Miyeon ve Minho ile biraz daha sohbet etmiş, gergin havayı dağıtmak için Çin'de geçirdikleri zamandaki anılarını sormuştum.Onları dinledikçe bir kez daha ne kadar büyük bir şansı kaybettiğimi anlamıştım.
Aşk ,biz artık eve gidelim. Biliyorsun yol yorgunuyuz.
Sorun değil bebeğim.
Her şey için teşekkürler Emmy.
Rica ederim Minho,görüşürüz.
Kapıyı kapatmış kendim ile baş başa kalmıştım. Saate bakmam ile Hyunjin ile buluşacağım aklıma gelmişti.
Duş almış,üzerime rahat şeyler giymiştim.Saçlarımı olduğu gibi salmış, bir kaç makyaj malzemesi ile tipimi düzeltmiştim.Hazırdım artık.
Çantamı almış,ayakkabılarımı giyip çıkmıştım.
Hyunjin's pov
Emmy ile saat 6'da buluşalım diye sözleşmiştik.Onunla birlikte tablo yapmak her zaman hayalimdi çünkü sanat bölümünde okumamasına rağmen çok güzel resimler yapıyordu. Ve bende her zaman tablolarını hayran hayran izliyordum.
Fakülteye girmiş, atölyeye geçmiştim.Eşyaları hazırlamak için biraz erken gelmeyi akıl ettiğim için kendimle gurur duyuyorum. Hemen ayarlamış ne çizebiliriz diye tualin karşısında oturuyordum ki o sırada içeri Emmy girmişti.
Çok bekletmedim değil mi?
Hayır hayır zaten ben bilerek erken geldim.
Peki o zaman ben önlüğümü giyip geliyorum.
Önlüğünü giymiş saçlarını gelişigüzel bir topuz yapmasına rağmen büyüleyici duruyordu. Ensesinden çıkan saç telleri beyaz tenini örtüyordu.
Yutkunmuştum.Aishh neler düşünüyorum ben?!
Hyunjin duyuyor musun beni? Halsiz gibisin, iyisin değil mi?
İyiyim sadece dalmışım.
Oh iyi, başlıyalım mı?
Genelde fakültedekilerin verdikleri resimler insan figürü üzerineydi bu yüzden biz de manzara resmi yapmaya karar vermiştik.
Yoruldum ama deydi.
Evet katılıyorum. Diyerek yere uzanmıştmı o da yanıma uzanmıştı.
Biliyor musun kimse ile resim çizmemiştim,hiçbir zaman. Küçükken annem ya da babamla bile. Onlar böyle şeyleri boş görüyor. Bu yüzden sanat fakültesine gitmek istediğimi söylediğimde istemediler.İlk kez seninle birlikte çizdim.Bu yüzden bugünün yeri benim için çok ayrı. Sanırım bu sergi işini biraz daha sevdim.
Onu dikkatle dinlemiştim.Doğrulmuş oturur pozisyona gelmiştim. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum o yüzden içimden geçenleri söylemeyi seçtim.
Benim içinde bugün çok ayrı Emmy. Ben de bu sergi işini sevdim. Seninle takım arkadaşı olmak güzeldi.
O da oturmuş güzel gülümsemesini bahşetmişti.
Teşekkür ederim hyun. Çok kibarsın.
Kibarlık değil gerçekler.
Ayağa kalkmış elimi uzatmıştım.
Hadi seni eve bırakayım,çok geç oldu.
Hayır diyemeyeceğim doğrusu.
Eşyalarımızı toplayıp fakülteden ayrılmıştık.
Otobüse binmem gerekiyor eve gitmek için. Durağa kadar yürüyelim.
Arabam var desem.
Araban mı var? Hangisi?
Şurda ki koyu yeşil arabayı görüyor musun?
Waow araban güzelmiş. Açıkçası rengi kalbimi çaldı.
Dediklerine kıkırdamıştım.
Binelim mi?
Oh, evet pardon.
Kemerini takmayı unutma. Evin tam olarak nerde?
*** Sokağı.
Aslında bende oralarda oturuyorum ama hiç karşılaşmadım seninle.
Bilmem belki fark etmemişizdir birbirimizi.
Olabilir. Müzik açayım mı?
Olur.
Radyodan herhangi bir şarkıyı açmış sessizce anın tadını çıkartarak eve gidiyorduk.
Şurdaki bina,burda durabilirsin. Teşekkür ederim.
Rica ederim. Yarın seni almamı ister misin zaten şu ilerideki mavi binada oturuyorum bende.
Tamam yarın 9' da burda bekliyorum seni.Bay bay.
Görüşürüz Emmy.
*"
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🙌.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
