Karam +18

29 BÖLÜM: OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE

Selam arkadaşlar biraz geç attım yeni bölümü biliyorum ama anca fırsat buldum size uzun ve güzel bir bölüm yazdım :) artık son bir bölüm kaldı bence bu kitap güzel bir mutlu sonu hak ediyor sizce de öyle değil mi?

Yorumlarda buluşalım o zaman.. şimdiden keyifli okumalar...

Nasıl böyle bir şey olabilirdi aklım almıyordu kendi mekânımda en güvenli olduğum yerde oğlum kaçırılıyor ve kimsenin durumdan haberi olmuyordu kafayı yememek için zor duruyordum. Hanzade ayıldıktan sonra onu zorda olsa ikna etmiş eve göndermiştim kafamı toparlamalı bir an önce oğlumu bulmalıydım.

"Siz ne işe yarıyorsunuz lan bir ordu adamsımsınız güvenliği sağlayamıyorsunuz. Söyleyin ben size ne yapayım" birilerinin kafasına sıkmam lazımdı ama bunlar kimdi kim böyle bir şeye cesaret edebilirdi.

"Soykan her kamera kaydına baktık yok sanki buhar olmuş Hasan hiçbir açıda yok"

"Nasıl yok Tufan sikicem belanızı nereye gider bu çocuk"

"Bilmiyorum lan bende bilmiyorum bunu kim yaptıysa çok profesyonelce yapmış"

"Biliyorum çok zor bir durum ama sakin olman gerekiyor Soykan, oturup düşünelim kim yapmış niçin yapmış olabilir diye. Fidye içinse zaten mutlaka sana ulaşacaklalardır" dedi Kadir Kaplan.

"Kadir haklı böyle asıp kesmekle olmaz adam akıllı düşünmemiz lazım yeğenime kim zarar verebilir diye" Serkan normalin dışında sakin kalıyordu mantıklı düşünmeye çalışıyordu ama şuan benim aklıselim düşünmem imkânsızdır.

Kadınları Koray'la eve göndermiş başlarına da Özkan ve Ali'yi koymuştu. Hanzade'nin duracağını sanmıyordum kendine geldiğinde ilk iş oğlunu aramak olduğunu biliyordum.

"Oğlum, İstanbul Emniyet Müdürü Akın Bozkurt torunumu bulma için bize yardımcı olacak" dedi babam bizi Emniyet Müdürü ile tanıştırırken.

Babam ve Kadir bütün nüfusunu kullanıp herkesi devreye sokmuştu bütün birimlere anons geçilmiş Hasan'ın fotoğrafı paylaşılmıştı.

"Geçmiş olsun Soykan Bey elimizdeki bütün imkânları kullanacağımıza şüpheniz olmasın"

"Eksik olmayın Müdürüm ama bir an önce hareke geçmemiz lazım oğlum daha 4 yaşında ve annesi perişan olmuş durumda"

"Tahmin edebiliyorum, siz nüfuslu bir ailesiniz eminim dostunuz kadar düşmanlarınızda vardır. Oğlunuz fidye için veya sizden intikam alınmak için de kaçırılmış olabilir ilk 24 saat bu tarz vakalarda çok önemlidir. Şimdi bize her şeyi anlatmanızı istiyorum en küçük ayrıntısına kadar şüphelendiğiniz ne varsa" dedi Akın Müdür.

Olan biten her şeyi ve şüphelendiğim insanları söylemiştim, Yalçın olayından bilerek bahsetmemiştim çünkü onun arkasını arayacak kimse yoktu zaten Adnan amcaya oğlunu öldürdüğümü söylememiştim ama zaten anlamıştı bu yüzden yurt dışına taşınmıştı. Akın Müdür işinde çok iyiydi ve bir şeyler sakladığımı anlamıştı.

Aklıma Melis gelmişti ama o buna tek başına cesaret edemezdi onu aşan bir durumdu ama gene de bizim çocukları üzerine salmıştım. Olay gizli tutmak istemiştik ama cemiyetin önde gelen simaları olduğumuz için olay gündeme bomba gibi düşmüştü. Magazinciler haber kanalları otelin kapısına dayanmış bir açıklama bekliyordu.

Otelin giriş ve çıkışlarını kapatmış bütün katları odaları tek tek aratmıştık ama oğlumdan bir iz yoktu sanki yer yarılmışta içine girmişti. Ben annesine ne diyecektim oğlumuzu bulamadım nasıl derdim. İkinci kez ona evlat acısı yaşatamazdım biliyorum benim yüzümden oğlumuzun başına bir iş gelmişti. Bu kadar büyük bir sünnet düğünü istemeseydim kimse ona dokunamazdı bizim en mutlu olduğumuz anda bizi gafil avlamışalardı. Ama bunu yapanı bulunca onu ölmekten beter edecektim