Instagram actimmmmm okuduktan sonra bakinnnnshuuu_sss
Yazar'dan
Minho'nun konuşması Jisung'un dinlemesinin üzerinden epeyce zaman geçmişti. Okulların açılmasına da çok kısa bir süre kalmıştı.
Jisung ve arkadaşları bu sene "çok önemli" diye adlandırılan bir sınava gireceklerdi, stres oluyorlar mıydı? Sanmiyorum. Hepsi farkındaydı sistemin ne kadar boktan olduğunun, aileleri de farkındaydı böyle aileler nadir bulunurdu zaten. Aileleri sonuna kadar çocuklarını destekler, hata yaptıklarında ise düzeltmelerin de yardımcı olurdu.
Bu genç çocuklar için fazlasıyla güzel bir şeydi çünkü arkalarında onları destekleyen bi ailesi olmasını kim istemez.
Aynı şeyler Minho için geçerli değildi, lise zamanlarında.
Çok büyük baskılardan geçmişti Minho, Küçüklükten beridir böyleydi ailesi. Şuanda bile izin verse ailesi hâlâ baskı yapmaya devam edecekti.
Vermiyordu, veremezdi. Yaşadığı o kötü günlere geri dönemezdi.
Her neyse buralara illaki geri döneceğiz, şimdi biraz Jisung'un ne yaptığına bakalım.
Jisung her zamanki gibi saat on iki de kalkmış, ağlamaktan şişmiş gözlerini zar zor açmıştı. Evet Jisung aradan uzun süre geçmesine rağmen hâlâ ağlıyordu.
Minho'nun yaptığı açıklamadan onu sevdiğini anlamıştı Jisung, fakat sevmesi her şeyi düzeltmiyormuş bunu anlamıştı.
Kendinde kusur aramıştı Jisung, belki biraz zayıf olsaydım ve yanaklarım ince olsaydı benimle beraber olurdu diye düşündü.
Hiçbir kusuru yoktu ama düşünmeden de edemiyordu, problem bende mi diye. Hâlbuki sorun Minho'nun aile geçmişine dayalı idi. Ailesinin bile sadece başarısı için sevdiği adamı bir başkası neden sebepsiz sevsin ki diye düşünüyordu Minho.
Jisung kendisi ile ilgili düşüncelere dalmışken kapı çaldı, muhtemelen gelen Niki'ydi o günden beri Niki her gün bu saatlerde onu kontrol etmeye gelirdi.
Her ne kadar beraber oturmak için geldim dese de Jisung anlıyordu, arkadaşının onu bu denli önemsemesi onu mutlu ediyordu, yalan değildi.
Hızlıca ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi ve delikten bakma gereği duymadan kapıyı açtı.
Gördüğü yüz ile donup kalmıştı bir süre, karşısında ki yüzünde pek bir farkı yoktu. Şaşkınlığını üstünden attığı anda kapıyı yüzüne kapatmıştı yani en azından denemişti.
J:
"Gider misin"M:
"Bir saniye dinlesen olmaz mı"J:
"Olmaz istemiyorum"M:
"Jisung lütfen"J:
"Mingyu beni rahat bırak lütfen"Gelen kişi geçmiş yıllarda Jisung'a takıntılı olan eski komşusudan başka birisi değildi. Sırf onun rahatsız etmeleri yüzünden ayrı eve çıkmıştı Jisung.
Arkadaşları kaç kere bu sapık çocuktan kurtarmıştı onu hatırlamıyordu bile o kadar fazlaydı.
Kendi cüssesinden yaklaşık 2 kat büyük olan adamı ittirmeye çalışıyordu, sadece çalışıyordu.
Jisung'un bağırma seslerini duyan Niki hızlıca bir üst katındaki eve doğru merdivenlerden koşarak çıktı.
Arkasından Taehyun ve Jay geliyordu,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dehşet-ül Vahşet -Minsung
FanfictionArkamı dönmemle dehşet-ül vahşet biriyle göz göze geldim.