BEŞİNCİ BÖLÜM: BRIDGERTON EVİNDE BİR SABAH
❥
Geceden beri tavanı izlemekteydi.
Midesinde kanat çırpan kelebeklerin gerçek olma ihtimali yoktu. Okuduğu hiçbir tıp ansiklopedisinde, midedeki kelebeklerden bahsetmezdi. Yalnızca bir his, diye düşündü Grace. Sabahın ilk ışıkları, kapalı olan oda perdesinin ardında doğarken, yatağının üzerinde sırtüstü yatan Grace Bridgerton'ın eli karnını tutmaktaydı. Tuhaf bir duygu onu ele geçirmişti dün akşamdan beri. Garip gıdıklanmalar, göğsünde yoğun bir baskı ve uyuşukluk hissediyordu.
Kont Robert Smith ile dans ettiği anın büyüsünden kurtulamamıştı. Evlerine geldiklerinden beri hâli aynıydı. Uyku bahanesi ile ailesinin sorgusundan en hızlı şekilde kurtulmuş olabilirdi ama kendi düşüncelerinden kurtulmak bir sebep ile mümkün olabilir miydi? Bu gece, Grace yanıtını almıştı. Bahanesi kendi düşüncelerini bastıramıyordu.
Odasına girip elbisesinden ve topuz saçından hizmetlisi Orla'nın yardımı ile hızlıca kurtulduktan sonra yatağa girmesi çabuk gerçekleşmişti. Yalnız kalarak baloyu düşünebilirdi ancak Grace'in tek düşündüğü, o gizli balkon zemininde dans eden adımları ve bir aradaki elleri olmuştu. Ay ve yıldızlar parlarken yatağında dönüp durdu. Ne zaman ki müziği kulağında duymuştu, o zaman uykuya dalacağını sanmıştı. Fakat sadece birkaç dakika sürmüştü. Kont'un yüzüne yakından bakan düşü sonrası uykusu sarsıcı haliyle yarıda kesilmişti ve bir daha uyuyamamıştı. Odasını hiç bu kadar bunaltıcı bir his doldurduğu olmamıştı. Grace, örtüyü yataktan atarak uzanmaya devam etti. Tüm gece. Ay kaybolup yeniden güne doğarken güneş, Grace Bridgerton'un gözleri uyku namına bir şey bilmiyor gibi açıktı. Ertesi gün doğuyordu ama Grace'in aklı hâlâ önceki gecede takılı kalmış bir vaziyetteydi.
Bugün Kont'u görmek için bir sebep bulabilir miydi? Yatağında doğrulup oturdu ve o lanet güne uyandığından daha yeni emin oldu. Bugün talipleri onu ziyaret edecekti. Şansı olmayan bir sürü adamla uğraşmak ya da her birini kızdırıp göndermektense Kont Robert Smith'i görmeyi tercih ederdi. Fakat başında annesi olacaktı. Bir de ağabeyi Anthony, tabi. Hatta Benedict bile geçen sene Daphne'nin talipleri için ortaya çıkarmadığı korumacılık yönünü bu sezon ortaya sermekten keyif alacak gibiydi. Güneş parladıkça Grace'in balodaki favori dansı git gide uzaklaşıyordu artık.
Resmi olmayan dansını bir kenara atmalı ve bugün düşünmemeliydi. Yoksa güne asla odaklamamazdı. O tuhaf davranırsa, sorgulayacak fazla kardeşi vardı. Bridgerton evinde sır saklamak, deveye hendek atlatmaktı.
Odasının beyaz kapısına doğru baktı. İçinden sayıyordu; bir, iki ve üç... Her sabah aynı saatte Orla kapıyı açardı. Yine olmuştu. Hizmetlisi, genç kızın odasına girdiğinde onu uyanık hâlde bulunca çok şaşırmıştı. "Hanımefendi, sizi bu saatte uyandırmak zor olurdu" diyen Orla, kalın gri perdeleri açarak tüm odayı gün ışığına boğmuştu. Her Bridgerton kızının sahip olduğu gibi Grace'in odası da ferah ve açık tonlu mavi renkleri ile döşenmişti. Ancak güneş ışığı doğruca Grace'in üst üste yığılmış boş tuvallerinin üzerine ve boya dolabına vuruyordu. Babasının ona on bir yaşındayken hediye ettiği yeşil dolabını odasının belirgin olan köşesine koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wild, beautiful and scandalous ❥ bridgerton × matt smith
Fanfic❝Tutkular söz konusu olduğunda, asil bir leydi bile aklını kaybedebilir. Böyle bir durumda skandalları beklemek normaldir, Bayan Bridgerton. Aşk hayal edebileceğiniz en büyük kural bozucu sebeptir.❞ bridgerton fanfiction. matt smith fanfiction. 2206...