EFSUNKÂR (+18)

| 8. BÖLÜM |

KEYİFLİ OKUMALAR...

Karşısındaki adama yutkunarak baktı Sare.

"Demir, ben..."

Konuşmasının devamını nasıl getireceğini bilemedi, sessizliği Demir' e kendini toparlaması için yeterli süreyi tanıdı. Elini alnına attı, sıvazladı.

"Özür dilerim. Söz konusu sen olduğunda kendime hakim olamıyorum. Daha çok yeni, sende herhangi bir güvensizlik yaratmak istemiyorum."

Kucağındaki genç kızın yüzüne düşen birkaç tutamı kulağının arkasına sıkıştırdı. Sare başını iki yana salladı.

"Sana güveniyorum."

Dudaklarına uzanarak minik bir buse bıraktı Sare, Demir' in iki yana kıvrılan dudaklarıyla gülümsediğini anladı. Yavaşça geri çekildi. Kalçasında hissettiği sert tokatla ağzından küçük bir nida kopuverdi, gözlerini şaşkınca açtı.

"Hadi evimize gidelim yavrum."

Bacaklarının altından geçirdiği kollarıyla genç kızı kucağına aldı adam. Kollarını boynuna sardı Sare, locadan çıkarken ikisine yönelen bakışlarla utandı. Bakışları adamın sert çehresine yöneldi.

"Demir, ben kendim yürüsem?"

Tek kaşını sorgular gibi kaldırdı adam.

"Rahat değil misin?"

"Rahatım ama..."

"Ama?"

Etrafına tekrar şöyle bir göz gezdirdi genç kız.

"İnsanlar bize bakıyor."

"İnsanları kim sikler? Yerinin kıymetini bil küçük hanım. Daha önce kimseyi kucağımda taşımadım."

Kıkırdayarak boynuna yasladı başını Sare.

"Haklısın. Teşekkür ederim beyefendi."

Yüzünü buruşturdu adam.

"Bebeğim benden birçok şey olur, ama beyefendi olmaz."

Sare' nin kendisine daha çok sokulmasıyla sıcak nefesi boynuna vurdu. Arka kapıdan çıkarak caddenin kenarında bekleyen siyah minibüse bindiler. Genç kızın kucağından inmesine izin vermedi adam, gece geç saatlerde yola çıktıklarından eve varmaları uzun sürmedi. Aynı şekilde eve girdiler, sonunda ayakları yere değen Sare gülümseyerek üzerindeki ceketi çıkarttı.

"Çok yorgunum, uykum var."

Demir alnına bıraktığı öpücükle geri çekildi, gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı.

"Yatağa gir yavrum, duş alıp geliyorum."

Banyoya doğru ilerleyen adamla üzerindeki elbiseyi çıkarttı Sare, saçlarını taradıktan sonra yatağa uzandı. Yorganı çenesine kadar çekti, vücudunu yan döndürdü. Gözleri yavaşça kapandı, saçlarının arasına konan öpücükleri ve beline sarılan iri kolları hayal meyal hissetti.

Sabah gözlerine vuran güneş ışığıyla yüzünü buruşturdu. Elleriyle ovaladı gözlerini. Güneşlik çekilmişti, başını yatağın diğer tarafına çevirdiğinde boş olduğunu gördü. Demir çoktan uyanmış olmalıydı. Tembel bir yavaşlıkla doğruldu, ayaklarını yataktan sarkıtarak bir süre öylece bekledi.

Birkaç dakika sonra yataktan esneyerek kalktı, banyoya girip sıcak bir duş aldı. Üzerine temiz bir şort pijama takım geçirdi. Saçlarını kurutup yüzünü nemlendirirken karnı guruldamaya başlamıştı.

Merdivenlerden hızlıca inerek evin içine göz gezdirdi. Gözleri Demir' i arıyordu. Karşısına aniden çıkan hizmetliyle korkuyla sıçradı yerinden.