15.Bölüm: Mat

1.1K 87 441
                                    

Selam canlarım. Beni özlediniz miii??
Bu uzuunnn ve kasvetli bölümün şerefine satır aradaki tepki-düşünce yorumlarınızı bekliyorummm. Orada buluşalım.

İyi okumalarrr💗💗💗

✧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hala vaktim varken, seni seviyorum
Hala yanındayken, seni seviyorum
Ve hala söyleyebiliyorken seni sevdiğimi
Bil ki tüm varlığımla seni seviyorum
Aslında tüm yok oluşlarım bile senin
Ama sen bunu o zamanlar geldiğinde hiç bilemeyeceksin
Bu yüzden ben seni
Yanında olamayacağım her gün için
Şimdiden çok seviyorum
-Cirmle

Yüzüme sıçrayan kanla gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım.

Artık altımda çırpınmayı kesen bedenin üzerinden yana bıraktım kendimi ve silah zemine düştü. Merminin parçalayarak deldiği, kanlar akan başına baktım Emily'nin.

Daha sonra yüzüme sıçrayan kanları hatırladım. Belki silahın basıncından, belki de korkudan uyuşmuş ellerimi yüzüme götürdüm ve elime gelen kanları silemeye çalıştım. Bunu, tişörtümü yüzüme götürerek de yapmayı sürdürdüm ve titreyen bedenimle onu vurduğum silahı da alıp ayağa kalktım.

Çaresizce etrafıma bakındım. Sakin olmalıydım. O iyi biri değildi. İyi biri değildi. Ölmeliydi. Bu yüzden kendimi suçlamamalıydım. O canıma kast etmişti, o ailemin canına kast etmişti. O... O Yüksek Şura için çalışıyordu. Ölmeliydi. Yüksek Şura'daki herkes ölmeliydi.

Hissettiğim mide bulantısıyla elimi karnıma götürdüm ve etrafıma bakındım. Hemen kendi silahımı da aldım ve duvardaki aynadan yüzümü temizleyerek Emily'i orada öylece bırakarak evime attım kendimi.

Pekala. Bucky işteydi. Yani toparlanmak için zamanım vardı. Toparlamak için zamanım vardı.

Çekmeceden bir örtü çıkararak mutfak tezgahına serdim ve silahları üzerine indirdim. Ben bunları yaparken ayağımın altında Alpine de beni usulca takip ediyordu.

Ellerimi örtünün üzerine koyup şimdi ne yapmam gerektiğini kararlaştırılan çalışırken bir mide bulantısı daha nüksetti vücuduma. Bu kez kendimi tutamayıp lavaboya koşarken son zamanlarda yaşadığım şeylerin beni aslında ne kadar sarstığını anımsadım.

Belki de gerçekten artık kaldıramıyordu bedenim.

Nereye gidecekti sonum?

Bu şekilde çürüyüp ölecek miydim?

Tanıdık bir senaryo gibi, yere çöküp midemde ne varsa çıkarmaya başladığımda yanıma gelen Bucky değil, Alpine'di.

Başımda bağırmaya, defalarca kez havlamaya başladı. Ben ise hala burnumdan gitmeyen kanın o keskin kokusuyla baş etmeye çalışıyordum.

Parabellum ■ Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin