DELTA MAFIA • TAEKOOK ✓

13

Haiiii, ben geldiiim. Bu bölümü geciktirmeden getirdim bu sefer jsdjdshdhf DM'ye daha çok odaklanacağım, üst üste bölüm yazıp güncelleyerek final yapacağım çünkü :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Ağırlaşan göz kapaklarımı, kirpiklerimi kırpıştırarak araladığımda dudaklarına ve sivri dişlerine bulaşan kanımı gördüm. "Hassiktir, Jeon... Ben... Sikeyim."

Ona zevkten sersemleşmiş bir şekilde bakarken, "Devam et lütfen..." diye yalvardım.

"Mühürledim bizi." diye hırıltılı bir sesle homurdandı. "Kurtlarımızı birbirine mühürledim."

Zevkten ve soluksuz kalmaktan kapanmak bilmeyen ağzım mümkünmüş gibi daha da açıldı. Tüm beyin fonksiyonlarım durmuş gibi kalakaldım o an. Hasiktir, bizi mühürleyecek kadar kendini kaybetmiş, kendinden geçmişti... Dahası, ben bunu fark edemeyecek kadar zevkten başım dönmüş, uçmuştum. 

Bu emsalsiz bir zevkti. Ve hayatım boyunca bunu yaşamak istiyordum, o an anlamıştım bu yaşıma kadar boşluk içinde, hiçlikte yaşadığımı. Çünkü bu zevk öylesine eşsizlikle bezenmişti ki, bunu daima yaşamak istiyordum. Sadece tek bir seferlik için değil.

Onunla mühürlenmek istediğimi dile getirsem bile bunu asla yapmayacağını düşünmüştüm ilişkiye girmeden önce. Ama şimdi gerçek anlamda beni şok edecek o sözleri söylemişti.

"Jeon... Bir şey söyle." dediğinde düşüncelerimin derinliğinden sıyrılarak ona odaklandım. O sırada yeniden söze atıldı. "Kendimi kaybettim, kurdum seni o kadar çok istiyordu ki..."

"Biraz daha kaybet o zaman." diye soluk soluğa fısıldadığımda gözleri ışıldadı. "Kızmadın mı?"

"Bir deltaya mühürlenmek rüya gibi... Neden kızayım, Tanrı aşkına devam et..." diye fısıldadığımda dudaklarıma yapıştı ve içimde sabit durmaya son verip harekete geçti.

Bedenimi sarsarak içime köklenircesine çarptığında sırtım da mermere gümlercesine yapışıyordu.

Kalçalarımı sıkarak beni kendine bastırdığında çığlıklarım havuz salonunda hakimiyetini sürdürdü.

Kalçalarımı onun parmaklarının tutuşu ve desteği altında hareket ettirerek ona karşılık verirken zevkten dört köşe olduğumu hissettim.

İhtiras tüm damarlarımı kaplamış, iliklerimi, benliğimi ele geçirmişti. Her içime vuruşunda kor alevlerinde kavruluyor, onun yangınına ortak oluyordum.

Su, kazanlarca kaynar sular dökülmüş gibi alev alevdi şimdi. Koca havuz onun kızgınlığından yayılan o etkinin yoğunluğuyla sıcacık olmuştu. Havuz şimdi ihtiras havuzuna dönüşmüştü.

Darmaduman olmuş, dağılmış bir halde olmama rağmen onun sıcaklığı beni diri tutuyor, enerjimin tükenmesine engel oluyordu.

Kucağında beni sektirdikçe, klorlu havuz suyu tenimizi tokatlarcasına çarpıyordu.

Sırtına, ensesine tırnaklarımı saplayıp tenini tırnak izlerimle talan ederken, orgazmın yolunu bulmak üzere olduğu gerçeğiyle yüzleştim.

O esnada Taehyung'un hareketleri daha da hızlanmış ve beni kucağında deliler gibi sallayarak içime çarparken sıkıca ona tutunup yüzümü boynuna gömdüm.

"Ahhhmm Taehyung..." Omzuna dişlerimi sapladığımda, kasıldığını hissettim.

Kalçalarımdan tutarak içimden çıkacak şekilde geriledi. İçimi büsbütün dolduran baskısı yerini boşluğa bırakınca hayal kırıklığına uğradım.