Ülkü gözlerini belerterek "Napmış napmış?" diye bağırdığında birkaç kişi bize bakıp sonra geri önlerine döndü. Demir sanki çok normal bir şey söylemiş gibi cümlesini tekrar edip limonatasından bir yudum aldı. Bende şaşırmıştım ama ihtimal de vermiştim zaten ayrılacaklarına. Bir kere Alperen şerefsizdi. Ciddi anlamda okulun içinde çıkmadığı çok az kız kalmıştı. Ve çıkmadıkları da ben ve Ülkü bile olabilirdik. Popüler bir kişiliği olduğu için herkesi elde edebilirdi. Şeytan tüyü de diyebilirdim. Genelde ona çekilirler ve Alperen ilgiyi kesince de bitirip giderlerdi. Ki onlar bitirmezse Alperen zaten onun haberi olmadan çoktan ondan ayrılırdı. Ülkü'nün şaşırmasına şaşırıp ikisini şiplemeye devam ettim. Ülkü'nün Alperen'den hoşlandığını elbetteki çok uzun zaman önce fark etmiştim ama kedi ve köpek, Tom ve Jery, Soğuk savaş dönemi ABD ve SSCB gibi oldukları için bir şey diyemiyordum. Olacağı varsa olurdu zaten. Değil mi?
Alperen masaya oturup selam verdiğinde bizde selam verdik. Uzun zamandır dışarıda toplanamıyorduk. Sınav bittiği için rahatlıkla toplanabilirdik artık. En azından hepimiz okullarımıza dağılana kadar bunu sürdürebilirdik.
"Sizin mahallede düğün mü var?" Alperen'in bana yönelttiği soruya başımı salladım. "Ay evet. Hafta sonu nişan var. İki hafta sonra da düğün olacakmış."
"Ya bizde gelelim mi? Halay çekeriz hep beraber." diyen Ülkü'yle Alperen heyecanlandı. "Valla süper olur ya. Gidelim gidelim." Arada dönen muhabbetle aklıma baloda nasıl çılgınlarca halay çektiklerini hatırlayınca gülümsedim.
"Kanka senden güzel halay başı olur, bu sefer sen olursun." deyip sırıttı Demir'e doğru. Demir'de ışık saçan gülümsemesiyle onayladı ve limanatasından yine bir yudum aldı. Dudaklarını ıslatıp "Olur kardeşim oynarız." dedi. Bu sefer Demir'in yanında halaya girme fikri istemsizce hoşuma gitti ve içime bir ürperti geldi.
Bir süre daha oturup dedikodu yaptıktan sonra zengin kalkışı yapıp evlerimize dağıldık. Odama girip hemen yatağa serildim. Ev boştu. Annem düğün hazırlıklarına yardıma gitmişti. Babam da işteydi ve daha gelmesine vardı. Biraz dinlenip instagramda gezdikten sonra duşa girme kararı aldım. Eşyalatımı hazırlayıp banyoya girdim. Bir süre uygun müziği bulmaya çalıştıktan sonra duşa girebilmeyi sonunda başarmıştım. Hızlıca işlerimi hallettikten sonra saçlarımı durulayıp duştan çıktım.
Bornozla durup kuruyana kadar giyinmeyen insanlara imrenip saçlarımı kurutmaya karar verdim. Saç kurutma makinesinin düğmesine bastım lakin çalışmadı. Sanırım bozulmuştu. E tabi yıllardır kullanıyordum olabilirdi. Islak saçla oturmayı da sevmezdim. Telefonu alıp Demir'e mesaj attım. Her durumda imdadıma yetişirdi kendileri.
*
Alina: Demirişkomm
Alina: Çok acil bak
Demir: Ne oldu başımın belası
Alina: Ayıp oluyor Demir ya
Alina: Ben sana işim düşünce mi yazıyorum
Demir: Sen bunu söyleyene kadar öyle düşünmemiştim.
Alina: Seni şakacııı
Demir:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
