2K için teşekkürler çiçeklerim
💐🥰#######
Sabaha karşı Yoongi karnındaki ağrıyla uyanmıştı. Gözlerini açamayacak kadar halsiz hissediyordu. Fakat aldığı bebeksi koku ile gözlerini birden açmıştı. Jimin'in kokusuydu bu. Yoongi'nin en sevdiği koku...
Yavaşça başını çevirdiğinde yanına kıvrılmış olan Jimin'i görmüştü. Ellerinin bir oluşu da gözünden kaçmamıştı elbette. Onun ellerini tutmak iyi hissettiriyordu. Yoongi onu izlemeye başlamıştı. Dolgun dudaklarını, güzel sarı saçlarını, pürüzsüz tenini... Jimin'in kusursuz olduğuna tekrar kanaat getirmişti o an. Tanrı mükemmelliğin tanımı olarak Jimin'i yaratmış olmalıydı.
Sarı saçlarını okşarken son olanları düşünüyordu. Jimin neden oradaydı, onu bile bilmiyordu. Sadece çok korkmuştu ona bir şey olacak diye. Aniden onun saçlarını okşamayı bırakmıştı. Uzak durmaya çalıştığı çocuk yine ve yine yanındaydı. Artık buna göz yumamazdı. Kaç defadır ölümle burun buruna geliyordu, artık akıllanmalıydı. Artık onu beladan uzak tutmalıydı. Kendisinden ne kadar uzak olursa Jimin o kadar güvende olacaktı.
Çok sevdiği sarı saçlara bir öpücük bırakmış ve canı acımasına rağmen yerinden kalkmıştı. Jimin uyandığında veya sonrasında onu görsün istemiyordu. Birkaç eşyasını alıp çalışma odasına gitmişti. Kendini oradaki koltuğa atmış ve ilacı kendi vücuduna enjekte etmişti. Sargısının da değişmesi gerekiyordu. Gerekli her şey odada olduğu için sorun çekmemişti. Nasılsa o da tıp okuyordu, neyi nasıl yapacağını iyi biliyordu.
"Hyung?" Changbin girmişti odaya. "Binnie, uyumuyor muydun?" Changbin gelip yanına oturmuştu. "Hyung boşver beni. Neden yatağından kalktın? Dinlenmelisin hyung. Canın acıyor mu çok?" Changbin endişeli bir şekilde bakıyordu ona. "Ben iyiyim Binnie." Kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuşmuştu. "O neden burada? Neden dün çatışma esnasında oraya da geldi? Buna kim izin verdi!?"
"Hyung, öğrendiğim kadarıyla Jimin ve Jungkook biz çıktıktan sonra buraya gelmişler. Herkese ısrarla seni görmek istediğini söylemiş fakat kimse izin vermemiş. O sırada da hepsini çatışma bölgesine çağırdığımız ve Jimin bunu duyduğu için onu da getirmek durumunda kalmışlar. Jimin asla onları dinlememiş ve gitmemiş. Sehun onlara araçtan inmemelerini söylemiş fakat senin de bildiğin gibi Jimin inmiş." Yoongi dinlediklerine karşı başını sallamıştı.
"O bana bunu neden yapıyor?" Yüzünü elleri arasına almıştı. "Neden hep böyle yapıyor? Tam bitiriyorum her şeyi kafamda ama o yine bana onun için değerliymişim gibi hissettirmeye başlıyor. Acı çekiyorum Binnie. Karnımdaki bu kurşun yarası bile canımı yakmıyor ama bu çok yakıyor işte."
*
Birkaç saatin ardından Jimin, Yoongi'nin yatağında uyanmıştı. Bu ona dejavu hissi vermişti. Sarhoş olup birlikte oldukları gecenin ardından da böyle Yoongi'nin yatağında uyanmıştı. "Yoongi?" Başını çevirip baktığında onun olmadığını görmüştü. Kalkıp lavaboya bakmıştı ama orada da yoktu.
Odadan çıkıp salona yönelmişti. Jungkook ve Taehyung'u beraber otururken bulmuştu. "Yoongi nerede?" Taehyung, Yoongi'nin onu görmeyi istemediğini biliyordu. Arkadaşına acı çektiremezdi. "Dinleniyor ve yalnız kalmak istiyor."
"Nerede peki? Onun yanında olmalıyım. Yanında olursam belki-" Taehyung onun sözünü kesmişti. "Jimin, ona söylediğin şeyleri hatırlıyor musun? Katilsin dedin, seni istemiyorum dedin, sevgiden anlamıyorsun bile dedin ve ona bir kere bile kendini açıklama fırsatı vermedin. Yoongi'nin canını bunlar daha çok yaktı biliyor musun? Eminim karnındaki bu yara değil de bunlar canını yakıyordur." Jimin başını öne eğip elleriyle oynamaya başlamıştı. "Ama ben sandım ki-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret secret | yoonmin ✔️
Fanfiction𝘚𝘦𝘤𝘳𝘦𝘵 𝘚𝘦𝘤𝘳𝘦𝘵 𝘣𝘺 𝘚𝘵𝘳𝘢𝘺 𝘒𝘪𝘥𝘴 바쁘게 걸어가다 보면 괜찮아지겠지 비 온 뒤에 땅이 굳고 다시금 꽃이 피듯이 ####### Sıradan bir üniversite öğrencisi gibi gözükse de babasının öldürülmesi dolayısıyla yeraltı dünyasının liderlerinden olan Min Yoongi, dünyanın en sa...