🥞☕(akitoya) - adoptive parents

229 20 82
                                    


hafta sonu, akito ve toya birkaç yıldır evli. o yüzden günler, haftalar ve daha fazlası bir düzen içerisinde ilerliyor. hafta içi ikisi de işe giderler ve akşam eve döndüklerinde yorgun olurlar, yine de ikisi de birbirini rahatlatmanın yollarını biliyorlar o yüzden onlar için bu pek bir zorluk sayılmazdı. hafta sonu olduğunda ya evde kalıp dinlenirler ya da dışarıya çıkıp birlikte bir şeyler yaparlardı. ikisi de bu şekilde mutluydu ama akito'nun arada açtığı bir konu vardı, çocuk evlat edinmek.

daha önce yakınlarının bebeklerine birkaç günlüğüne bakıcılık yapmaktan başka bir deneyimleri yoktu ama artık yetişkin ve aklı başında insanlar oldukları için akito çocuk bakmanın onlar için o kadar zor olacağını düşünmüyordu. basitçe, hem toya'nın hem de kendisinin iyi bir baba olacağına inanıyordu.

bunlara rağmen toya'yı ikna etmek kolay değildi, sürekli önemli bir karar olduğunu söylüyordu ve henüz bir çocuğu kaldırabileceğini düşünmüyordu. tabii akito yine de pes etmemişti, çocuk sahibi olma konusunda ısrarcıydı ve çoğu arkadaşının ondan önce ebeveyn olması onu biraz kıskandırıyordu. akito yine şansını denemek istedi, bir gün toya'yı ikna edebileceğine inanıyordu.

"hâlâ çocuk sahibi olmak istemiyor musun?"
toya iç çekti.
"bunu daha önce konuştuk..."
"neden bu kadar katısın anlamıyorum..."
"eşcinsel ebeveynleri olacağı için neredeyse her yerde zorbalık görecek."
"zorbalık görmek hayatın bir parçası, bu onu daha güçlü yapacak."
"çocuk sahibi olmak önemli bir konu, hâlâ çocuk sahibi olmak için gerekli şeylere sahip değiliz ve biliyorsun, pek iyi ailelerde büyümedik. herkesin yapabileceği bir şey değil-"
"kötü ebeveynler olacağımızı mı düşünüyorsun?"
akito, toya'nın sözünü kestikten sonra toya birkaç saniye sessiz kaldı çünkü buna verecek bir cevabı yoktu. toya kötü ebeveynler olacaklarını düşünmüyordu, özellikle akito'nun. bir çocukları olursa ona verilebilecek en iyi ilgiyi vereceğini biliyordu ama yine de toya'nın asıl korkusu çocuk bakmak için yeterli olmamalarıyla alakalıydı, en azından toya öyle düşünüyordu.

"bir kızımız olsun istiyorum..."
içten içe toya ne kadar itiraz ederse etsin çoğu evli çift gibi bir gün çocuk sahibi olacaklarını biliyordu. akito uzun bir süredir bunu istiyordu ve en nefret ettiği şey akito'yu üzmekti. yine de bu konu hakkında olması gerektiğinden daha fazla endişeliydi.

toya tekrar iç çekti.
"peki... ama hemen olmaz, ebeveyn psikolojisine falan girmemiz gerekiyor. ayrıca yeterince bilgimiz de yo-"
akito, toya'nın kabul ettiğini duyduğu gibi üstüne atlayıp sıkıca sarıldı.
"BİR GÜN KABUL EDECEĞİNİ BİLİYORDUM!"
toya, akito'nun bu kadar çok sevinmesine güldü.
"istediğin kadar zamanın olabilir çünkü haklısın."
"beni anladığına sevindim..."
"ve çocuk sahibi olunca birbirimize yeterince zaman ayıramayacağız o yüzden-"
"hayır."

-timeskip-

aradan birkaç ay geçtikten sonra akito sonunda çok istediği kızına kavuşuyor. çoktan ona bir oda hazırladılar ve yeni bir isim buldular. gecenin bir yarısı, beşiğin başında bebeği uyuması için sallayıp duruyorlar. toya hâlâ o çok küçük olduğu için dokunmaktan bile çekiniyor.

akito, toya'nın genlerini almış ve en az onun kadar güzel olan bir kız çocuğunu tercih ederdi ama böyle de çok mutlu. her ikisine de sahip olduğu için kendini dünyanın en mutlu adamı gibi hissediyor, ne kadar şanslı olduğunu düşünürken eşinin yanağına bir öpücük bırakıyor.
"seni seviyorum."
"ben de seni seviyorum sevgilim."



project sekai oneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin