uzun bir akşamın ardından mizuki ve ena evlerine gelmişlerdi. ikisinin de yüzlerindeki makyaj ürünleri dağılmış hâldeydi ama ikisi de böyle görünmelerini umusamıyordu. mizuki ceketini dolaba asarken ena hâlâ dizlerinin biraz daha aşağısına gelen çizmelerini çıkarmaya çalışıyordu. sonra ikisinin de işleri bittiğinde lavaboya gidip makyajlarını çıkardılar.
mizuki saçlarını bozarken konuştu, "yatmadan önce hızlı bir duş almayı düşünüyorum aslında." ena sızlandı, "asla hızlı olmuyorlar." "üzgünüm!!" "neyse ki ben de duş almayı düşünüyordum, sen işini bitirene kadar uyanık kalırım." mizuki sırıttı, "neden birlikte yapmıyoruz?" "git." "ENANAAAANNN!!!" mizuki ena'yı omuzlarından tutup salladı. "iyi, tamam." "YAŞASIN!"
mizuki içi suyla dolmuş küvete geçip ena'nın gelmesi için kafasını duvara karşı döndürdü. sonra ena küvete mizuki'nin önüne, arkası dönük bir şekilde geçti. mizuki kollarını arasında kalan ena'ya sardı. "sana böyle sarılabilmek çok güzel~" ena kızardı. "daha fazla temas edersen seni öldürürüm." mizuki yanaklarını şişirdi. "ben sapık değilim!"
mizuki yakınındaki raftan çilek aromalı şampuanı kaptı. "saçlarını yıkayabilir miyim ena?" "olur." mizuki, ena'nın saçlarını ıslattıktan sonra eline biraz şampuan alıp saçlarına masaj yapmaya başladı. "...uykum geliyor" "burda uyuyamazsın!!"
bundan sonra bir süre daha banyoda kalıp çıktılar ve pijamalarını giydiler. ena pijamalarını giyinirken bile uyumak üzere gibiydi o yüzden yatağı mizuki hazırladı ve hazır olduğu gibi ena yatağa atladı. ena'nın bu denli uykulu olmasına karşı mizuki kıkırdadı ve onun ardından o da yatağa girip arkasından sarıldı.
"çok güzel kokuyorsun."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.