Severus Snape

9•Who did it

*"Neler oluyor Ronald neyi görmemiz gerekiyor"

"Sadece benimle gelin anlatmaya vaktim yok"

Sonunda Ron yavaşladı etraf öğrencilerle doluydu

Az önce gördüğümüz görüntüden sonra kanımız donmuştu!*

**********
Kimse konuşmuyordu, kimse tepki bile vermiyordu sadece korkuyla yerde kanlar içinde yatan kıza bakıyordu herkes,

Oluşan kalabalık ve dehşetin sonunda Profesörler hızla gelmişti

Dumbledore: ÇEKILIN!

Kızın yerde kanlar içinde yatan bedeninin yanına gidip nabzını yokladılar,

McGonagall: Profesör Dumbledore Efendim, o yaşıyor mu

Dumbledore: Nabzı atıyor, hemen revire götürülmesi lazım fakat ne yazık ki artık büyük bir tehlikenin içerisindeyiz

Sessizce hermione ve ron'a fısıldadım

"Bunu kim yapmış olabilir"

"Aklıma biri geliyor ama,"

Malfoya bakıyordu Ron,

"Sanmıyorum bu onu bile aşar"

"O bir ölümyiyen eminim bunu ona yapmasını kim olduğunu bilirsin sen söylemiştir"

"Yinede bu ağır bir şey emin olmadan onu suçlarsak bizden şüphelenebilirler"

"Bu yüzden dikkatli davranacağız"

Dumbledore: öğrencilerin daha fazla bu görüntüyü görmesini istemiyorum, Severus

Snape: Derhal bütün öğrenciler yatakhanelerine gitsin!

İstemsizce diğer öğrencileri takip ettik, sanırım öğrenmemiz zor olacaktı çünkü Dumbledore olabildiğince herşeyi saklıyordu.

Yatakhaneye geldiğimizde o görüntü sürekli gözümün önüne geliyordu korkunç! Hogwarts gibi bi yerde olması çok korkunç, Gerekli önlemler alınmasına rağmen

"O kız, yani yaralanan kişi, kimdi o hermione"

"Lavender Brown, çok sevmesemde tanıyordum ki böyle bi durumda düşmanım bile olsa oldukça üzücü olurdu"

"Yani evet kim oldugu önemli değil ama tanıdığın biri olması..."

"Dumbledore çok endişeli görünüyordu bu durum onları bile bu kadar korkuttuysa artik burası o kadarda güvenli bir yer değil demektir"

"Ama hermione buradan başka gidecek yerim yok"

"Biliyorum jane, umarım herşey çözülür"

Umutsuz bir sesle;

"Umarim"

Ertesi gün dersler olduğu gibi monoton bir şekilde ilerliyordu ama kimse eskisi kadar neşeli değildi, dün sabahki cıvıl cıvıl kuş seslerinin ve güneşli havanın verdiği neşe yoktu bu sabah kimsede, tüm okul korku ve telaş içerisindeydi

Kahvaltıda Dumbledore'un yaptığı konuşmadan sonra herkes biraz daha rahatlamış görünüyordu ama kim ne derse desin bu kadar kolay unutulacak bir olay değildi kendimi avutuyordum tekrar tekrar söylediği cümleleri aklıma getirerek

"Hepinize günaydın, dün yaşanan korkunç olaydan sonra kimse sizden mutlu olmanızı ve herşey normalmiş gibi davranmanızı beklemeyecek fakat bayan Lavender şuanda revirde ve durumu iyiye  gidiyor, Bir daha böyle bir olay yaşanmaması için daha büyük önlemler aldık sizden ricam olayı daha fazla kurcalayarak yaranızı deşmemeniz, Her kötü olayın sonunda hayata tutunmanızı sağlayan bir mucize vardır"

Lavender'ın yaşaması bile mucize sayılırdı bu yüzden Dumbledore'a katılıyordum

Onu görmek için ziyarete giden bir kaç kızdan duyduğum kadarıyla gerçekten iyi görünüyormuş, büyücü olduğu için çok şanslı diye geçirdim içimden oysa bir muggle olsaydı iyileşmesi aylar sürebilirdi büyü gerçekten mükemmel her konuda, kara büyü dışında.

Saat 19:38

Çalışmaya geç kalmıştım! Hızla saçımı düzeltip kendimi odadan dışarı attım

Ben Telaşla koşarken  beni görüp neler olduğunu soran harry'e verebildigim tek cevap üzgünüm harry geç kaldım olmuştu sonunda Profesör Snape'in kapısının önüne gelmiştim daha fazla beklemeden kapıyı tıklattım

"Gir"

Her zamanki gibi masasının üzerinde duran bir kaç parça parşomenle ilgileniyordu, sanırım bizim ödevlerimizi okuyordu

"Geç kaldığım için üzgünüm Profesör"

"Ne yazık ki üzgün olmanız neden geç kaldığınızı açıklamıyor Bayan Wilson, neden gecenin bir vakti sarhoş bir şekilde okulda dolaştığınızı da"

Jane'in fal taşı gibi açılan gözlerinin ardından içinden geçen ilk kelime şuydu"

"Bittim ben"

"Sizce size nasıl bir ceza vermeliyim bayan Wilson?"

Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum

"Ben..."

"Siz?"

"Bilmiyorum profesör, çok üzgünüm"

"Bilmenizi beklemiyordum bayan Wilson, bu parşomen her şeyi açıklıyor belkide önce işleri zamanında yapmayı öğrenmelisiniz"

Fazla üstüme gidiyordu, sinir krizine girmeme çok az kalmıştı

"bugün gece yarısına kadar okuduğum ödevleri sınıflarına göre tek tek ayiracaksiniz sonrasında savunma büyülerine çalışacaksınız"

"Ne! Gece yarısına kadar mı  herşeyi nasıl aynı anda yapabilirim profesör"

"Bilmem, belkide bunu Profesör Dumbledore'a sormalısınız dün gece nasıl sarhoş olduğunuzu da açıklarsınız"

Şimdide tehdit mi ediyordu? Bugün patlamazsam bir daha asla patlamam herhalde, yinede karşılık vermek istemiyordum. Çünkü  bana iyi davranmasını istiyordum, beni sevmesini hem dün akşam beni orada bırakmadı demekki hala bir şansım var

"Öncelikle benim okuduklarımdan başlayacaksınız"

Dedi ve asasıyla yan tarafta duran sandalyeyi masanın diğer ucuna itti

Ben kağıtları tek tek kontrol edip ayırmaya başladığımda oda karşımda diğer parşomenleri okuyordu, bazen kağıtları düzenleme bahanesiyle kafamı kaldırıp ona bakıyordum acaba fark etmiş miydi ki? Ettiysede etmişti artık bilmesini istiyordum tüm gece burada olacaktım yorucu olacaktı ama onu görecektim.

Okuduğu parşomenleri bana doğru uzatıyordu bense onları alıp diziyordum bir süre sonra elim alışmıştı, gözlerimde onun ellerine kayıyordu. Elleri çok güzeldi elimi tutması için herşeyimi verebileceğim eller tam karşımdaydı içimdeki ses dokun diyordu, yapamam! Ama tam önümde duruyor ve kağıtları bana uzatıyor eline dokunarak almak istiyordum, en fazla ne olabilirdi ki? Bu sefer yapıcağım diyip her seferinde yine kağıdı alıyordum sadece.

Ama şuan düşündüğüm tek şey elini tutmaktı yapacağım dedim, yine kızsa, ağzına geleni söylese hatta daha berbat cezalar bile verse buna değerdi bana doğru uzattığı parşomenleri eline dokunarak aldım bana baktı, hiç bir anlam çıkaramadigim bakışlarla baktı bana bense gözlerimi çekmemek için direndim

*********

İyi geceleer bugün 2 bölüm attığım için bölümler biraz kısa oldu bundan sonra 10. Bölüme geçtiğimiz için artık yavaş yavaş başlasamı diyorum severus jane aşkı