(Bu bölüm; şiddet, argo, manipülasyon, intihar düşünceleri
ve aile sorunları içerir.)Juliet Vega Black; onların deyimiyle farklı olduğu için sevilmezdi.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
"Sana inanamıyorum!" Sözleri yaraların kabuklarını açacak kadar keskindi.. acıtıyordu, bunu biliyordu..."Sen.. sen! Aptalsın Juliet! Yerimi çalmaya nasıl cüret edersin?" İşte tüm hayatımı zehir eden o sözler, bulunduğum soy ve bu kadınlar.. sadece on yediyim lanet Tanrı, bana merhamet göster...
"Kıskanıyorsun." dedim, taşan sabrımla. Bellatrix Black, namı değer ablam... nişanlı olmasına rağmen, Karanlık Lorda olan takıntısı korkutucuydu.. herkes bunun farkındaydı ama sessiz kalıyorlardı.
Andromeda gittiğinden beri hiçbir şey yolunda değildi.. Bellatrix tüm öfkesini benden çıkartırken annem sessizce izliyordu.
En sonunda, masadaki bibloyu yüzüme fırlatmasıyla, annem onu geri çekti.
"Ona zarar vermemeni söyledim." dedi sitem ederek. "Lord, toplantıda hesabını soracak."
Korkutucu olan, ablamın takıntılı olduğu adamla evlenmek değildi.. korkutucu olan, insanları acımasızca öldüren adamla evlenmekti.. ve benim ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
"Hazırlan." dedi annem. Bellatrix'in öfkesini dindirmeye çalışıyordu.
Bir koyun gibi, boyun eğmek zorunda olmam canımı oldukça sıkıyordu.
'Riddle Malikanesi,
ölüm yiyen toplantısı.'─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Toplantıda, konuşulan hiçbir şeyi dinlememiştim. Benim aksime Bellatrix gözlerini bir saniye bile Lord'dan ayırmamıştı.
Lord'un gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. Bana her baktığında, bir ruh emiciyle karşı karşıya gibiydim.. ne yazik ki patronusum işe yaramıyordu.
Onun için aykırıydım, biliyordu.. yine de sesini çıkartmıyor, benden vazgeçmeye niyeti yok gibi duruyordu.
Bellatrix ise delicesine kıskanıyordu. Yanında oturan Lestrange'ye tiksinircesine bakıyordu.
Annemin ne hissettiğini bilmiyordum ama babam ilk kez benimle gurur duyuyordu. Belki de ölüyordum, o ise mutluydu.. her zaman bu anın gelmesini beklemiş gibiydi.
Sonunda Lord, konuşmasını bitirip "Dağılabilirsiniz." dediğinde hızla kalktım. Lord hızla kolumu tuttuğunda, "Sen hariç." diye ekledi.
Huzursuzca herkesin gitmesini beklerler, gözlerim zeminle annem arasında dolanıyordu. Beni kurtarmasını istiyordum.. ne yazık ki Lord'u red edersem beni kendi elleriyle boğacak ilk kişiydi.
Sonunda herkes dağıldığında, Lord önümde durdu ve yanağımdaki yarayı okşadı.
"Kim yaptı?" diye sordu fısıltıyla.
Öfkesini gizlemeye çalışırken, bu onu daha korkutucu yapıyordu. Bellatrix'in attığı biblo yüzünden olmuştu fakat onu suçlamaya niyetim yoktu.Kasları çattığında zihnimi okuduğunu anlamıştım, yine de belli etmedim.. herşey için çok geçti artık.
Ceketinin cebinden bir yüzük kutusu çıkarttı ve bana uzattı. "Ne için?"
Aptalca sorduğum soruya gülümsedi ve yüzüğü usulca parmağıma taktı.Tüm bu olanlara şaşkınlığımı gizleyemiyordum, onun umurunda değil gibi görünüyordu.. sanırım abartıyordum.(?)
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Yazdım işte.. napalım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malevolent |Tom Riddle
RomanceHem kötüydüm, Kabaydım, Çirkindim. İstenmezdim, dışlanırdım... Sonra sen girdin hayatıma, Tüm yaralarımı sardın. ─── ⋆⋅☆⋅⋆ ─── Bana bu gözlerle bakma sevgilim. Gözlerinde süzülen, Gözyaşının her bir damlası, Ölüme yaklaştırıyor beni. Benim, dokunm...