73

20.3K 965 48
                                    

Gözlerimi Atamer'e ait olan evin içinde gezdirdim. Her yerde ona ait şeyler vardı ve bu hoşuma gidiyordu. Onu başta hırsız sandığım zaman dilimini anımsadım. Dudaklarıma yayılan gülümsemeye hakim olamadım.

Vay canına, onun yanına bile gelmiştim ha?

Siz: Karargaha geçtin mi?

Telefonu kucağıma atarak bir cevabın gelmesini bekledim. Kapının çalma sesiyle irkilmedim desem yalan olurdu. Gelmiş miydi? Koşar adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda ne zamandan beri yüzümde tebessüm vardı bilmiyordum ama anında silindi.

" Yudum hemşire revirde size ihtiyaç varmış da. " dedi asker baş selamı vererek.

" Tamam geliyorum. "

Üzerimi değiştirerek revire doğru ilerledim. Revirin önünde gerçekten de sıra vardı. Neyin sırasıydı ki bu?

" Askerlerin kontrol günü bugün. " dedi daha önce görmedim biri.

Yerime geçerek gelen Askerlerin tek tek kontrolünü yaptım. O kadar yoğundum ki telefona bile bakacak halim yoktu. Ki zaten hiç mesaj da gelmemişti.

Atamer neredeydi?

Onunda kontrolünü yapacak mıydım acaba?

" Çok yorulduk. " dedi eskiden beri burada olan ama benim tanımadığım o kız. " Ben biraz hava alacağım, gelmek ister misin? "

" Yok burada iyiyim. " Kapıyı arkasından kapattıktan sonra ayaklarımı masanın üzerine uzattım. Ayakta durmaktan şişmiş olmalıydılar.

Atamer'e sabah yazmış olmama rağmen hala bir cevap gelmemişti. Ve neredeyse 6 saattir ortalıkta yoktu.

Fotoğraf gönderildi.

Siz: Eğer bana biraz daha cevap vermezsen sana bu elbisemle fotoğraf atarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Siz: Eğer bana biraz daha cevap vermezsen sana bu elbisemle fotoğraf atarım.

Sahte komutan: Bu atmamış halin mi?

Sahte komutan: Nerdesin sen?

Sahte komutan: Ev cevabını alırım umarım.

Sahte komutan: Ama değil gibisin.

Siz: Revirdeyim.

Fotoğraf gönderildi.

Siz: Bitmiş tükenmiş bir haldeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Siz: Bitmiş tükenmiş bir haldeyim.

Siz: Keşke biraz da sen tüketsen.

Fotoğraf gönderildi.

Siz: Sen gelmiyorsun diye bende yeni arkadaşlar edindim öyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Siz: Sen gelmiyorsun diye bende yeni arkadaşlar edindim öyle.

Siz: Hatta işi baya ilerlettik.

Siz: Çıkıyoruz galiba.

Sahte komutan: Bir iskeletle mi?

Siz: İskelet diyip geçme, tanı.

Siz: Yedi yirmi dört benim yanımda o hem.

Siz: Senden çok görüyorum diyorum.

Siz: Kıskanıyor musun?

Sahte komutan bir fotoğraf gönderdi.

Sahte komutan: Bence sen beni kıskanmalısın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sahte komutan: Bence sen beni kıskanmalısın.

Sahte komutan: Evdeyim.

Sahte komutan: Ve bende yorgunluktan bayılmak üzereyim.

Siz: Bugün kontrol günüydü.

Siz: Buraya gel de seni kontrol edeyim komutan.

Sahte komutan: Sen gel.

Sahte komutan: Revir çok uzak.

Komutu duyan ayaklarım ayağa kalktı ve evin yolunu tuttu.

Siz: Kapıyı aç.

Sahte komutan: Kontrol için bu kadar meraklı olacağını düşünmemiştim.

Siz: İş aşkı diyelim.

Siz:  ;)

" Hoşgeldin. " dedi kapıyı geçmem için aralık bıraktığında. Altında hala bir havlu vardı.

" Şey giyin gel sen. Ben oturma odasındayım. " diyerek yanından sıyrıldım.

Gözlerim evin duvarlarında gezindiğinde neredeyse küçük dilimi yutacaktım. " Atamer! " diye bağırarak onun olduğu yere doğru ilerledim. Tam havlusunu çıkarmak üzereydi ki beni görünce vazgeçti. " Atamer kertenkele...kertelenkele var. " kucağına atladığımda ikimizde şaşkındık.

Eve nasıl girmişti bu hayvan?

" Kertenkele mi? "

" Duvarda. " dedim başımı sallayarak. " Kocaman. "

" Kucağımdayken bakamam. " dedi beni yere indirerek. Eli kalçamın kenarına sürtündüğünde neredeyse kertenkeleyi unutuyordum. " Sen beni burada bekle tamam mı? "

Başımı sallayarak onu onayladığımda üzerimdekiler ıslanmış bedenime yapışmıştı. " Beni kertenkeleden kurtar. "

Banyodan çıktığında nemli kıyafetleri çıkararak üzerime diz kapağımın üzerine gelen havluyu sardım. Umarım kertenkele yolunu bulur ve evi terk ederdi.

Üç dakika geçti, beş dakika geçti. Hatta on dakika bile geçti ama Atamer hala gelmedi. Kertenkele evi mahsur almış olabilir miydi?

" Ata..." diyecektim ki kapı açılınca derin bir nefes aldım. " Gitti mi? "

Banyonun içerisine girdiğinde gözleri aşağıdan yukarıya doğru bedenimi süzdü. Çıplak bacaklarımda gezinen gözleri havlunun açıkta bıraktığı yerlere denk geldiğinde alev alevdi. " Kurtardım seni. " dedi zar zor konuşarak. " Ama Söylesene bana dövmeli, seni benden kim kurtaracak? "








Sahte Komutan | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin