8.Bölüm: Sınır

1K 78 704
                                    

✧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buraya bir şarkı bırakır mısınız canlarım???

"Babam nerede!? Söyle Marqius."

"Richard Connor." Göğsüme bir ateş düştü ve etrafını alevlerle sardı. Bu isim tanıdıktı. Bu isim çok tanıdıktı. "2 hafta önce öldürüldü." diye devam etti. "Senin tarafından."

O gece...

Yaptığı suça rağmen yüzünün ne kadar masum ve emektar göründüğünü düşündüm.

"Milena?" Telefon elimden düştü ve yan koltuğun arasında bir yere girdi ama başımı çevirip bakamadım bile.

Silahı çıkardığımdaki korkusunu, onu hiç beklemeden alnının ortasından vuruşumu...

Bana öz babamı öldürtmüştü.

Ben öz babamı öldürmüştüm.

Onu ben öldürmüştüm. Günlerdir kabuslarımdan çıkmayan o adamı ben öldürmüştüm. Babamı ben öldürmüştüm!

Tüm bedenim deli gibi titriyordu ve gözyaşlarımdan önümü bile görmüyordum ama ayağımı gaz pedalından çekemiyordum.

Kriz geçirdiğimin farkındaydım ama kendimi durduramıyordum.

Boğazımdan büyük bir hıçkırık koptu. Direksiyona vurdum. Defalarca direksiyona vurdum. Direksiyonun hakimiyetinin sarsılmasını önemseyemedim.

"Ben öldürdüm! Ben öldürdüm!" Yumruklarım direksiyondan ayrılıp kendi başımı buldu.

Defalarca kez vurdum kendime. Sanki öz babamın kanı ellerimden silinecekti.

Çocuk ticareti yaptığını söylemişti. Belki de onu öldürmeyi kabul etmem için yalan söylemişti.

"Yalan! Yalan! Hepsi yalan!" Hırsımdan acılı bir haykırış çıktı dudaklarımdan.

Korna sesleri duydum. Tam yan tarafımdan gelen korna sesleri.

O tarafa bakamadım bile. Yandan gelen darbeyle hafifçe sarsıldı bedenim. Yandaki araba vurmuştu. Defalarca kez kornaya basıyordu. Ama boğuktu her şey. Sanki suyun altındaydım da nefes alamıyordum.
Korkuyordum. Sudan çok korkuyordum.

Su seninle oynardı. Su seni hapsederdi.

Ayağımı gazdan çekmeye çalıştım ama kaskatı kesilmiştim.

Yandan gelen son darbeyle arabam yavaşça sürüklenerek sağa yanaştı ve sonunda önüme kırmasıyla sarsılarak ayağımı gazdan çekebildim. Araba yavaşça dururken deli gibi titreyen ellerim direksiyonun üzerindeydi.

Parabellum ■ Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin