12

18.2K 1.8K 1.3K
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Ehehe bölümü yetiştirdim, şimdi bitti ve bitirdiğim gibi salıyorum.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung'u içeri alıp salona geçirirken yüzünü bana doğru eğip beni kokladı.

O an feromonlarından yayılan o yoğunluğu bana hissettirdiğinde kasıklarıma tekme yemişim gibi kaskatı kesildim.

Feromonlarının o mutlak baskısı dizlerimi titretti. "Bana yardım edecek misin Jeon?" Ter içinde kalmış bir şekilde, soluk soluğa oturduğu yerden konuştu.

Turkuaz rengindeki, derin okyanusları andıran delta gözleri kontrolsüz bir şekilde parlayıp ışıldarken, doğruca gözlerine bakmak içimi hoş etti.

Başımı olumlu anlamda salladım. "Ederim, ama ne yapmam gerekiyor?" Kızgınlık dönemimde o bana muhteşem hissettirmişti. Tüm acımı bastırmıştı.

Kabul etmemin üzerine kalçalarımdan yakalayıp beni kucağına çekip düşürdü. "Bana yakın kal, çok yakın..." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında, aniden gerçekleşen düşüşümün etkisiyle sersemleşmiş bir şekilde gözlerimi kırpıştırıp ona baktım.

Ellerimle geniş omuzlarından tutundum. Onun kalçalarımı tutan parmaklarının sıcaklığı eşliğinde üstünde kıpırdanıp kucağına iyice yerleştim.

"Böyle oturacak mıyım sadece? Kucağında hareket etmemi istemez misin?" diye soluduğumda koltuğun başlığına yasladığı başını kaldırıp alt dudağını ısırarak doğruca gözlerimin içine baktı.

Gömleğinin kumaşını tutuşturacakmış kadar sıcaklamaya başlayan teni, avuçlarımın altını ısıttığında bakışları dudaklarıma düştü.

"Kızgınlık seni alev alev kavuruyor." diye fısıldadığımda, alnını alnıma yasladı ve gözlerini yumup derin nefes çekti içine.

Alnını alnımda dinlendirirken sessizliğini koruduğunda, yaramaz bir edayla söze atıldım. "İhtiyacın olanı almak için bana geldiğine göre, neden harekete geçmiyorsun?"

Gözlerini açtığında keskin bakışları doğrudan gözlerimle kesişti. "Bu, yangınını söndürmek için gönüllüyüm demek mi oluyor?" diyerek soruma soruyla karşılık verdiğinde dudaklarımın iki kenarı yukarıya doğru kıvrıldı.

"Kızgınlığımda bana yardım etmiştin, bırak ödeşelim. Ayrıca, gönülsüz olsam şu anda kucağında oturur muydum? Ya da seni hiç evime alır mıydım?"

Sorularıma yanıtını, dudaklarıma atılarak verdi. Dudaklarıma aniden kapanan dudaklarının baskısıyla boynum geriye doğru kaysa da hızla toparlayıp cayır cayır yanan yüzünü avuçladım.

Avcumun altında kalan terden nemli ve alev gibi sıcak olan tenini okşayarak öpücüğüne karşılık vermeye çalıştığımda, beni kalçalarımdan yakalayıp atik bir hamleyle çevirdi.

Sırtımı koltuğun soğuk yüzüyle buluşturması bir olurken üstüme tırmandığında kalbim yerinden çıkacakmış gibi heyecan bastı.

O kadar hızlı hareket etmişti ki, bu beni sersemleştirecek kadar hoşuma gitmiş ve bu esnada ise dudaklarımız ayrılmamıştı.

Yüzyılın deltasıyla öpüşmek bile, beni bulutlara ulaştıracak kadar muazzam hissettirirken, o üstüme çıkmış bir şekilde kasıklarını bacaklarımın arasına bastırdığında ağzının içine boğuk bir inilti bırakmam kaçınılmaz oldu.

Bacaklarımı onun bacaklarının altından sıyırıp ayaklarımı bacaklarının üstünde çarprazlayarak birleştirdiğimde dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdı ve başını hafifçe geriye çekip üstten bana baktı.

DELTA MAFIA • TAEKOOK  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin