19▪︎ journey

241 16 33
                                    

*Gözlerimi dinlendirdim, bir kaç saat sonra trenden inip perona gelmiştim. California uçağına yetişmem gerekiyordu.*

**************

Ve işte buradayım, Tekrar muggle dünyasında

Son anonsa yetişmiştim, Soluk soluğa uçağa bindim, bavulumu görevliye verdikten sonra yerimi bulmaya çalıştım, işte burası "16D"

Heyecanlıydım, Acaba nasıl bir evde kalıyordu. Kafamda soru işaretleri dönüp duruyordu

Hostesler içecek ve atıştırmalık dağıtıyordu

"Bir bardak kahve lütfen"

"Başka bir isteğiniz var mı efendim"

"Teşekkür ederim"

Tek başına yolculuk yapmak gericiydi, konuşacak kimse olmaması pekte iyi hissettirmiyordu. yanımda tatlı bir kadın oturuyordu, ilk oturduğumda bana biraz rahatlamam için su vermişti, ama sohbetimiz çokta uzun sürmemişti

Lavaboya gitmek için kalktım, yanımda duran çanta yere düştü, yerine koyarak gittim

Geri döndüğümde Yanımdaki tatlı kadının yüzünde tuhaf bir ifade vardı

"Hanımefendi"

Tekrarladı

"Hanımefendi sanırım bu sizin"

Elinde tuttuğu asamı görünce adeta ağzım bir  karış açık kaldı

"Çantanızdan düştü fark etmemiş olmalısınız, ne olduğunu anlayamadım"

"Sadece bir dal parçası, değerli bir ağaçtan bu yüzden saklıyorum"

İnanmadığı belliydi ama üstelemedi. Yanında duran muhtemelen kocası olan adama baktı

Kulağına fısıldıyordu ama yargılayıcı bakışlar her şeyi ortaya çıkarıyordu

"Büyücülük saçmalığı, oda o ucubelerden biri"

"Bunlara gerçekten inanıyor musun, o sadece bir kız"

"Hostes'e başka bir yere oturup oturamayacağımızı soracağım"

"Yapma Peter, anlayacak"

"O bir cadı, korkunç"

İğrenç hissetmiştim, aptal muggle'ler korkudan ne yapacaklarını şaşırmış olmalı. Büyücüler onlardan çok daha üstün, kıskanıyorlar.

Yanımdan kalktılar, kadının isteksiz bakışları bana üzülmüş gibi duruyordu. Boşverip dinlenmeye çalıştım, saatlerdir yolculuktaydım

California'ya vardığımızda uçak iniş yaptı, bavulumu aldım ve mektupta yazan adrese gittim. Derin bir nefes aldım, sakin ol sadece bir kaç hafta. Sakinim eminim iyi anlaşacağız her şey geçmişte kaldı.

Hazırım, kapıyı çaldım.

Kapıyı 40'lı yaşlarının sonunda saçları ve sakalları beyazlamış, yüzünde kırışıklıklar olan bir adam açtı, çok değişmiş görünmüyordu

Garip bir gülümsemeyle karşıladı onu, Daha çok sırıtmak denilebilirdi

"Jane! Ne kadar değişmişsin büyüdüğünü biliyordum ama düşündüğümden daha farklısın, içeri gir  bavulunu unutma"

Biraz değişik bir karşılamaydı, ama onu dinlemeliydim

Bavulumu içeriye sürüklerken bir yandan konuşuyordum

"Sen fazla değişmemişşin amca"

"Belkide... Her neyse uzun yoldan geldin yorgun olmalısın"

"Doğrusu oldukça yorgunum"

"Gel"

Yatacağım odayı gösterdi, bavulumu merdivenlerden yukarı çıkarmak çok zor olmuştu, Yardım edeceğini sanıyordum

"Burada kalacaksın"

Bakımsız bir odaydı, Etrafta tozlar vardı ama yanlız yaşayan biri için biraz normaldi. Kabul etmeme şansım yoktu

"Peki amca"

"Sabah görüşürüz"

Üstüme rahat bir giysi giydim, çok yorgundum düşünmeden uyudum.

Sabah;

Yatağın yanında duran terlikleri giyip su içmek için aşağıya indim.

Jack amca mutfaktaydı

"Günaydın amca"

"Günaydın tatlım, kahvaltıya otur"

Sofra kurmuştu, yeni bir başlangıç mı yapmaya çalışıyordu? En son ben küçük bir çocukken hizmet etmemi bekleyen adam şimdi sofra kurmuş oturmamı bekliyordu.

Kahvaltıdan sonra üstümü değiştirip aşağı inmiştim,  koltukta oturuyordu

"Amca"

"Evet tatlım"

"Mektubunda benimle konuşmak istediğini söylemiştin"

"Evet, evet öyle demiştim onlar için çok üzgünüm."

"Babamla anlaşamıyordunuz, sanırım küstünüz"

Biraz sinirlenmiş gibi duruyordu, ayağa kalktı

"Her şey eskide kaldı jane, ben seninle devam etmek istiyorum, Hem seninde onların hoşuna gitmeyecek yanlışların var. Düzeltmende yardımcı olabilirim"

"Nasıl yani? Ne gibi yanlışlar"

"nerede olduğunu bulmak uzun sürdü, çünkü istemedikleri bir yerdeydin."

"Hogwarts'tan mı söz  ediyorsunuz? Ama orası başından beri gitmem gereken yerdi"

"Senin bu tür garip ve diğerlerinden  farklı insanların olduğu bir yere gitmene izin veremem"

"Seneye 18 yaşıma giriyorum. Bir veliye ihtiyacım yok. Ben kararımı çoktan verdim"

Sesi biraz kalınlaşmıstı, ama duraksadı

"Bu konuyu sakince düşün, burada benimle kalabilirsin, onlarda böyle olmasını isterdi jane."

Sürekli onlardan bahsediyordu. Cevap vermeden durdum, Asla burada kalmak istemiyordum ama kötü bir niyeti yok gibiydi. Sadece Garip davranıyordu
Kabalık etmek istemedim

"Ben düşüneceğim"

"İşte böyle, sen akıllı bir kızsın, güzel ve akıllı"

Yaklaşıp sarıldı. Belime dokunması rahatsız ediciydi geri çekildim

"Gidip biraz dinleneceğim başım ağrıyor"

**********







Severus SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin