Ama şuan düşündüğüm tek şey elini tutmaktı yapacağım dedim, yine kızsa, ağzına geleni söylese hatta daha berbat cezalar bile verse buna değerdi bana doğru uzattığı parşomenleri eline dokunarak aldım bana baktı, hiç bir anlam çıkaramadigim bakışlarla baktı bana bense gözlerimi çekmemek için direndim*********
Çok utanmıştım, başımı eğerek yere baktım, ben bakmayı bırakinca oda gözlerini çekmişti yanaklarımın kızardığını hissediyordum
Kızın yüzünün kızardığını gören adam parşomene yazı yazmayı bırakmadan hafifçe sırıttı
Yaklaşık yarım saat sonra Snape yazmayı bırakmıştı, Jane ise hala kağıtları düzenlenliyordu
Jane(iç ses); çok uykum gelmişti göz kapaklarım bana ağır geliyordu ama daha yapacak çok işim vardı
Snape; işiniz bittiği zaman savunma büyülerine çalışmak için beni bekleyin bayan Wilson, benim yapmam gereken bir şey var.
Dedi ve odadan çıktı.
Düzenlediği kağıtların arasına artık yenileri eklenmeyeceği için sevinmişti kız, uyumamak için direniyordu, sonuncu parşomenide yerine koyduktan sonra beklemeye başladı...
Jane(iç ses); en azından az önce bir şeylerle uğraşmak uykumu azda olsa kaçırıyordu simdi boş boş etrafa bakıyor Profesör Snape'in dönmesini bekliyordum çok yorgundum kolumu yastık olarak kullanarak başımı üzerine koydum
25 dakika sonra adam geri döndü fakat kız çoktan uyuyakalmıştı, uyuduğundan emin olmak için yaklaşıp kısık bir sesle seslendi
Jane?
Tahmin ettiği gibi uyumuştu, resmen yorgunluktan baygın düşen kızın saçları önüne geliyordu, öyle güzel uyuyordu ki uyandırmaya kıyamadı yüzüne gelen saçları kızın elindeki tokayı yavaşça çıkarıp topladı uyurken onu seyretmek güzeldi, konuşmadan mimik bile oynamadan sadece uyurken yüzünde oluşan masum ifadeyi izlemek adama huzur veriyordu.
Her zamanki gibi sabahın erken saatlerinde kalkmıştı severus. Odaya girip oracıkta uyuyakalmış olan kızın kolunun altında duran parşomenleri almak için masaya yaklaştı, ne kadar sakince davransada onu uyandırmıştı
Hala uyku sersemi olan kız orada uyuya kaldığını fark edince esneyerek konuştu;"Dün akşam dediğiniz gibi işleri bitirdikten sonra sizi bekliyordum, ama siz gelmeyince-"
"Biliyorum, bu seferlik sorun değil şimdi gidip kahvaltı için hazırlanın bayan Wilson"
Hızlıca odadan çıkmak için doğruldu kapının önüne geldiğinde bir saniyeliğine arkasına döndü
"Teşekkürler profesör"
Koridorun sonundaki odaya girdi ve asasiyla üstünü değiştirip kahvaltıya indi jane.
"Selam hermione"
"Günaydın jane, artık ortalıktan birden kaybolmana alıştım ama yinede soracağım *gülerek* başın belada mı?"
"Ahhahs hayir, sakin bir gün ve umarım sakin bir gün olarak biter"
"Umarım"
Kahvaltının sonlarına doğru kalkıp hermione ile zindanlara doğru gidiyorduk. İlk ders profesör McGonagall'ın dersiydi. Ardından profesör Snape'in dersi vardı, günler sonra sonunda derslere girecekti. Her ne kadar onun yokluğunda geçici olarak gelen profesör'e alışmış olan öğrencilere tekrar Snape'i görecek olmak gerici gelsede onun dersinde daha çabuk öğrendiklerinin farkındaydı hepsi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape
Fanfictionçok mu küçüktüm yoksa evren onun yarım kalan yaralı kalbini tamamlamam için beni doğru zamanda mi göndermişti? yaptığım şey doğru muydu yoksa hayatım boyunca onun aynı lily'e karşı duyduğu aşk acısını benimde yaşamam, duygularımı kendime saklamam ve...