Hyunjin ile baş başa kalınca film izlemeye karar vermiştik. Vizyona giren yeni filmlerden birini seçmiş, mısırlarımızla birlikte sinema salona doğru ilerlemiş, koltuklara oturmuştuk.
Salon çok kalabalık değildi. Bu benim için iyiydi, çünkü film izlerken bazen karakterlerin yaptığı saçma şeylere fazla tepki verebiliyordum.
Filmin 2. saatindeydik. Artık bir yerden sonra olayları takip etmeyi bırakmış, mısırımı yemeye dalmıştım. Hyunjin ise dikkatle izlemeye devam ediyordu.
"Sıkıldın mı?"
"Belki biraz sıkılmış olabilirim."
"Bende, çıkalım mı?"
"İzlemek istemiyor musun?"
Gözleri dudaklarıma kaymış daha sonra bana bakmaya devam etmişti.
"Evet ,daha eğlenceli şeyler yapabiliriz."
"Ne gibi?" *Allah'ım aklıma kötü kötü şeyler geliyor*
"Oyun alanına gitmeye ne dersin? Bowling ya da herhangi oyuncaklardan biri ile oynayabiliriz."
"Oh tamam gidelim."
Derin bir nefes almış, düşündüğüm utanç verici şeyler yüzünden kendime kızmıştım.
"Ne o yoksa başka bir şey mi düşünüyordun", diyerek sırıtmıştı.
"Yoo ne düşüneceğim."
Hızla eşyalarımı toplamış çıkışa ilerlemiştim.Hyunjin'de sırıtarak, arkamdan geliyordu. Bana yetişmiş, oyun alanına yürümüştük. Seçimimizi bowling oynamak olarak kararlaştırmıştık.
İlk Hyunjin başlamak istemişti, ben de kenarda oturmuş, atışını yapmasını bekliyordum. Eline yeşil renkli topu almış ciddiyetle atışını hizalamaya çalışıyordu. Aşırı çekiciydi.
"STRİKE!"
"n-ne hepsini devrimişsin."
Saçlarını geriye atmış ve kendini beğnmiş bir eda ile;
