"Semin hanım bu tüysüz it kim?"
Gülmemek için dudağımı kemiriyordum.
Asaf'ın gururuna dokunmuş olacak ki kaşlarını çatmıştı.
Kendisinin 2 katı olan askere karşı diklenmeye başladı.
"Tüysüsüz diye n'olmuş? Yüce rabbim bir yerden alıp bir yerden veriyor çok şükür elhamdülillah."
Asker Asaf'ın üzerine yürüdü.
"Rabbimizin almayıp verdiği kısımları ben alırım merak etme sen."
Bu asker benim kardeşime laf mı atmıştı?
Olayın farkına varmamla Asaf'ı arkama aldım.
"Hop hop asker kardeş, yavaş ol. Karşında benim maymunum var."
Ben konuşunca yüz ifadesi yumuşamıştı. Bunu farkettiğinde direkt eski haline döndü.
Daha yumuşak bir ses tonuyla konuştu.
"Senin karşında da komutan var hanımefendi."
Hanımefendiyi bastırarak söylemişti.
Dudağının kenarı kıvrıldı.
O sırada arkadan başka bir askerin sesi geldi.
"Komutanım bizden mi gocunuyonuz yapışın yengenin dudaklara."
Üsteğmenim askere döndü. Adeta ateş saçıyordu.
"Kudretli 100 şınav!"
Kudretli dediği asker şınav çekmeye başladı. Bir yandan da söyleniyordu.
"Ah yenge ah, yaktın beni."
-------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUK BAĞLAMAYAN YARALAR-𝑻𝑬𝑿𝑻𝑰𝑵𝑮(ara verildi)
MizahRandom olarak yazdığı numaradaki kişi atanacağı karargahdaki komutan çıkar..