KEYİFLİ OKUMALAR...
Barın kapısından içeri girdi genç kız. İki gün önce yaşadıklarından sonra, yine epey heyecanlı gelmişti iş yerine. İki gün boyunca aklından çıkmamıştı Demir. Sürekli onu düşünmekten alıkoyamıyordu kendini. Bar tezgahına yürürken etrafına bakındı, bu gece gelmiş olmasını umdu. İki gündür yoktu ortalarda Demir. Giray' a sorduğunda bilmediğini söylemiş, üstüne dalga geçmişti kendisiyle. Soyunma odasına girdi, çantasını ve ceketini dolabına yerleştirdi. Önlüğüne uzandığı sırada kapı sertçe kapandı. Sare korkuyla arkasını döndü, gördüğü yüz kalp atışlarını hızlandırdı.
Ona doğru yürüdü, tam önünde durdu. Baş parmağını dudağının üstünde gezdirdi, alt dudağını çekiştirerek bıraktı. Yüzlerini yakınlaştırdı, burnunu burnuna sürttü. Adı kızın dudaklarından fısıltı gibi döküldüğünde, kuruyan dudaklarını diliyle ıslattı.
"Demir Bey..."
Demir kulağına eğildi, konuşurken nefesi yaladı geçti tenini. Tüyleri diken diken oldu genç kızın. Şakaklarına bir öpücük bırakıp geri çekildi adam. Burun kemerini sıktı, kendine hakim olması gerekiyordu. Kendisini izleyen büyük, yeşil gözlere döndü.
"Nasılsın?"
Derin bir nefes aldı Sare. Yutkundu.
"İyiyim. Siz nasılsınız?"
Demir gülerek yaklaştı tekrar, büyük eli yanağının üstünde yerini aldı. Nazikçe okşadı. Sare adamın güldüğünü ilk defa görüyordu, gülmek bir insana nasıl bu kadar yakışabilirdi? Baştan aşağıya bu kadar çekici olmayı nasıl başarıyordu Demir?
"Hâlâ mı, gerçekten mi?"
"Anlamadım?"
Sesi zar zor çıkıyordu, heyecan ve özlem elini ayağına dolaştırmıştı.
"Yanımızda birileri yokken bana sen veya Demir diye hitap etmeni istiyorum."
Başını aşağı yukarı salladı genç kız.
"Güzel. Beş dakikaya odamda ol."
Soyunma odasından çıkan adamla rahat bir nefes aldı Sare. Odasına gideceği gerçeği ile tekrar heyecan kapladı yüreğini. Neden çağırdığını merak etmişti. Önlüğünü sonra giymeye karar verdi, dolaba bıraktı. Saçlarını gelişigüzel topuz yaptı, giyinme odasından çıktı. Merdivenleri birer birer çıktı, ikinci kata geldiğinde üstüne çekin düzen verdi. Demir' in kapısını tıklattı.
"Gel!"
Adamın komutuyla kulpu indirdi, içeri girdi. Demir koltuğuna yayılmış; siyah, vücudunu sımsıkı saran gömleğinin birkaç düğmesini açmıştı. Bakışlarıyla masanın önündeki koltuğu işaret etti.
"Otursana."
Sare hiçbir şey söylemeden dediğini yaptı.
"Sare... Kimsin sen? Hakkında hiçbir şey bilmiyorum."
"Ben, anlatacak pek bir şeyim yok aslında."
Demir gömleğinin kollarını kıvırdı, sırtını geriye yasladı.
"Kaç yaşındasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR (+18)
Ficção GeralBu hikâyede cinsellik, şiddet ve küfür bulunmaktadır. (+18) ... Adamın büyük eli göğsünü bulduğunda nefesini tuttu, Demir avcunun içini dolduran göğsü sertçe sıktığında canı acımıştı, adıyla sessizce inlediğinde adamın alnındaki damar seğirdi. Elini...