~Etek~

149 19 13
                                    

Jeongin
Ah Minho ah! Jisungu itmek ne ya. Birde çocuğun elinde çay varken...
Elimde telefonum ile bahçede oturuyordum. Bi yandan da insanların benim hakkında konuşmalarına kulak misafiri oluyordum. Cidden. Sanki onlar giyiyordu eteği. Onlara hiçbir zararım yok bile. Kendi halimde etek giyinen birisiydim işte...
Eteklere olan ilgim izlediğim bir YouTube videosunda benim yaşlarımda (şuanki yaşında) bir erkek çocuğunun etek giyerek şarkı söylemesine tanık olduğumda başlamıştı. Mağazalara gidip bazı etekleri denemiştim. Fena olmamıştı. Fakat şu okulda bunu giymemle dedikodu kaynağı olmuştum. En sonunda ise Changbin tarafınfan zorbalığa uğramaya başladım. Hergün beni bodrum katında tekmikleyip yumruklamasından tutun, sırf etek giydiğim için bacağıma kardeşinin düzleştiricisi ile "orospu" yazmasına kadar. En ağır yaptığı bu olmuştu sanırım. Hala izi vardı, fakat uzun çorak giydiğimden bir kısmını saklayabilmiştim. Ne kadar müdür ile konuşsamda sadece ona tutanak tutmuş ve sesini çıkarmamıştı. Ve sonuç olarak Changbin her tutanak yediğinde beni yine dövmüştü...
Bunları düşünüyorken elimdeki telefonun yere itilmesiyle kafamı kaldırdım. Tam da tahmin ettiğim kişiydi. Changbin...

Changbin
Bu kadar telefona bakmak yetmez mi ama? Sağlını bozacaksın Jeongcuğum.

Jeongin
Zaten fiziksel olarakta ruhen de olarak sağlımı bozdun, bende sağlık diye bir şey yok hatırlatayım dedim...

Changbin
Senin dil yine çok uzamış sanki ha? Dayak istiyorsun sanırım.

Yüzüme yaklaşarak;

Changbin
2 gündür yumruklarımı özledin mi İnnie~

Titremiştim. Her ne kadar direnmeye çalışmama rağmen korkuyordum işte.. Bende o kadar travma bırakmıştı ki korkmamak elde değildi yani.
O sırada Changbin kolumdan kaldırarak sürüklemeye başlamıştı bile.

Jeongin
Dur artık lütfen...

Changbin
Üzgünüm, çok sarıyor

Diyerek sırıtmıştı. Benim ise gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı bile...

----------

Beni yine aynı yere (bodrum katına)  götürerek yere fırlatmıştı.

Changbin
Öncelikle, tarzını değiştirmekle mi başlasak?

Bunu söylemesiyle gözlerimi kocaman açmıştım. Ne yani eteğimi mi kesicekti? Hayır, bunu yapamaz. Onlara zaafım olduğunu biliyor.

Jeongin
Y-yapmayacaksın değil mi?

Changbin köşedeki makası eline almıştı.

Changbin
Ahhh, hala beni tanıyamadın mı Jeong?

Hadi ama. Bu kadarını da yapamazdı değil mi? Yanlış düşünmüştüm. Bunu da yapıcaktı. Elindeki makası açıp kapamaya başlamıştı bile. Ki bu bile ağlamama yetmişti...

Jeongin
Lü-lütfen. Onları sevdiğimi biliyorsun. Changbin!

Bağırmıştım çünkü eteğimin ucunu kesmeye başlamıştı bile. Durdurmaya çalışıyordum fakat yetersizdi.

Changbin
Anlaşılan ellerinde uzamış.

Demesiyle elindeki makası elime savurmuştu. Evet. Derim bir kesik atmıştı makas. Fakat buna rağmen direnmeye devam ediyordum. Eteğimi parça pinçik etmek istermiş gibi kesiyordu. Bir dakika, zaten bunu istemiyormuydu...

----------

Şuan bodrumda kesik kesik nefesler alarak, sırtımı duvara yaslamış şekilde oturuyordum. Changbin tüm eteğimi kestikten sonra, son dokunuş olarak elindeki makas ile suratıma derin çizikler atmıştı. Ki bu bile nefes nefese kalmama yetiyordu. Ayağa kalkamıyordum. Dermanım yoktu. Zannedersem en sonunda bir süre açmamak üzere gözlerimi kapamıştım...

Aşığım ||Minsung||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin