Dubious~

8

Arthur sorgu odasında korku dolu gözlerle etrafına bakarken, siyah camın ardında Albert ve Luca onu inceliyordu. Sorgusu birazdan başlayacaktı. Saati gelince Albert olduğu yerde doğrulup kapıya ilerledi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde Arthur'un bakışlarından bile kalbinin gümbürtüsü hissedebiliyordu. Arthur'un karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Evet Bay Arthur. Şimdi yüzleşme zamanı."

"Ben bir şey yapmadım! Dave'in öldürüldüğünü bile sizden öğrendim! Neden bana inanmıyorsunuz?!"

"Ben size inandığımı ya da inanmadığımı söylemedim. Sadece küçük bir sorgulama Bay Arthur. Elimizdekilere sizde bir göz atın."

Albert bilgisayarı çantasından çıkarıp flashı takıp bilgisayarı Arthur'a çevirdi. Arthur anlamayan gözlerle ekrana bakarken açıklama gereği hissederek konuşmaya başladı.

"Saat gece yarısı 1 ve siz Dave Elwis'in evinin olduğu yöne gidiyorsunuz. Tam 3 sonra üstünüz başınız kan olmuş bir şekilde geri dönüyorsunuz. Dave'in öldürüldüğü gün, o saatte, üstünüz başınız kan olmuş bir halde geri dönüyorsunuz Bay Arthur."

Albert'ın kısık ve sakince konuşması bile Arthur'un titremesine yetmişti. Gözlerini ekrandan çekip Albert'a baktı. Tepeden sarkan ışığın altında, ifadesiz bakışlarıyla oldukça korkutucu gözüküyordu. Arthur dili tutulmuş gibi kafasını iki yana salladı.

"Ben yapmadım."

O kadar sessiz söylemişti ki Albert bile zorla duymuştu. Albert kaşlarını çatıp Arthur'un gözlerine baktığında daha korkutucu olmuştu. Luca bile ilk defa onun bu kadar korkutucu olduğunu görüyordu.

"Bu görüntüleri açıkla o zaman!"

Arthur delirmiş gibi kafasını sağa sola sallayıp, inkar ediyordu. Gözlerinden yaşlar tek tek akarken zaten boktan hayatının daha da kötü olduğunu düşünüyordu.

Haksız değildi.

Ailesi ile kavga edip sokaklara atıldığı günden beri hayat bir kere bile yüzüne gülmemişti. Şimdi ise bu polis gelmiş kendisini katil olmakla suçluyordu. Fakat bir sorun vardı! Arthur o geceyi açıklamayı bırak, hatırlamıyordu bile.

"Hatırlamıyorum! Yemin ederim ben kimseyi öldürmedim! Ben Dave'in evini bile bilmem yemin ederim!"

Albert, kafasını ellerine yaslayıp Arthur'u süzdü. Evet bu görüntülerde ki Arthur'du ve evet şu anda katil olmaya en yakın kişi Arthur'du. Fakat Albert bu olayın bu kadar basit olmadığını anlamıştı.

🍷

Senin kafan mi guzel awk.