Bölüm 2 / Yirmi Dört Çiçek

5.8K 456 344
                                    

Herkese Merhaba! 🌙

Neredeyse 50 okuma olmuşuz, bu beni duygusal hissettiriyor... Teşekkürler! 

Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım. İyi okumalar dilerim 🖤

Bölüm Şarkıları:

Charlie Puth - Attention

The Weeknd - Starboy ft. Daft Punk 

Alin

Kapıdan çığlık atarcasına çıkan zil sesiyle birlikte yerimden zıplayarak uyanmıştım. Koşup hala ısrarla çalan kapıyı açtığımda, karşımda dizilen insanları gördüm ve anlamsız bakışlar atmaya başladım. Ne oluyor burada Alin?

Karşımdaki, her birinin kucağında koca bir demet bulunan, ip gibi dizilmiş yaklaşık 20 çiçekçiye baktığımda, sanırım ifademden dolayı onlar da korkmuşlardı.

En sonunda içlerinden birisi sessizliği bozmak için "Alin Evren?" dedi. Kafamı salladım. "Çiçekler size efendim."

"Çiçek mi?" gözlerimi kırpıştırdım. "Kimden?"

"İsim yazmıyor." dediklerinde, onları almaktan başka bir seçeneğim yoktu. Çiçekleri çok seviyordum ve eğer geri yollarsam yazık olacaktı.

Normalde de hayranlarımdan çiçek alırdım, ancak bu çok fazlaydı.

Kapıdakilerin hepsini içeriye davet ederken, salonun ilerisinde bulunan sandalyelerden birine oturup buketleri saymaya başladım. 1, 2, 3, 4, ... 16, 17, ... 23 ve 24.

Bu çiçekleri yollayan her kimse, benim doğum günümü biliyor olmalıydı. Camın önüne dizilmiş olan çiçeklere yürüyüp incelemeye başladım. Güller, laleler, zambaklar ve karanfiller...Her birinin türü farklıydı. Hepsinin ortak noktalası ise siyah, parlak süsleme kağıdına sarılmış olmalarıydı.

Sağ taraftan duyduğum hışırtıyla birlikte kapıya döndüğümde, kapının altından içeriye itilmiş olan yine siyah renk bir zarfla karşılaştım.

Yavaşça yürüyüp zarfı elime aldım. Üzerinde isim yazmıyordu, yalnızca altın rengi çizgilerden oluşan daire içerisinde bir kartal sembolü vardı.

Zarfı açtığımda, içinde bulunan kağıdı çıkartıp inceledim. Son derece düzgün bir el yazısıyla yazılmış yazıya bakarken, zarftan burnuma gelen parfüm kokusu bir anlığına gözlerimi yummama neden olmuştu.

Odunsu, sıcak ve etkileyici bu koku, sanki yanında denizin tazeliğini ve ferahlığını da birlikte getiriyordu.

Gözlerimi açıp tekrar yazıya odaklandığımda, kağıtta yazan notu okudum:

"Hangi çiçekleri sevdiğini henüz bilmiyorum, bu yüzden sana 24 yaşın için 24 ayrı çiçek yolladım.

En sevdiğin çiçeği öğrenene kadar...

Görüşürüz, Selene"

🌑

Ares

İki kere daha ateş ettiğimde, nişan aldığım hedefleri kontrol edip memnuniyetle kulaklığımı çıkarttım. Boynumu çıtlatmak için sağa sola eğdiğimde yorulduğumu farketmiştim.

Ritma SeleniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin