O şimdi asker: Sapık mısın sen ya?
Siz: Abime Abi dışında ne diyebilirim acaba?
Siz: Ayrıca ne sapıklığımı gördün abi?
Siz: Tamam odamda her gün yatmadan önce üç tur baklavalarına baktığım koreli aktörlerin fotoğrafları olabilir kabul ama bu beni...
Yarım saat geçmeden direkt otogara gelen sahte komutanın gözleri her yerde beni aradı. Muhtemelen neye benzediğimi bilmediği için beni nasıl bulacağını bilmiyordu.
Şapşal dedim içimden bana mesaj atabilirsin.
Siz: Beni kaçırıyorlar galiba.
Siz: Ve sen hala yoksun.
Siz: Sahte komutan!
Siz: Nerelerdesin sen?
Sahte komutan: Ne kaçırılması?
Sahte komutan: Kim kaçırıyor?
Sahte komutan: Kaçıranı kaçırırım.
Siz: Doğal olarak yine kaçırılıyor oluyorum.
Siz: Beni kaçıranı kaçırman beni de kaçırmış olman anlamına gelmiyor mu?
Sahte komutan: Kaçırılırken mesaj atanı da ilk defa sende görüyorum.
Siz: Fazla dizi izliyorsun komutan.
Siz: Sana bir yasak eklendi.
Siz: Bu arada cidden maskeyle gelmişsin.
Siz: Tebrikler!
Siz: Yine kendini göstermedin.
Sahte komutan: Demek beni görüyorsun?
Siz: El bile sallıyorum.
Siz: Görmüyor musun?
Gözleri etrafı taradı. Beni görünce telefonunu cebine koyarak bana doğru yürümeye başladı.
Vay canına!
Size doğru yürüyen bir asker görmek ne havalıydı öyle? Bacaklarını saran kargo pantolondan bile anlıyordunuz kas yığınının teki olduğunu.
Dibimde durduğunda önce sadece bakıştık. Konuşmasak da gözlerimizin konuştuğuna yüzde yüz emindim. Sessizliği bozma adına " Selam, sahte değilmişsin. "
" Değilim. " dedi sadece. " Sana gerçek olduğumu söylemiştim. "
" Ama bu sana sahte komutan diye sesleneceğim gerçeğini değiştirmiyor. "
Yüzünü kapatan maskesinden dolayı tepkilerini göremiyordum. Ve bu oldukça can sıkıcıydı.
" Abin seni bekliyor, gidelim mi? " diye sordu valizime uzanırken.
" Gelemeyecek kadar kötü mü durumu? " dedim hemen kaşlarımı çatarak.
" Görevden apar topar getirdim, yorgundur. Başka bir şeyi olduğundan değil yani. "
" Tamamdır gidelim. "
Arabaya bindiğimizde en çok yapmak istediğim o şeyi yaptım. Elini tuttum ve o itiraz edemeden fotoğrafını çekerek ona attım.
Fotoğraf gönderdiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Artık bizim de el ele fotoğrafımız var. " Göz kırptığımda sertçe yutkundu. Gergin miydi?
" Abin görebilir. "
" Abimden mi korkuyorsun? " hayretle sorduğum soruyla birlikte iç çekti.
" Bilmiyorum, sadece biraz gerginim. "
" İlk defa yan yana olduğumuz için olabilir mi? "
Başını iki yana salladı. " Sen çok güzelsin. " dedi sanki söylememesi gereken bir şeyden bahseder gibi. " Bense.."
" Devamını getir. Sen? "
Arabayı müsait bir yerde durdurarak direksiyona sertçe vurdu. " Ben sana uygun değilim. Hatta hak etmiyorum seni. " başını iki yana salladı. " Az sonra sende benim gibi düşünüp o fotoğrafı bile yok etmek isteyeceksin. "
Maskesini çıkardı ve yüzünü bana doğru döndü. Çenesinin ortasından yanağına doğru ilerleyip bir çizgi halinde kulağının yakınında duran ize baktım. Bir bıçakla deşilmiş gibi duruyordu. Muhtemelen bu yüzden bana kendini göstermemiş, onu bulmamı istememişti.
" İzin sorun mu sanıyorsun? " diye sorduğumda kaşları havalandı. Aslında bebek gibiydi suratı lakin o iz gelmiş bebekliğine olgun bir hal vermişti. " Ayrıca herkesin yüzünde iz olabilir, herkesin lekeleri olabilir. Sen kendini bu yüzden mi maskeye hapsediyorsun? "
" Beni itmen gerekiyordu. Hatta arabamı terk etmen. " dedi olayın farkında değilmişim gibi.
" Doğru, seni itmek istiyorum. " elimi göğsüne koyup koltuğa ittirerek. " Sonra da kucağına çıkıp sana sımsıkı sarılmak. " sertçe yutkundu. " İzlerinden teker teker öpmek. " gözlerimi kırpıştırdım. " Hazır kucağına çıkmışken masum olmayacak şeyler de yapmak isterdim ama abim bekliyor. Onu bekletmek istemeyiz değil mi? "
" O zaman şimdi üstüne atlamamam için arabayı derhal çalıştır ve beni abime götür komutan! "
Sadece yutkundu ve arabayı çalıştırdı.
Ah! Ben mi?
Ben de sıcak bastığı için penceremi açtım.
Üstüne atlamamam için mi?
Ah cidden yanıyordum!
Ah sahte komutan ah bunun yüzünden mi tuhaf davraniyordun kıza dediğinizi duyar gibiyim. Ama siyah kalplerim, kendinizi bir de onun yerine koyup nasıl tepki vereceğinizi düşünün olur mu?
