'My baby, here on earth,
showed me what my heart was worth.'Mitski - My Love Mine All Mine
***
Bayan Han geldiği aile dolayısıyla oldukça tanınan bir kadındı.
Onu bu kadar sivri dilli ve korkusuz yapan kocasının adı değil eski Kore hanedanlığından geldiğinin söylenmesiydi.
Belki de bu yüzden geleneklere bu kadar bağlı birisiydi.
Kore'de oldukça popüler olan portre çizdirme özellikle kaymak tabaka tarafından çok ilgi görse de genelde insanlar aileleriyle koca bir resimlerini yaptırıp evlerinin en güzel köşesine astırırdı.
Bayan Han için bu biraz daha farklıydı.
Evlerinin büyük bir duvarı senelerdir özenle topladığı aile üyelerinin en eski portleriyle doluyken aralarındaki en yenisi kendisinin henüz on sekiz yaşındayken yaptırılmış portresiydi.
Çok eski onlarca portredeki yüzlerin çoğunu tanımıyordu bile.Aile geleneklerinden biri omegaların portresinin çizilmesiydi. Bayan Han da bu geleneği devam ettirmekten büyük zevk alıyordu.
Eskiden bu resimler daha küçük ve genelde omegaları adaylara gösterebilmek için yapılır ve olası alfa adayına gönderilirdi. Tabii bu çok eskide kalmış olsa da aile güzel çocuklarını ölümsüzleştirmeyi hiç bırakmamıştı.
"Herkes babana benzediği söylüyor ama sende anneni de görebiliyorum."
Jisung koluna girdiği adamla birlikte duvardaki portreleri incelemeye devam ederken gülümsedi ve annesinin on sekiz yaşındaki genç haline baktı.
"Ne kadar tatlıymış..."
Bayan Han kısa, kıvırcık saçları, gamzeleri ve vişne küpeleriyle o kadar tatlı bir omegaydı ki Jisung onunla arkadaş olsa yanaklarını bir an bırakmazdı diye düşündü.
"Arka planın neresi olduğunu biliyor musun?"
Jisung meraklı adamın sözüne karşılık gözlerini kısarak annesinin arkasında kalan manzarayı inceledi. Ondan uzun olan adamın başının üstünden onu izlediğini fark etmezken başını sallayarak bildiğini belli etti.
"Küçükken birkaç kez gitmiştim oraya. Büyük büyükbabamın yaşadığı yerdi. Annem küçükken dedesi ve ninesiyle uzun süre yaşamış. On sekizine onlarla girip omega olduğu anlaşılınca dedesi portresinin yapılması için hemen bir ressam bulmuş."
Gözlerini annesinden ayırmadan anlatmaya devam ederken koluna sarıldığı adam keskin bakışlarla onun çehresini inceliyordu.
"Tabii bir talip bulmak için değil, sadece torunlarının resmini evlerinin en güzel yerine asmak istemişler."
Karla kaplı bir bahçede, arkasında geleneksel bir Kore evi olan genç kızın tombul yanaklarına dokunsa hissedecekmiş gibiydi.
"Benimki bu kadar güzel olur mu ki?"
Adamın ona şaşırmış gibi gülmesiyle yürümeye devam ederken ciddi bir soru sorduğu için koca gözlerle ona baktı.
"Seni o kadar güzel çizeceğim ki annen portreyi asmak yerine saklayacak."
Jisung'a doğru eğilerek fısıldadığı sözler diğerini güldürürken parmakları boyalı eliyle Jisung'un saçlarını karıştırdı.
Seo Jungkwon.
Daha önce birkaç kuzenini resmetmiş olan ünlü ressam.
Eski bir arkadaşı olan annesinin ricasıyla bir süre onlarla kalacak ve Jisung'un çoktan zamanı gelmiş olan portresini yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tu vas me détruire // minsung
Fanfic"Beni mahvedeceksin. Bunu tahmin etmeliydim. İlk günden beri, ilk geceden beri." [Daniel Lavoie - Tu Vas Me Détruire] On sekizinde bir omega ve ona aşık olmanın kendisini mahvedeceğini bilmesine rağmen bu ateşte yürüyen alfa Minho. a/b/o (Jisung ve...