26 BÖLÜM......

3.6K 160 55
                                    

Soykan'dan

Melis denen kadını gırtlağına yapışmamak için kendimi hemen asansörün içine atmıştım yoksa elimden bir kaza çıkacaktık. Bunca zamandır deli gibi Yalçın piçini ararken bu kaltak ona haber uçuruyordu demek. Hanzade'yi sevmediğini biliyordum ama ona zarar verebileceğini hiç düşünmemiştim. Onun icabına da en son bakacaktım onlara ıstırabın en kötüsünü yaşatacaktım.

Kapıda beni Ali bekliyordu iyice düşünmeliydim bu sefer Yalçın'ın kaçmasına izin veremezdim.

"Ali çabuk arabaya bin" dedim şoför koltuğuna geçerken.

"Bir durum mu var abi hayırdır" dedi sağına solana bakmaya başlamıştı Ali.

"Melis'i takip edeceksin her anını her saniyesinden haberim olacak bizi Yalçın şerefsizine götürecek" dedim sinirle.

"Ne diyorsun abi bunca zamandır piçi bulamamızın nedeni bu kadın mı?" dedi Ali de kızgınlık.

"Tam olarak öyle gözünü kulağını dört aç Ali tamam mı?"

"Tamam, abi bu iş bende" dedi Ali arabadan inip şirketin araçlarından birini almaya giderken.

Yalçın için çok güzel planlarım vardı, onun yüzünden Hanzaden ayrı kaldığım her günün her saatin hesabını misli ile soracaktım sonrada Melis denen kaltağı bu piyasan silecektim.

"Tufan neredesin" dedim telefonun ucundan sinirden kudururken.

"Leyla ile birlikteyim bir durum mu var"

"Evet, var Leyla'ya çok belli etme, bunca zamandır o Yalçın şerefsizini bulamamızın nedeni Melis kaltağıymış"

"Ne alaka adam gibi anlatsana" dedi Tufan'da sinirle.

"Melis haber uçuruyormuş o piçe, bugün konuşurken duydum Ali'yi peşine taktım bu sefer elimden kurtulamayacak"

"Tamam, ben ilgileniyorum hemen"

"Hayır, sen Leyla ile kal dikkat çekmeyelim şimdi, Ali haber verince dönerim sana"

"Tamam senden haber bekliyorum" dedi Tufan telefonu kapatırken.

Uzun zamandır ilk defa kendimi canlanmış hissetmiştim adrenalin bütün vücudumu sarmış durumdaydı. Ali'den haber gelene kadar bende oğlumla vakit geçirmeye karar vermiştim.

" Ne istiyorsun Soykan" dedi Hanzade aradığıma kızmıştı.

"Hasan için aradım Hanzade hemen kızma"

"Ne oldu Hasan'a bir şey mi var" dedi hemen panikle.

"Yok, bir şey sakin ol, oğlumu özledim onu okuldan alıp biraz vakit geçirmek istiyorum merak etme diye de sana haber veriyorum" dedim.

Hanzade'nin derin nefes aldığını duymuştum bir çocuğunu kaybetmişti diğerine bir şey olma ihtimaline bile dayanamazdı. Ve bunun için bir kez daha kendime lanet ettim.

"Tamam, çok geç kalmayın"

"Tamam, kalmayız sen nasılsın geç gün için özür dilerim"

"Nasıl olduğum senin ilgilendirmez artık" dedi suratıma pat diye telefonu kapatarak.

Bu sefer onu gerçekten kaybetmiştim sadece oğlumuz için bana katlanıyordu öbür türlü asla yüzüme bakmaz beni bir kaşık suda boğardı.

Hasan'ın yeni okuluna gelmiştim onunda ders bitmek üzereydi beni görünce koşarak boynuma sarılmıştı. Onu o kadar özlemiştim ki sıkı sarılıp kucağıma almıştım.

Karam +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin