❝Tutkular söz konusu olduğunda, asil bir leydi bile aklını kaybedebilir. Böyle bir durumda skandalları beklemek normaldir, Bayan Bridgerton. Aşk hayal edebileceğiniz en büyük kural bozucu sebeptir.❞
bridgerton fanfiction.
matt smith fanfiction.
2206...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ON İKİNCİ BÖLÜM: NİŞAN YÜZÜĞÜ
❥
"Erkeklerin hayatım hakkında karar verebileceklerini sanması ne acınası ama!"
Hizmetçisi Orla tarafından yüzüne pudra sürülürken, Grace Bridgerton için idealleri uğruna annesiyle alışkın olduğu tartışmalardan biri daha söz konusuydu. Aynanın önündeki sert koltuğunda oturuyordu. Çenesini dik tutmuş, baloya dair en ufak heyecan belirtisi dahi göstermemeyi seçmişti. Odada gezinen annesine ve başka bir koltukta oturan Daphne'ye aynadaki yansımalarından bakıyordu.
"Ağabeyinin haddini aştığını ve sana sormadan karar aldığını öğrendim." dedi Dul Vikontes. Öğlen yaşananları duyduğunda beri tedirgindi. Baloya dakikalar kala, etrafta koşturmaktan dolayı da biraz yorgun düşmüştü ama söz konusu çocuklarının gelecekleri olunca asla enerjisi tükenmezdi. Buna inatla izin vermezdi. Elinde gezdirdiği fincandan bir yudum çay içti. Grace'in isyanına karşı sabırlı olmak için sıcak bir çaya her daim ihtiyacı olurdu.
"Yine de bu kadar öfkelenme, canım."
"Kararlarını kendi kendine alabilir, anne. Fakat bana dayatamaz. Buna izin vermem."
"Haklısın."
"Haklı olduğumu biliyorum zaten." diye mırıldanarak Orla'yı güldürdü Grace. Daha fazla pudra istemedi ve ondan parfümünü getirmesini rica etti. Orla birkaç adım ondan uzağa gittiği esnada, Grace annesinin lafını işitti.
"Sör Jacob Walsh önerisini bana bile söylememişti." diyordu Dul Vikontes, kendi kendine. Çayı onu sahiden de sakinleştiriyor olmalıydı. Ama sakin havayı Grace'in yükselttiği sesi böldü.
"Benim için öneri listesi mi çıkardı? Lütfen bunu yapmamış olsun, anne!"
"Uygun beylerin listesini çıkarması yeni bir olay değil, Gracie. Aynısını geçen sezon Daphne için de yapmıştı."
"Tabi ki yapmıştı!" Grace, abartılı bir tepkiyle devam ediyordu. "Güzel kız kardeşimi neredeyse o fare kılıklıyla evlendirecekti. Biz olmasaydık Peynir Lordu, Simon'ın yerinde olurdu. Bir hayal etsenize."
Daphne tiksinmiş gibi yüzünü ekşitti.
Aslında Violet Bridgerton da kızlarıyla aynı tepkiyi vermişti. Daphne'yi onun yanına yakışmayacak bir adamdan el birliği ile kurtardıkları mucizeyi hâlâ bir zafer olarak görüyordu.
"Ondan öneri falan istemiyorum ben. İlk önce kendi sorunlarını çözsün ve sonra beni düşünmeye başlasın." dedi Grace. Masaya konan parfümünü sıktı boynuna. Bileklerine sürdü ve soludu. Beyaz korsesi gövdesini sarıyor, nefes almasına izin vermediği her saniyeye huysuzca kafa tutuyordu genç hanım. Saçları hazırdı. Güneş kızılı tutamları, inci ve elmaslarla süslü tacı için topuz yapılmıştı. Makyaj masasında inciler vardı. Mavi elbisesi ise yatağına ufak bir kırışıklık olmaması için serilmişti.
