"Hanzade, çiftlikte yaşayacağız bundan sonra yanına çok fazla eşya alamana gerek yok yavrum yenisini alırız"
"Soykan emrivakilerinden hiç hoşlanmıyorum biliyorsun"
"Yapma sevgilim sende beğendin orayı"
"Evet, beğendim ama bir günde taşınmayı düşünmemiştim"
"Sevgilim orası bizim evimiz düğüne kadar iyice alışmanı istiyorum"
"Tamam hayatım ben ne desem boş sen kararını vermişsin zaten"
Soykan'la konuştuktan sonra aksattığım işlere geri döndüm bu arada baya yeni proje almıştım. Esma ile neredeyse zor yetişiyorduk yeni birini bile almayı düşünmüştüm.
Özkan'la Esma da artık birlikteydiler birbirlerine çok yakışıyorlardı.
"Eee Esma nasıl gidiyor Özkan'la" Özkan'ın adını bile duymak yanaklarının kızarmasına neden oluyordu.
"Her şey yolunda Hanzade Hanım, Özkan çok kibar çok nazik biri"
"Özkan mı kibar bak sen ya bizimkinde ne cevherlere varmış" dedim bilerek Özkan'ı ayrı seviyordum ve mutlu olmasını çok istiyordum.
Ofisteki işlerimi bitirmiştim uzun zamandır Hasan'ı ihmal etmiştim çokta özlemiştim.
"Esma ben çıkıyorum sen ofisi kapatırsın çok geçe kalma"
"Tamam, efendim iyi akşamalar"
Her zaman ki oyuncakçıya gidip bir sürü oyuncak aldım, daha önceden sipariş verdiğim kıyafetleri de almış Hasan'ın yanına gitmiştim. Hasan biraz daha alışmıştı buraya çocuklarla da arası düzelmiş onlarla oyun oynuyordu. Beni gördüğü gibi kucağıma atlamıştı. Onu o kadar çok özlemiştim ki bağrıma sıkı sıkı basmıştım, Soykan'la konuşacak Hasan'ı evlatlık alacaktım buna ne diyeceğini bilmiyordum ama gene de şansımı deneyecektim.
"Hanzade ben seni çok özledim neden gelmedin"
"Bende seni çok özledim kuzum, ama işlerim vardı gelemedim"
"Hep böyle yapıyorsun hani senin evine götürecektin beni"
"Seni daha güzel bir yere götürcem atların, ördeklerin olduğu kocaman bir çiftliğe gidicez"
"Yaşasın, yaşın" diye sevinç çığlıkları atıyordu Hasan onu böyle gülerken görmek içimi ısıtıyordu. Kendi doğurmadığım bir çocuğa bu kadar sevgili ile yaklaşırken kendi çocuğuma kim bilir nasıl severdim. Bu düşüncelerle gülümsemiştim Soykan'dan çocuğum olması fikrine iyiden iyiye sıcak bakıyordum.
Hasan'ın yanında saatin gene nasıl geçtiğini anlamamıştım Soykan mesaj atana kadar saati hiç fark etmemiştim. Hasan'la vedalaşıp evimin yolunu tutmuştum, Soykan'la bir an önce konuşmam gerekiyordu. Kendime iki tane valiz yapmıştım Soykan'ın gelmesiyle çiftliğe gitmiştik.
İlk geldiğim ki heyecanım vardı bizi gören adamalar hemen kapılarımızı açmış "Hoş geldin yenge" deyip duruyorlardı. Bu laf ilk defa hoşuma gitmeye başlamıştı, evin içinde girişi kadar muazzamdı. Dış yapısı taş döşeme ve ahşaptandı içi de ahşap ağırlıklıydı duvarların yerini kurşungeçirmez camlar almıştı salon çok sade ve şık döşenmişti. Az eşyalı kocaman bir yerdi, yine ahşaptan yapılmış büyük bir yemek masası, salonun yarını kaplayan deri lüks bir L koltuk vardı ama en çok beğendiğim şey ise şömineydi.
"Beğendin mi sevgilim yeni evini" dedi arkadan bana sarılarak ensemde bıraktığı öpücük arzu ile dolmama neden olmuştu.
"Bayıldım ama gene de buraya bir kadın eli değmeli hem de mimar bir kadının"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karam +18
Teen FictionKimseye eyvallah etmeyen başaralı mimar Hanzede Çelik. Yeraltı ve iş dünyasının korkulu rüyası Soykan Karahan namı diğer Kara panter. Kader ikisini bir araya getirdiğinde aşktan kaça bilecekler mi yoksa bu uğurda herkesi karşılarına alıp birlikte mi...