tu vas me détruire // minsung

19; Let me fuck you hard in the pouring rain

"Darlin', darlin', darlin'
I fall to pieces when I'm with you."

Lana Del Rey - Cherry

***

Jeongin çekik gözlerini kısarak onları iyice kaybederken bakışlarını sürekli odasında dönüp duran Jisung'un üstünden çekmiyordu. Onda bir şeyler olduğu belliydi ve öğrenene kadar da peşini bırakmayacaktı.

"Gelsene buraya."

Jisung gözlerini ondan kaçırarak hala ne arıyorsa çekmecelerinde onu aramaya geri döndü. Arada bir bakışları açık penceresinden bahçeye kayarken Jeongin kollarını göğsünde birleştirmiş, Jisung'un yatağının köşesinde oturuyordu.

"Bir şey arıyorum Jeongin, bekle biraz."

Jeongin kaşlarını kaldırarak onun yalan söyleşine hayretle bakarken ağzından şaşkınca bir ses çıktı.

"Bir şey falan aramıyorsun Jisung. Sende bir sorun var ve nedense aşağı inmek istemiyor gibisin."

Bahçede annesinin arkadaşlarını çağırdığı bir yemek vardı ve aynı zamanda Hyunjin ve Felix'in küçük bebeklerinin yeni yaşı kutlanıyordu.

Yakın çevrelerinden birçok kişi oradayken Jisung aşağı inmemek için her şeyi yapıyordu.

Çünkü Minho oradaydı.

Tam üç hafta önce yaşananlar hala düşündükçe Jisung'un karnını ağrıtırken ona bir daha bu kadar yaklaşacak cesareti olduğunu sanmıyordu. Cesur Jisung kızgınlık döneminde kalmıştı.

"Birazdan fark ederler orada olmadığımızı. Kaç saattir odanda olmayan bir şeyi arıyorsun, gelir misin bir yanıma?"

Jisung oflayarak ellerini boynuna çıkararak Jeongin'in yanına ilerlerken sonunda gülen çocuk onun karşısında dikilmesine izin vermeyerek belinden yakalayıp kucağına çekti.

Jisung Jeongin'in kucağında, dudakları büzülü bir şekilde aşağı bakarken Jeongin yanağına koca bir öpücük kondurup Jisung'u kolları arasında sıktı.

"Tam bir bebeksin. Sorunun ne olduğunu anlatacak mısın bana?"

Jisung daha da büzdüğü dudaklarla başını kaldırırken Jeongin onu bebelememek için zor duruyordu.

"Neden bana bebek diyip duruyorsun ki? Biz yaşıtız senle."

Sesi sanki gerçekten kırılmış gibi çıktığında Jeongin endişelenerek Jisung'un yanaklarını avuçladı ve göz göze gelmelerini sağlayarak yine kaçmasını engelledi.

"Seni sevdiğim için diyorum tabii ki Jisung. Biz birbirimizin en iyi arkadaşı değil miyiz? Neden anlatmıyorsun bana?"

Jisung dilinin ucuna gelen şeyi yutmaya çalışsa da biraz daha içinde tutarsa delireceğini biliyordu.

Oflayarak gözlerini sıkıca kaparken Jeongin'in ortadan kaybolacağını sanıyordu.

"Geçen kızgınlıktayken biriyle birlikte oldum."

Jisung gözlerini hala açmamıştı.

"Ne?!"

Jeongin yaşadığı şokla Jisung'u düşürür gibi olurken onunla birlikte ayağa kalkıp karşısında dikildi.