secret secret | yoonmin ✔️

16

900'ü geçmişiz teşekkürler çiçeklerim 🥺💜

#######

Birkaç saat daha geçmesinin ardından tam kalkacaklardı ki Dongmin bir teklif sunmuştu. "Bu akşam içip arkadaşlığımızı kutlamalıyız. Ne dersiniz?" Yoongi onun bu rahatlığına inanamıyordu. "Hayı-"

"Aslında fena fikir değil. Eğlenceli olabilir." Yoongi hızla Jimin'e dönmüştü. Hayır bu olmamalıydı. "Yorulmadın mı Jimin? Hem Mochi evde tek başına." Yoongi onu bir şekilde ikna etmeliydi. Hem Dongmin ile durmasını istemiyordu hem de içince Jimin'in içinden bambaşka bir kişi çıkıyordu ve bunu da Dongmin'in görmemesi gerekiyordu. "Tüm gün çalıştık Yoongi. Bir iki bir şey içsek fena olmaz belki de."

"Evet Jimin haklı!" Jungkook da onu desteklemişti. "Bebeğim ama hani akşamı beraber geçirecektik." Taehyung da onu ikna etmeye çalışıyordu. "Taehyungie sen de geleceksin zaten, yine beraber olacağız merak etme." Taehyung zorla gülümsemiş ve Yoongi'ye bakmıştı. İkisinin de şu an başka çaresi yoktu. "Eğer ikiniz gelmek istemiyorsanız biz üçümüz gidebiliriz." Dongmin gülümsemişti. Yoongi onun ağzına bir tane vurmak istiyordu.

"Elbette geleceğiz Eunwoo." 'Eunwoo'yu bastırarak söylemişti. "Güzel!" Dongmin'in yüzünde oluşan sırıtma hayra alamet değildi. "O halde herkes beni takip etsin. İyi bir yer biliyorum." Hepsi kalkmış ve arabalara doğru yönelmişlerdi. Jimin, Jungkook ve Dongmin önden yürüyordu. "Yoon ne yapacağız?" Taehyung onların duymayacağı bir şekilde konuşmuştu. Yoongi ise telefondan sürekli birilerine yazıyordu.

Şu an güvenlikleri çok önemliydi. En çok da Jimin ve Jungkook'un güvenliği sağlanmalıydı. "Bilmiyorum Taehyung. Sakin olup ayak uydurmalıyız. Bu piç nasıl oynayacağını iyi biliyor." Sıkıntıyla iç çekmişti. "Benim arabamla gitmek ister misin Jimin?"

"Hayır istemez!" Yoongi araya girmişti. Jimin onun gerginliğinin sebebini anlayamıyordu. "Jimin'e sormuştum Yoongi. Ona neden bu kadar çok karışıyorsun?" Yoongi'nin buna diyeceği bir şey yoktu. Jimin onun koluna elini koyup endişeyle bakmıştı. "Sorun yok Yoongi. Nasılsa aynı yerde olacağız." Yoongi'nin istemediği şey de buydu zaten. "Seni yeterince iyi tanımıyoruz. Nasıl arkadaşımı sana emanet edeceğim?"

"Aranızda sadece arkadaşlık olduğuna emin misin Min Yoongi?" Dongmin ona yaklaşmış gözünün içine bakıyordu. Yoongi kendini daha fazla tutamıyordu. Eli istemsizce belinde olan silaha gitmişti ki Taehyung onu son anda durdurmuştu. "Yoon sakin ol." Fısıltıyla söylediği şeyi Yoongi duymuştu ama hiç sakin olmak istemiyordu.

Dongmin'in sorusuna Jimin cevap vermişti. "Elbette aramızda sadece arkadaşlık var. Eunwoo bu tarz sorular hoş olmuyor, lütfen ortamı germe." Dongmin, Jimin'e bakmış ve gülümsemişti. "Haklısın Jimin. Pekala bunları boşverelim. Hadi gidelim!"

Jungkook, Taehyung, Jimin ve Yoongi bir arabaya; Dongmin ise kendi arabasına binmişti. Dördünün de sesi çıkmıyordu. Yoongi gerçekten çok sinirliydi. Yanında oturan Jimin onun bu gerginliğini hissedebiliyordu. Dongmin bir mekanın önünde durunca onlar da durmuştu. Jungkook ve Taehyung inmiş ama Jimin ile Yoongi bekliyordu. "Yoongi."

"Jimin." Aynı anda konuşmuşlardı. "Söyle lütfen." Yoongi önce onu dinlemek istiyordu. "Sadece senin için endişeleniyorum Yoongi."

"Özür dilerim seni endişelendirdiğim için." Jimin'in ellerinden tutmuştu. "Sadece ondan hiç hoşlanmadım. İçimde kötü hisler oluştu onun hakkında. Kedilerin hislerine güvenmelisin." Bu Jimin'in kıkırdamasına neden olmuştu. "Bu yüzden onunla yalnız bırakmak istemedim. Eğer seni rahatsız ettiysem üzgünüm. Dediğin gibi yakın arkadaşız ve arkadaşımın zarar görmesini istemiyorum."