özür dilerim | yoonmin

film

7 saat sonra

İnmiştik oradan. Bir şekilde inmiştik. Şu anda ise Jimin kucağımda uyuyor...

Fazla hızlı geçtim en iyisini bir özet vereyim size.

Görevliler gereken ekipleri çağırdı lunaparka. Bizi kurtarabilecek ekipler.
Sonrasında onların yardımıyla indik. İlk işimiz karakola gidip lunapark'ın sahibi olan şirketi şikayet etmek olmuştu. Ölebilirdik orda, ki nasibimi almıştım oradan. Bu yüzden ikinci durağımız hastane olmuştu. Sırtımda büyük bir çizik oluşmuştu. Fazla durmadık orada da. Pansuman işlemleri çıkış derken karakolla beraber 4 saat geçmişti. Yani fazla durmuştuk evet. Herneyse. En son evime geldik. İkimiz de yorgunduk bu yüzden her ne olmuşsa boşverip film izledik. İlk film bitti ikinci film başlayalı çok olmadı ki Jimin kucağımda uyuya kaldı. Daha doğrusu omzundaydı ama ben kucağıma yatırdım. Hehe.

Hâlâ uykum gelmediği için filmi bitirmeyi düşündüm. Öyle de yaptım. Ama filmi izlemek dışında her şeyi yaptım. Mesela... uhm... Jimin'in başını okşamak gibi.

Duygularımda karar kılmıştım. Ben Jimin'den hiç vazgeçmemişim. Nefret ettiğimi sanarken bir gün bile olsun hislerim değişmemiş. Ben onu hep sevmişim.

Hâlâ da seviyorum.

Evet inkar etmiyorum. Etmem de. Ama herşeyin arasına geçmiş giriyordu. Belki onu sevmeye devam ediyordum ama öfkem bazen aşkımın önüne geçiyor. Yaptıklarını düşündükçe kafayı yiyordum. Akla hayale sığmıyordu. Bir insan neden sevdiğine zarar verirdi ki?

Daha önemlisi, çift kişiliği tam olarak ne zaman çıkmıştı? Benden ayrıldıktan sonra olduğunu biliyordum ama tam olarak tarihi bilmiyordum. Belki ayrıldıktan sonraki bir ay içerisinde. Belki de 2 sene önce. Kim bilir? Sonuçta detaylı bir açıklama değildi. Ayrıldıktan sonraki zaman şu ana dek sürüyordu.

Bunları merak etmemin sebebi ise.... şey...... sebebi yok sanırım. Onu sevdiğinden salak. Kes sesini.

Fazla düşüncelere daldığımı hissettiğimde filmin çoktan bittiğini fark ettim. Kucağımda uyuyan Jimin'e baktım.
Melek gibiydi. O çok.... şey.... güzel. Evet çok güzel. Bir erkekte olması gerekenden fazla güzel. Sen ona aşıksın,sen ona aşıksın. Evet aşığım ve sana kes sesini demiştim. Tamam be.

Aklımdakileri başımdan def edip Jimin'in kucakladım. Odama doğru ilerlerken bir kez olsun gözümü ondan ayırmamıştım. Hipnoz olmuştum. Sırtımdaki acıyı hissetmeyecek kadar.

Yavaş ve dikkatli adımlarla odama ulaştım. Odamda yataktan başka yatacak yer yoktu. Bu yüzden yatağa aheste aheste bıraktım. Üstünü örtüp kıyafetlerimi değiştirmek için birkaç parça giysi alıp banyoya girdim. Üzerimi değiştirdikten sonra nerede yatacağımı düşündüm. Nerede yatıcam? Yanında mı? Yoksa salonda mı?

Ahh ne saçmalıyorsun yoongi yanında yatacak halin yok. Ya rahatsız edersem?
Yok yok olmaz en iyisi salonda uyumak, evet salonda uyucam.

Kararımı kesinleştirip salona indim. Havalar yeni yeni soğumaya başlıyordu bu yüzden bir pike alıp kanepeye uzandım. Varlığını her daim belli eden ama hissetmediğim acıyla gözlerimi kapattım.

Eveeeet yeni bölüm sonunda geldi.

Biliyorum çok beklettim ama bahanem yok ne fikir geldi aklıma ne de yazmak istedim.

Bu bölüm biraz daha duygularla geçen bir bölüm oldu.

İleriyi düşünmem için bana zaman verin. Ki güzel bölümlerle geleyim.

Şimdilik hoşçakalın 🙋‍♀️