1

1.8K 89 83
                                    

hoşgeldiniz! ♡

#######

"Ben ölüyorum Yoongi. Yerime sen geçeceksin. Başka şansın yok! Babanın yarım bıraktığı işi sen tamamla oğlum. Seninle gurur duyacağım bir şekilde yap bunu. Senin hep yanında olacağım. Sana güveniyorum benim sevgili oğlum."

Son nefeslerini bunun için harcamış olan babası orada can vermişti. Onun için artık yapacak bir şey yoktu. Ama intikamı her zaman alınabilirdi. Yoongi ona son bir kez bakmıştı. Gözünden sızan tek damla yaşı elinin tersiyle silmişti.

"Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım baba. İntikamımızı alacağım."

*

"Bakın! Jimin geliyor!"

"Tanrım! Yine harika görünüyor!"

"O neden bu kadar tatlı!?"

"Merhaba Jimin!"

Bunlar her sabah konuşulan şeylerdi. Jimin üniversiteye geldiği ilk günden beri herkes onunla çok ilgiliydi. Nasıl olduğunu anlayamasa da popülaritesi oldukça fazlaydı. Aslında sebebi gerçekten güzel bir kalbe sahip olmasıydı. Her zaman herkesin yardımına koşar ve iyiliği için uğraşırdı. Ona küçük kahraman diyorlardı. Gerçekten de bedeni ne kadar minik de olsa kalbi koskocamandı. İşte bu güzel kalbi seven bir kişi vardı.

Min Yoongi. Jimin'i hayal edebileceğinizden bile çok daha fazla seviyordu. Zaten o güzel çocuğa kim aşık olmazdı ki? Ona belli etmeden korur, kollar ve gözetirdi. Tabii Jimin bunları asla bilmezdi. Yoongi'ye herkese olduğu gibi normal davranırdı. Bu platonik aşk Yoongi'yi içten içte mahvetse de asla vazgeçemiyordu. Jimin elbet bir gün onu fark edecekti. Ama Yoongi bunu bazen istemiyordu. Onun da bir karanlık tarafı vardı ve Jimin bunu öğrenmemeliydi.

Babası yeraltı dünyasının en güçlü mafya liderlerinden biriydi. Gücüyle isterse herkesi ortadan kaldırabilirdi. Ama ne yazık ki babası öldürülmüştü. Hem de gözlerinin önünde ve babası son nefesinde her şeyi ona devretmişti. Yoongi onun görevini yerine getirmek zorundaydı.

Sabahları sıradan bir üniversite öğrencisiydi. Geceleri ise silahlı çatışmalara giren mafya lideri. İki hayatı vardı ve bazen bu onu çok sıkıyordu. Ama alması gereken bir intikam, yerine getirmesi gereken bir görevi vardı. Ne olursa olsun yapacaktı ve bu işleri tamamen sonlandıracaktı.

Yoongi masum olan kimseye zarar vermezdi. Ama onun sevdiklerine dokunan olursa işte o zaman dünyayı yakardı ve onu kimse durduramazdı. Onun en yakın dostu ve aynı zamanda da sağ kolu olan Kim Taehyung, her daim onun yanında olurdu. Taehyung ile olduğu sürece yapamayacağı şey yoktu Yoongi için.

Ama işte tek zaafı vardı. Park Jimin. Normalde aşk gibi duygulara kapısı hep kapalıydı ama Jimin çok çok farklıydı. Basit bir olay ile ona tutulmuştu.

Yoongi'nin üniversitedeki ilk gününde Jimin, yakın arkadaşı Jungkook ile koridorda, sanki küçük çocuklarmış gibi, koşuştururken istemeden Yoongi'ye çarpmıştı. Yoongi ister istemez sinirlenmişti. Ama Jimin ondan yüz kere özür dilemişti. Yoongi onu görmezden gelip ilerlemeye devam etmişti.

Derse girdiğinde yine Jimin ile karşılaşmıştı. Ortak dersleri olması sinirini bozmuştu. Ders arasında biraz hava almak için çıkmış ve ara bitince de geri girmişti. Girdiğinde masasında bir not ve küçük bir kutu dolusu atıştırmalık bulmuştu. 'Tekrar özür dilerim, gerçekten isteyerek çarpmamıştım. Lütfen beni affedin ve bunları keyifle yiyin. ~Park Jimin'

Yoongi başını okuduğu nottan kaldırıp etrafa bakınmıştı. Ona gülümseyerek bakan Jimin'i görmüştü. Jimin ona el sallamış ve oturduğu yerde eğilmeye çalışmıştı. Yoongi bakışlarını ondan çekip yerine oturmuştu. Kutuyu ve notu çantasına koymuştu.

Akşam eve gittiğinde çantasında olan kutu ve notu çıkarmıştı. Tuhaftı. Sadece yanlışlıkla çarpan biri neden bu kadar şey hazırlamıştı ki? Masasına kutuyu koyup saatlerce ona bakmıştı. Kimse ona böyle bir şey yapmamıştı. Tuhaftı. Çok tuhaftı.

Taehyung'a anlattığında Taehyung 'yoksa aşık mı oldun?' diyerek onunla dalga geçmişti. Yoongi bunun asla olmayacağını biliyordu. Ama işte büyük konuşmayacaksın. Sonraki günlerde ister istemez Jimin gözüne çarpmaya başlamıştı. Her gece onu düşünmeye başlamıştı. Saçmaydı ama bir anda ona aşık olmuştu işte. Zaten böyle şeyler hep, bir anda olmaz mıydı?

Ondan kurtulmak istemişti. Onu düşünmek istememişti. Ama sürekli gözleri onu arıyor ve onu görünce kalbi hızla çarpıyordu. Bedeni bile ona ters çalışıyordu. Yoongi sonunda bunu kabullenmişti. Bu aylar sürmüştü ama şimdi buradaydı. Park Jimin'e sırılsıklam aşıktı ve onu kendisinin yapacaktı. Ancak onu engelleyen bazı şeyler vardı.

Hayattaki tek amacı olan intikam görevini yerine getirmek zorundaydı. Bunun yapmasının amacı ailesinin intikamını almak sanıyordu ama kısa süre önce bu değişmişti. Görevini tamamlarsa bu işlerden tamamen kurtulabilir ve gerçekten sıradan bir üniversite öğrencisi olup Jimin ile birlikte olabilirdi. Hayatının tek ve yegane amacı buydu. İmkansız sanabilirsiniz ama Min Yoongi için imkansız diye bir şey yoktu.

İntikamını alacak, bu işleri tamamen bitirecek ve sonunda Jimin ile beraber olacaktı. O Min Yoongi'ydi. Önünde durmaya, onu durdurmaya kim cesaret edebilirdi ki?

#######

helloo!
diğer bir yoonmin ficime hoşgeldiniz! 🥳🥳 


bölümü fire dinlerken yazdım biraz gaza gelmiş olabilirim😌

secret secret | yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin