlu bal kaymağıydı çünkü tamerime gidiyordum ve sonrada... bilmemki.... bi şeyler gark eyleyebilirdi. hemen dilay hanımın ayakına çelme yapıp ordan topuklaktım. öyle saça böyle tarrak idi.

biraz etrafı dolaştıktan sonra batuhanla ogicani gördüm. kawga ediyorlardı. onlar da mı bugün burada date ayarlamıştıdı? kalabalığın arasına kırışıp izlemeye koyuldum. ikisinin de ağzından çıkanı ağzı duymuyordu. derken kalabılıkın içinde bir el bana uzandı ama yüzünü göremiyordum. kimdir bu diyerekten eli kokundum ve tanıdım. bu tamerimin eli olmalıydı. bilgisayarının kokusu eline sinmişti. "giv mi e hend" dediğinde sesinden de emin olmuştum. heyecanla elini tutuk yapıp beni kalabalıktan yerlerde sürükleyerek çıkartmasına izin verdim. çok romantirik bir an olmuştu. bunu ilerde çoccuklarımıza anlatırız diye düşünmek içimde kalan son angel kırıntısına kıppırtı ettiriyordu.

kalabalıktan ayrılık ettikten sonra sonunda biricikimle baş başa kalmışdık. bu an için o kadar çok beklemek eylemiştidim ki... sessiz ve romantirik bir bakışma geçirtiyorduk. dudak birleştirecektik herhal. gözlerimi kapattırtım ve kendimi anın büyüsüne bıraktım. gözlerim kapıktı, dudaklarını ulaşmayı bekliyordum. içimdeki kıpırtının arttığını hissettebilip sabırsızlanıyordjm. misimtırak kokusunu daha yakında hissettiğimde o anın geldiğini anlamışıtm.

birden gözümde hissettiğim acıyla gözlerimi açtım. kim bana vurmak eylemiş idi? kocacım bunu engellememişti mi? hızlıca etrafıma bakıntı yaptım. tamer hariç kimse yoktu. eli de yumruk biçimindeydi. ama o bana bunu yapmaz idi. yapan kişi kaçmış olmalıydı. ben o yaptı sanıp da üzüleyimdi diye de tamerimin elini yumruk şekli edip öyle kaçmıştı. bu insanlar çekemiyordu bizi.tamerimden şefkat dolu bir sarılmık bekliyordum. canım acıkmıştı. sarılmıkın ardından da polise giderdik. böyle mafyavari bir aşk görmemişdim.

tamer bana yaklaştı ve fısıltı yaptı. aşk sözcükleri duymayı beklerken bana, "ben sana ikinciyi vurmam çogicim" dedi ve arkasına bakmadan gidik yaptı.bir şeylerin çıttırık ettiğini duymuştum. ama çıttırık eden sadece kalbim değildi. gözyaşlarım akırken daha da parçalanan elmacıkımdan da gelmişti. ne kadar güçlüydü benim haşin kaslı erkeğim..... 

he hit me and it felt like a kiss.

he hit me and it felt like a kiss

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tssigalko (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin