Bölüm 21 / Mahkemeler ve Mahkumiyetler (Part 1)

1.8K 131 193
                                    

Herkese Merhaba! 🌙

Ritma Selenia 60.000 kişi oldu! Hepinize çok teşekkür ederim. ❤️

Küçük yıldıza basıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, ben hepsini tek tek okuyorum. Sizinle konuşmak beni motive ediyor.

Eğer daha fazla kişiye ulaşmamızı isterseniz #ritmaselenia etiketiyle paylaşım yapabilirsiniz.

İyi okumalar. 🖤

Bölüm Şarkıları:

Sickick - Infected

Rihanna, Jay-Z & Kanye West - Run This Town

Alin

Ares siyah perdeleri kapatmış ve dışarısı aydınlık olmasına rağmen odanın içerisi gece gibi karanlığa bürünmüştü. Sırtı dönüktü, bir elinde mektubu tutarken diğer elinde çakmak vardı ve... Bir mum yakıyordu.

"Gel, Alin. Kapıyı kapat lütfen." Yine arkasında bakmadan benim geldiğimi anlamıştı. Kapıyı kapatıp yanına birkaç adım atarken zarfı açtı ve zarfın içindeki dümdüz, siyah kağıt ortaya çıktı.

"Ne oluyor, Ares? Herkes neden öyle oldu?" Panik dolu sorularımı ardı ardına sıralarken, onun yüzünde tek bir duygu kırıntısı bile göremiyordum.

Kağıdı mumun solgun ateşinin üzerine tuttuğunda siyah kağıdın üzerinde altın rengi harflerin parladığını fark ettim. Sakin bir sesle "Bu bir davetiye." diye mırıldandığında kaşlarımı çattım, bu sırada o elindeki kağıtta yazanları okumaya devam ediyordu.

"Kimden?" diye sorduğumda beni yanıtsız bıraktı ve mektubu bir kez daha gözden geçirdikten sonra bir köşesini ateşe tutup yakmaya başladı. Siyah kağıt alevlerin yalayışıyla kıvrılırken tekrar sordum. "Anlatacak mısın?"

"Anlatacağım, bebeğim." dedi ve eklemeden önce birkaç saniye bekledi; "Benimle Moskova'ya bir daha gitmek ister misin?"

Neler olduğunu bilmiyordum ama, ona ne olursa olsun evet derdim.

"Seninle her yere gelirim." dediğimde dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı ve mektuptan sadece küçük bir parça kaldığında üfleyerek ateşi söndürdü. Son olarak perdeleri açtı ve odanın içine ışık tekrar sızarken bana yaklaşarak kollarını yavaşça belime sardı. Dokunuşuyla bütün gerginliğim akıp gitmişti sanki.

"Birinin kuyruğuna bastım sanırım." Ses tonundaki alay dikkatimi çekerken kehribar hareleri aksine kararlı görünüyordu. "Benimle konuşmak istiyorlar, yaptığım şeylerle alakalı."

"Kim istiyor?" Uzun boyu yüzünden başımı ona doğru kaldırdığımda bir elini yanağıma götürüp yavaşça okşadı.

Sakin bir sesle "Décès." dediğinde kafam karışmıştı. Benim bildiğim kadarıyla Tunç şu anda örgütün tek lideriydi, fakat Ares çoğul konuşuyordu. Hem Tunç onunla görüşmek istese neden böyle bir davetiye yollasın ki?

Aklımdaki bu düşüncelerle "Bir konuşma isteği için bu davetiye biraz gösterişli kalmıyor mu sence de?" diye sorduğumda yüzünü buruşturdu.

"Savaş zamanını düşün, herkesin bilmemesi gereken bir bilgiyi iletmeleri gerektiğinde gizli kalmak için böyle bir yol bulmuşlar." Başını sağa eğdi. "Şu an biraz dramatik kalıyor tabii... Gelenek işte."

Ritma SeleniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin