1. Bölüm: Ayrılık Acısı

34 3 5
                                    

Bir öğle arası başımı sıramın üzerine koymuş yatıyordum. Sınıfın penceresi açıktı ve hafif bir rüzgar perdeleri havalandırıyordu. Fazlasıyla huzurluydum. Ta ki ilk ders zilinin bir siren sesine dönüşmesine kadar.

Bir kâbustan uyanıp başka bir kâbusun içine dalana kadar. Sakin bir okul hayatım vardı. Buraya kadarmış. Benim maceramda böyle başladı. Bir yangınla...

Aradan geçen bir saatin ardından sıranın üzerinde uyuya kalmıştım. Hani bazı anlar vardır ya rüya görüyorsunuzdur ve bu durumun farkındasınızdır. Müdahale edebildiğiniz durumlar vardır. Ancak bu kez yalnızca izleyici konumundaydım. Demek ki aynı acıyı bir kez daha yaşayacaktım. 8 yaşında ya vardım ya yoktum. 3 yıl aradan sonra abim bizi ziyarete gelmişti.

***

Ağaçların azaldığı bir alana girdiğimizde abim, birkaç adım gerisinde kaldığımı fark edince elimden tutarak beni yanına çekti. Eliyle gökyüzünü işaret ediyordu. Etraf aydınlandığında gözümü kamaştıran havai fişeklerin gökyüzüne yükselişini izliyordum. Bu gecenin başlangıcının abimle izlediğim havai fişeklerin geri sayımı olduğunu bilemezdim. Bilseydim ne değişirdi?

Aras, "Şimdi seni bir yere götüreceğim. Gözlerini kapat ve ben aç diyene kadar sakın açma."

Elimden tuttu.

Aras, "Sadece beni takip et."

Gözlerimi kapattım ve abimin ayak seslerini takip etmeye başladım. Eğimin ve yükseltinin arttığı bir alana doğru ilerliyorduk.

Aras, "Evet, şimdi açabilirsin."

Gözlerimi açtığımda şehrin manzarası ayaklarımın altındaydı. Şehrin ışıkları ışıl ışıl parlıyordu. Bir tepenin üzerindeydik. Bir yaz akşamı ılık bir rüzgar esiyordu.

Uzun zaman sonra geri dönen abimi özlemiştim. Ona kızgınlığımdan bir parça kopup adeta toz olmuş bu ılık rüzgara karışmıştı. Onu affetmek istiyordum. Gidişinin elbette mantıklı bir açıklaması olmalıydı. Eve döndüğümüzde ona sormalıydım.

Abim sürprizi karşısında ne tepki vereceğimi bekliyordu. Hafif tebessümüm karşısında o da gülümsedi. Bu mutlu ve huzurlu ortamı bir bildirim sesi bozdu.

Abim cebindeki telefonu eline aldı ve ekrana baktı. Bir anda yüzünden gülümsemesi kayboldu, durgunlaştı. O an içimde bir sızı hissettim. Bir şey ellerimin arasından kayıp gidiyormuş gibi bir his. Ne kadar uzanmaya çalışsam da tutamıyormuşum gibi.

Abim kendini toparladığında telefonuna bakarak bana döndü.

Aras, "Yarım saat sonra başka bir havai fişek gösterisi var. Onu da izlemek ister misin?"

Rüya, "İsterim."

Aras, "Tamam. Gidelim o zaman."

Tepeden dikkatli bir şekilde indik. Abim inerken tereddüt ettiğimi hissedince,

Aras, "Korkma ben yanındayım. Hadi yavaş yavaş in."

İnmeye cesaret edememiştim.

Rüya, "Abi!"

Sonra cesaretimi toplayıp inmeye başladım ama ayağım bastığım taştan kayınca panikledim ve dengemi kaybettim.

BUZDAN MERMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin