Neyse ki toplantı bitmişti ben ofisime girdiğimde masamın üstündeki telefonuma ardı ardı bildirimler geliyordu. Telefonu elime aldığımda mesajların kimden geldiğini tahmin ediyordum. "Mahşerin Üç Atlısı" grubumuzdan 100'ze yakın bildirim vardı.
Serkan'ım : Ne oldu Haznede bitmedi mi toplantı akşam için hazırlık yapıyorum bak.
Serkan'ım: Heyyy neden dönüş yapılmıyor bana
Serkan'ım: Leyla sen konuştun mu Hanzadey'le
Leylam: Yok kuşum bende merak ettim bak. Toplantı uzun sürdü galiba.
Leylam: Hadi be kızım dokuz doğurduk.
Serkan'ım: Bu kancık bilerek cevap vermiyor biz çatlayalım diye.
Leylam: Dur hemen günahını alma, biliyorsun ki çok😂
Benim sevgili ailem ne güzelde hakkımda konuşuyorlardı. Ben Hanzade Çelik 27 yaşında tek başına ayakları üstünde durmaya çalışan bir kadınım. ( ee tabiî ki çok güzel, alımlı, akıllı, cana yakın, tatlı dili olduğumu es geçecek değilim. Huyum kurusun ) Ailemi hiç tanımadım bir çocuk esirgeme kurumunda büyüdüm. Benim şimdi ki tek ailem canım Leylam ve Serkan'ım. Üçümüzde aynı yurtta büyüdük Leyla ile aynı yaştayız, Serkan bizden 2 yaş daha büyük bize ağabeylik taslıyor. Onlar bu dünyadaki en kıymetli varlıklarım çok zor zamanlardan geçtik. Birlikte ağladık, birlikte güldük, yaralarımızı birlikte sardık. Fakirliğin ne olduğunu iliklerimize kadar hissettik birlikte. Neyse ki şuan hepimiz çok iyi durumdayız.
Serkan'ın müthiş bir zekası var ama paşamız çalışmayı sevmiyor o yüzden bütün parasını bir restoranda yatırdı. İlk başlarda batar dedik ama bizimki aldı başını gitti. Randevusuz asla yer bulamayacağınız bir yer oldu. Serkan'ın aksine Leyla'm çok çalışkan çok üretken, tam olarak moda canavarı kendine ait çok hoş bir butik işletiyor bizim kız. Stilistim olur kendileri.
Siz: Yattı o iş, kutlama iptal.
Serkan'ım : Nasıl yattı kızım bırak kafa bulmayı.
Leyla'm: Valla bende yemedim bu sefer.
Siz: Çok ciddiyim akşam bana gelin anlatırım. Şimdi işim var görüşürüz.
Telefonu tekrar masanın üstüne attım bu günü sindirmem gerekiyordu. Oysa ki bu projeyi alacağıma adım gibi emindim. Sıkıntıdan üstüme fenalık basmıştı üstümdeki ceketi çıkardım içindeki ince askılı göğüslerimin yarısını meydana çıkarak büstiyerle kaldım. Şirket içinde cüretkâr giyinmeyi sevmezdim zaten şuanda dışarı çıkmaya da hiç niyetim yoktu. Kendimi işe öyle kaptırmıştım ki içeriye birinin girdiğini fark etmedim.
"Çok mu yoğunsunuz Hanzade Hanım yoksa içeriye giren kişiye bakmaya tenezzül mü etmiyorsunuz"
Kafa mı kaldırdığımda sinirli bir Soykan beklemiyordum açıkçası. O da bunu fark etmiş olacak ki bakışları yumuşadı. Yada dolgun memelerim onun sinirini fazlasıyla yatıştıracak bir şölen sunuyordu.
"Tabi canım burası da dingonun ahırı ya laps diye girdiğinize göre"
"Şirketin benim olduğunuzu unuttunuz galiba"
"Sizin ola bilir ama oda benim, öyle dalamazsınız belki müsait değilim kapı çalma adetiniz yok mu?"
"Gayet müsait görünüyorsunuz oysaki" memelerime imayla bakarken.
"Ağzınızı kapatın da saylarınız akmasın"
"Salyaları akıtmak için böyle giyindiğinize eminim"
"Bir saat öncesine kadar tanımadığınız biri hakkında fikir mi beyan ediyorsunuz. Ayrıca belki ofis fantezilerim var. Dan diye içeri dalamazsınız" ağzını sulandırmaya neden olacak kadar öne doğru eğilerek. Bakışları tekrar yüzümden memelerime kaydı onu dikkatle inceliyordum siyah olan gözleri resmen parladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karam +18
Teen FictionKimseye eyvallah etmeyen başaralı mimar Hanzede Çelik. Yeraltı ve iş dünyasının korkulu rüyası Soykan Karahan namı diğer Kara panter. Kader ikisini bir araya getirdiğinde aşktan kaça bilecekler mi yoksa bu uğurda herkesi karşılarına alıp birlikte mi...