Medya: Alina Kara
***
"Menekşe bana çıkma teklifi etti." dedi Alperen son heceyi uzatarak. Ülkü yeni ağzına doldurduğu kolayı ağzından geri fışkırtarak üstünü mahvetmeseydi olayı da anlatacaktı aslında. Gözlerimi belerterek olanları izledim. Şaşkınlığı geçmemiş olacak ki genzine kaçan kolayı öksürmeye başladı ve kola burnundan geldi tabiri caizse. Aslında hayır gerçekten gelmişti. Alperen elindeki havlu peçeteyi Ülkü'nün ağzına tıkmakla uğraştı bir süre. Ülkü'nün ondan hoşlandığı bence yeterince belli olmuştu. Artık dursa mıydı öksürüğü?
Gözleri kızarıp yaş gelene kadar öksürdü. Etraftaki insanların da yeterince dikkatini çekmiştik bu sayede. Kendisine gelebildi sonunda. Alperen de üstündeki sweetheartü silmeye çalışıyordu şimdi. Üstü kola olmuştu ve yapış yapış gezmek istemeyeceğine o kadar emindim ki.
"Ya Ülkü bana garezin mi var kızım senin? Akşam kızla buluşacaktım şimdi önce eve geçmem gerekecek." dedi hafif sitemle. Kız sanki bilerek yapmıştı. Öldürücü bakışlarımı Alperen'e çevirip "Bilerek mi yaptı Alperen? Sende tak diye söylemeseydin bekleseydin kolayı içmesini." dedim ama bunun olacağını ben de tahmin etmemiştim. "Kusura bakma. Bir anlık boşluğuma geldi." dedi Ülkü gözleri dolu dolu. Demir o kadar rahat bir şekilde çekirdek çitliyordu ki sanki bitsin de eve gideyim modundaydı. Olaya karışmadı. Pastamdan bir kaşık aldım. Sonra Demir konuştu. "Ee kabul ettin mi?"
"Kanka akşama buluşacağımıza göre etmemişimdir kesin." dalga geçerek söylediği şeylere başını salladı Demir.
"Hayırlı olsun." dedi ve birkaç tane daha çekirdeği çitledi. Ülkü üzüldüğü için konuşmadım ve çilekli pudingle yapılmış pastamı bitirmekle uğraştım. Alperen parktaki çeşmede elini yüzünü yıkamaya gidince Ülkü'de "Ben artık gideyim geç oluyor annem erken gel demişti." deyip çantasını aldı."Alperen gelsin de beraber kalkalım." diyerek olaya dahil oldu Demir de. "Hem benim de ödevlerim var."
"Ay Demirişkom" dedim dibine girerek, yüzünü yüzüme çevirdiği için bir saniye duraksadım ve sırıttım "Ay kurbanee seni verenee" Tek eliyle başımı uzaklaştırdı ve tek kaşını havaya kaldırdı. "Ya sen biliyorsun ama teşekkür ederim. Çilekli pudingli pastam çok güzel olmuş. Eline sağlık." dedim şirinliği mi takınarak.
"Afiyet olsun Alina." deyip masayı toplamaya başladı. Ve Alperen de gelip masaya oturdu. Ülkü suspus oturuyordu. Normalde bu ortam böyle olmazdı. Genelde Alperen ve Ülkü tartışır bende onların atışmasıyla dalga geçerdim. Demir'e puding pişirttirirdim. Eskiden hiç hoşuma gitmez ve defalarca uğraştırırdı beni ama o kadar çok istemiştim ki sonunda puding pişirmeyi öğrenmişti ve ben istemeden bile yapar olmuştu. Ona çilekli puding aşkını kazandırmıştım. Bu büyük bir başarıydı Jezabel.
Onun dışında Demir test kitabı taşırdı yanında, test çözerdi. Ben çizim yapardım. Ülkü ve Alperen oyun oynardı.Alperen'in çapkınlıkları az değildi aslında ama şimdiye kadar bize gelip de biriyle çıkıyorum dememişti. Genelde o birileriyle takılırdı, flört ederdi ama çıkmazdı. Belki de Menekşe onun için farklıydı.
Eşyaları toplayıp çöplerimizi çöpe attık. Sırt çantamı Demir'e verdim ve o da memnuniyetle kabul etti demek isterdim ama kabul etmedi. "Demirişkom ben minik bir kızım nasıl taşıyacam tek başıma bunu? Durağa kadar taşı bari." Saçlarımı karıştırıp "Ne güzel dünya Alina. Benim çıkarım ne tam olarak?"
Saçlarımı elinden kurtarıp "Ne çıkarı ya çocuk?" diye cırladım. "Tamam ben taşırım çantamı." Onun getirdiği tabakları çantamdan çıkarmaya başla dım ardından da." Yandan bir bakış attım ciddiyetimi anlaması için. Bana kıyamaman gerek senin. Ben senin biricik komşunum.
"Tamam tamam çıkarma. Eve gidince yıkarsın ama dokunmam onlara." demesiyle başımı salladım. "Anlaştık." Bulaşık makinesine atardım canım elime mi yapışacak? Çantamı Demir'e verip bizi bekleyen Ülkü ve Alperen'e katılıp yürümeye başladık.
"Cidden çıkacak mısın Menekşe'yle."
"İlk defa bir kızdan direkt çıkma teklifi aldım. Yormadı bile Ülkü. Pat diye sordu çok havalıydı. Bence hak etti benimle çıkmayı." Alperen sen playboy musun ne bu haller koçum?
"Ay sevmediğin biriyle de çıkmazsın be." dedim ortaya karışıp. "Sevmediğim ne belli?" dedi o da yamuk gülüşüyle.
"Tanımıyorsun bile kızı doğru düzgün. Ne ara sevdin?" dedi bu sefer de Ülkü, yeterince batmıştı bugün.
"Niye sevemesin?" dedim. Tarafını seç sen de kızın üzerine niye oynuyorsun be!"Nasıl sevsin ya tanımadığı birisini?"
"Ay bence sevilebilir ama bir anda olmaz heralde. Güvenilir bir insansa seversin yani." Toparlayamadık sanki?
"Sen nereden biliyorsun bunu? Hiç aşık olmadın ki." Ülkü cidden iyi değildi. Bunu bilmem için aşık olmama gerek yoktu bence. "Kitap okuyun biraz ya." dedim. Demir'in gözleri üzerimdeydi hâlâ ve rahatsız hissetmem için yaptığı o kadar belliydi ki. Durağa gelip beklemeye başladık ve çok geçmeden otobüs geldi ve Demir'le ikimiz bindik. Ülkü ve Alperen farklı otobüslere biniyorlardı. Onlara veda edip boş koltuklardan birine kendimi attım. Yanıma Demir oturup çantayı kucağıma bıraktı. Bakışlarımı yüzüne çevirdim.
"Bana güveniyor musun?" dedi sakince.
"Hayatta almam çantayı eve kadar taşıyacaksın yoksa yıkamam tabakları." Birkaç saniye duraksadı. Anlaşmamızda bu yoktu sayın seyirciler.Çantayı onun dizlerinin üstüne bıraktım. Ofladı ve çantayı tutmaya başladı. "Eteğini düzelt o zaman çantayı istemiyorsan."
Gözlerimi belertip Demir'in yüzüne baktım. Kaşlarını hafif kaldırıp başıyla 'hadi' işareti yaptı. Eteğim hafif yukarı çıkmıştı çok dert etmesemde oturuşumu ve eteğimi düzelttim. Otobüs kalabalıklaşırken tepemizde insanlar dikilmeye başladı ve çanta yine benim kucağımda yerini aldı. Bu seferlik ağzımı açmadım ve eve kadar müzik dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilekli Puding | Texting
Short StoryÇilekli puding aşkına! Gerçekten bana aşıktı. Bana! Başlama tarihi: 28.11.23