❝Tutkular söz konusu olduğunda, asil bir leydi bile aklını kaybedebilir. Böyle bir durumda skandalları beklemek normaldir, Bayan Bridgerton. Aşk hayal edebileceğiniz en büyük kural bozucu sebeptir.❞
bridgerton fanfiction.
matt smith fanfiction.
2206...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ON BİRİNCİ BÖLÜM: AV VE AVCI
❥
Hareketli bir gün olacağı ortadaydı.
Aubrey Hall'ın sahibesi, taşra evlerine doğru yaklaşmakta olan misafirlerden önce kontrol edilmesi gereken şeyler adına kızı Daphne ile beraber o sabah evin içinde koşturuyordu. Bridgerton ailesinin balo düzenleme vaktiydi ve her şey mükemmel olmalıydı. Konuk listesiyle boğuşan Bayan Wilson, Dul Vikontes ve Düşes Daphne'nin peşine takılmıştı. Üç kadın yapılması ve asla yapılmaması gerekenleri tartışmakla meşgullerdi. Merdivenden bir iniyor iseler iki çıkıyorlardı. Konuklar nasıl tatlıları sever, etlerini nasıl yerler ya da hangi lordlar kavgalı gibi sorularla boğuşurken; Dul Vikontes bir yandan da malikaneye eşya taşıyan yaverleri yönlendiriyordu. Annesinin bunalmış hâlini gören Düşes Daphne ise baloda süs olacak çiçeklere karar verme işine gönüllü olup Dul Vikontes'in yükünü paylaşıyordu.
"Balo yarın akşam olacak, anne. Sen o işi bana bırak ve konukları ağırlamak dışındaki şeyleri düşünmekten kaçın." dedi Daphne. Sabah vaktinde bile en hazır hâliyle olmaktan kaçınmazdı ve annesi Violet ile kol kola, malikânede gezmeye devam etti.
Anne ile kız artık aynı sayılırlardı.
Daphne evlendikten ve anne olduktan sonra Violet Bridgerton'a benzemeye başlamıştı nihayetinde.
"Seni çok iyi yetiştirmişim, canım."
"Bir Bridgerton kızı olarak." diyerek annesini güldürdü Daphne. Gelmeye başlamış konuk araçlarını karşılamak için evin dışına koşturan hizmetçileri takip ediyorlardı.
"Simon da bugün geliyor, değil mi?"
"Evet, yakında burada olur."
"Anthony akademideki arkadaşlarını da çağırmış. Thomas Dorset ve Jacob Walsh." Dul Vikontes, genç adamların yaratabileceği sorunları düşünüyordu sessizce. Normalde olsa kızları için bir aday olarak görebileceği beyleri seve seve balosunda ağırlayabilirdi. Ancak oğlu Anthony ona olanları anlatmıştı. Düşmanlık güden beyefendilerin pek gözü kara olduğunu bilecek yaştaydı.
"Eski Oxford arkadaşları tekrar bir araya geliyor desene."
"Kavgalarından kaçınmak için birkaç hizmetçiyi özel olarak görevlendirsek harika olur. Beylerin sürekli izleniyor olması içimi rahat tutar."
Daphne bu önleme karşı şaşırmıştı ve ön kapıdan çıktıkları sırada merakını giderdi. "Yeni bir şeyler öğrenmiş gibi görünüyorsun, anne. Bana da anlat."
"Kocana sormalısın, Daphne."
"Simon ketumun tekidir. Bana eskide kalmış bir kavga olduğunu söylemişti. Geçiştiriyor. Sanki anlamıyormuşum gibi!" Daphne'nin sesi isyan eder gibi çıkmıştı. Israrcı oldu.
